sözleri orhan gencebay'a değil cemal safi'ye aittir. başka bir besteyle zeki müren de seslendirmiştir.
tribünle bir alakası olmayan pankarttır. maç öncesi pankartlara yönetim karar verir ve maça o pankartla çıkılır. bu pankartı tribünler dakikalarca yuhalamıştır.
-boluspor'a yenilip kupadan elenmek
-derbilerde galibiyet alamamak
-ankaragücü'ne gol atamayan tek takım olmak
işte bunlardan daha utanç vericidir bu pankart. 2011-2012 sezonunda beşiktaş hakkındaki en leş durumdur bu.
-derbilerde galibiyet alamamak
-ankaragücü'ne gol atamayan tek takım olmak
işte bunlardan daha utanç vericidir bu pankart. 2011-2012 sezonunda beşiktaş hakkındaki en leş durumdur bu.
yalnızca bonsu ve hawkins'in kendi standartlarında oynamasıyla bile rahat kazanılabilecek maç. eurochallenge cup şimdiden hayırlı olsun. darısı euroleage cup'a.
futbol ateşi programının geveze ve gereksiz yorumcusu. çağdışı kalmış yorumculuğunun yanısıra ali ece'nin sürekli lafını kesmesi, adamı hiç konuşturmaması da kendisini ayrıca itici kılıyor.
amores perros/paramparça aşklar ve köpekler filminde ramiro karakterini oynayan marco perez'le acayip derecede benzeşen kişi.
filmin adına özel dikkat! ilahi tesadüf bu olsa gerek.
filmin adına özel dikkat! ilahi tesadüf bu olsa gerek.
dün nihayet oğuz tongsir'in gevezeliğine ve sürekli lafını kesmesine dayanamayıp isyan etmiş yorumcu. hele şükür dedim içimden. aylardır denk geldikçe futbol ateşi'ni izlerim sırf ali ece için. ama oğuz tongsir uzattıkça uzatır ve ben kanalı değiştirmek zorunda kalırım. ali ece'nin bugüne kadarki sabrının nerede biteceğini merak ederdim hep, dün akşama kısmetmiş.
yalçın karadeniz bu açıklamasıyla zaten kendisinin de içinde bulunduğu geçmiş yönetimin suçlu olduğunu kabul etmiştir. sorun şu ki kasıtlı yapıldıysa ahlaksızlık, kasıtsız yapıldıysa aptallık olan bir vaka var ortada. her ikisi de beşiktaş gibi bir kulübü yöneten insanlarda asla olmaması gereken özelliklerdir. eğer bu özellikler varsa hesabı da sorulmalıdır.
beni endişelendiren bir laf. zira kavga zaten hedef değildir. kavga bir yoldur yöntemdir. hedef yine çözüm olacaktır. ama kullanılması gereken yöntem artık kavga olmalıdır. hakemleri, tff'si, rakipleri, eski beşiktaşlıları vs... her biri takımın üzerine üzerine en şerefsiz halleriyle gelirken ılımlı olmak, dostane olmak o kavgayı kaybettirecektir.
anlatım bozukluğu örneğidir. milyonlara duyurulan bir sloganı bile adam gibi oluşturmayı beceremeyenler var bu ülkede.
aziz yıldırıım ve yıldırım demirören bu söze en iyi örneklerdir.
yıldız kelimesine verilen anlama göre değişir. mesela dünya kupası 3.'lüğü görmüş, barcelona'da oynamış rüştü de yıldız futbolcudur bir anlamda. benim bakış açıma göre almeida yıldız değildir mesela. simao sönmüş bir yıldızdır. kişiye göre değişir kısacası. bana göre takımdaki tek yıldız futbolcu q7'dir.
dvd dükkanı, içerik bakımından migros d&r'ın gerisinde kalmıştır. fiyat olarak da hemen karşısındaki küçük cd-film marketten bile daha pahalıdır.
muhtemelen bursa'nın kazanacağı kupadır. son iki kupa maçında 7 gol attı adamlar.
acaba beşiktaşlıların bir sözlüğü yok mu diye şöyle bir bakınıp kendimi içinde entry yazarken bulduğum sözlük.
kulüp yöneticileri, ilk önce iş adamıdır. iş adamının tek düşüncesi para kazanmaktır. para kazanma hedefiniz varsa namus, onur vs... gibi konularda söz söylemeden önce, vaat etmeden önce iki defa düşünmeniz gerekir. fenerbahçe yöneticilerindeki eksiklik de buradadır zaten. işin içine namusu onuru kattıklarında geri dönülmez bir yola girdiklerini ehsaba katmıyorlar. olan da zavallı taraftara oluyor. çünkü taraftar parayla değil kulüp rengine ve çağrıştırdıklarına aşıktır. mamafih fenerbahçe taraftarı da kendisine yapılan bu üçkağıdı sonuna kadar hak etmiştir.
bonsu isterse tek başına kazandırabileceği maç. bonsu'da var olan hem yetenek hem de mental quaresmalık özelliği bu tür maçlarda daha fazla ortaya çıkıyor.
futbolcuların yalnızca ilk 11'e giriş sayısı, aldığı dakikalar gibi konulara dalıp eleştirilen bir karardı. oysa beşiktaş disiplinine uymama halinde ceza verilmesi yalnızca as oyuncuları kapsamaz bu kulüpte. isterse daha formayı hiç sırtına geçirmemiş olsun, her oyuncu disiplinsizlik yaptığında ceza almalıdır. 2 haftalık ceza süreci de yeterliydi zaten ki bugün affedildiler.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
