confessions

emek

4. nesil Yazar - uzman yazar - Yazar -

  1. toplam entry 12
  2. takipçi 0
  3. puan 3996

dorukhan toköz

emek
genk ve sivas maçlarındaki performansı, bazı arkadaşlara bu kadar sabretmenin ne gereği varmış dedirten futbolcumuzdur.
sivas maçında, oğuzhan gibi bir adam sahadayken atılmayan dikine toplar kendisinin oyuna girmesiyle görünür olmuştur. gerçi roco'yu forvete çekip, şişirin diyen hoca daha fazla müsaade etmedi ama neyse.

rodrigo alvaro tello

emek
yanlış zamanda bu takıma katılmış futbolcudur.
kendisinin azıcık eli yüzü düzgün bir kadroda, mesela şenol güneş'in ilk yılları ya da bilic döneminde bu takımda olmasını isterdim. bizdeyken bile üzülüyordum yanlış zamanda buluşmamıza.

adem ljajic

emek
işlerin iyi gitmediği yerde liderlik yapacak özelliği bulunmayan futbolcu.
kendisi, istediği gibi pas alamıyor izliyoruz. uygun olduğu durumlarda dahi tercih edilmiyor bazan ama kardeşim sen bu takımın hücum merkezisin. azıcık diklen yahu. sivas maçında, quaresma frikiği kendisinden alınca, geriye doğru bakıp kollarını açarak ne yapayım tarzı bir hareket yaptı. demek ki hoca bu topları kendisine vermiş o zaman o da hoop diyecek. azıcık kaşını gözünü çatacak topu isteyecek. pas atmıyorlarsa el kol hareketi yapacak. oyle mahzun mahzun bakarak, kafayı öne eğip giderek nasıl liderlik yapacak acaba ? oynadığı mevki, oyuncunun kendisini kabul ettirebildiği ölçüde iş yapabildiği bir mevki. sol bek eğer roberto carlos değilse on numaranın ayağından topu alıp frikik atabilir mi be?!

burak yılmaz

emek
devre arasında galatasaray'a gitmemesi için tek gerekçe, fatih terim ile milli takımda yaşanan prim krizi olan futbolcudur. ancak paratorun içinde bulunduğu durumun etkisiyle bunları dert edeceğini hiç sanmıyorum.

beşiktaş futbol takımı

emek
başta yönetim katında olan ilginç işlerden dolayı olumsuz etkilenen takımımızdır.
içerde bir şeyler var ve biz taraftarlar takımın, hocanın, yöneticilerin her hareketine bakarak bir şeyler çıkarmaya çalışıyoruz.
öncelikle mutsuz olanlara teşekkür etmek gerekiyor. kim bunlar ? oğuzhan ve babel. bas bas bağırıyorlar biz burada oynamak istemiyoruz diye. bu ikisi artık formayı da teslim etmeliler. 2-3 maçlık bir seri ile yakalanacak bir havada , caner ve quaresma gibi aslında çok kızdığım iki adamı kazanmak olasıdır. çünkü onlar kötü ya da yanlış oynasalar dahi bir çabanın içindeler. caner, topu her şişirdiğinde evet hepimiz küfür ediyoruz ama caner'i, saklanırken, koşmazken ya da sorumluluk almaktan kaçarken görmüyoruz hiç. bu quaresma için de geçerli ama oğuzhan ve babel bunların tam tersi. topu aldıkları noktalar ve verecekleri pas bile artık ezberlenmiş durumda. bu oyun onlarla oynayan diğerlerini de kötü gösteriyor. misal, adem asla derinlemesine bir top alamıyor, hoş zaten doğru dürüstü top da alamıyor ya. 10 numara olarak gelen adam artık top alamayınca stoperlerin arasına girmek zorunda kalıyor. güven ve dorukhan acilen takıma monte edildiği gibi gökhan töre'nin durumuna da milli arada iyice bir bakmak lazım. en azından çabalayan üç oyuncu taze kan olacaktır.

ali koç

emek
gs deplasmanında, takımı ve teknik ekibi sahada kovalanıp, darp edilen bir fenerbahçe olacak ve buna fb başkanı sakinlikle, kim hangi cezayı hakettiyse alsın diye karşılık verecek deseler asla inanmazdım. işte bunu gerçek kılmış adamdır.

fikret orman

emek
zor günlerde gelip doğru işleri, doğru adamlarla yapan ama sonradan yanlış adamlarla yanlışlara sapan başkanımızdır.
ben öyle tahmin ediyorum ki mayıs ayındaki tff kongresinde başkan adayı olacak. yolu açık olsun, yakışır kesinlikle. ancak bunun için, bütün emeğini heba etmesine gerek yoktu ki. doğru yönetilen, tek kuruşun dahi hesabının yapıldığı bir kulüpken tek amacımız bu işleyişi kişilerden bağımsız olarak kalıcılaştırmak olmalıydı. şimdi ise başkan mayısta gidecek ve biz mendesli günlerin mimarlarından serdal adalı'ya kalacağız. kim bilir belki yumuşak bir geçişle yd tekrar dönecek. işte başkanın, tüm bunları neden yaptığını, iyi giden sistemi bozup tekrar eskisine neden döndüğünü ve zor günleri beraber omuzladığı değerli yöneticileri neden küstürdüğünü asla anlayamıyorum. artık menejer kucağında yıldız transferi peşinde koşmaktan başka bir şey anlamayanlar bir daha gelmemek üzere silinip gittiler derken, onları neden hortlattı aklım almıyor.

şenol güneş

emek
gidişinin de gelişi gibi olmasını canı gönülden dilediğim hocamızdır.
kötü başlayan bir sezonda taraftarın tepkisi elbette olacaktır ama şenol güneş asla ve asla hakaret edilecek bir hoca değildir.
bu sene özelinde, arzusunu ve heyecanını yitirdiğini görmemek için kör olmak gerek. yönetimle olan uyumsuzluğu da iyice su yüzüne çıktı fazlasıyla. ancak şenol hoca işler böyle oldu diye çakallık yapacak, ihanet edecek bir adam değil. görünen o ki zaten görevden ayrılacak. o zaman ona, bize ve yaşattığı tüm sevinçlere uygun bir veda olmalı bu.

güven yalçın

emek
ince bir çizgide yürüyen genç futbolcumuzdur.
oyun ruhunu kaybetmiş şu anki takımda, forma kapmak için verdiği mücadeleyle sıyrılıp, o formayı bir daha vermeyebilir ya da bir kaç maç sonra, taraftarın kimlere kıyasla kendisine bu desteği verdiğini gözden kaçırarak, ben oldum havalarına da girebilir.

27 eylül 2013 taraftar gruplarına yönelik operasyon

emek
hakkında stada ayakkabı ile girip içerde içki içen, türbanlıları turnikelerden geçirmeyen bu elemanların aslında gizli yahudi ve mason oldukları ile ilgili haberleri sabırsızlıkla beklediğim operasyon.

arkadaş şaka bir yana, iktidarın hoşuna gitmeyen eylemleri olan herkesi, zor ve baskıyla sindirmesi yönteminin, eninde sonunda ters tepen, gücü elinde tutanı halk nezdinde iticileştiren bir yaklaşım olduğunu anlamak bu kadar mı zor? ilkinde eyvallah, ikincisinde neden olmasın? üçüncüsünde acaba? derken her seferinde herkese taktığın kulplara kimi ne kadar inandırabilirsin ki?!

fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetimi

emek
Seçimlerden önce üstüne basa basa tekrar ettiği,kurumsallaşma ki ben bunu futbol takımının yönetimini profesyonellere bırakıyor ve yönetim kurulu üyeleri olarak sportif değil idari ve mali anlamda iş yürütür noktaya çekiliyoruz olarak anlıyorum,anlayışı ile devam eder ve takım da geçiş sürecinin selametinin en belirleyici noktası olan başarıyı yakalarsa ,hem kendisi efsane olur hem de Beşiktaş'ın büyük takımlarca ilk kez denen modeli artık olmazsa olmaz yönetim anlayışı haline gelir.Ülke futbolunun,Aziz Yıldırım,Adnan Polat,Yıldırım Demirören,Serdal Adalı (Murat Aksu) gibi "basarım parayı,kurarım takımı" kafasındaki başkan ve yönetim kurulu garabetinden kurtuluşunun mimarı olma şansı ,ellerindedir.
Türkiye futbol kamuoyunda geçer akçe olan,siyasetle içli dışlı,gerektiğinde mafyavari ve bol atarlı başkan profiline uymayışını ben bir eksiklik değil aksine olumlu görüyorum,Zira bu düzen,ona uyarak değil şerefinle oynayıp hakkınla kazanarak değişir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol