biz tapeleri okuduk da çoğu insan bunlardan habersizdi. Tayfur'un gitmesini "bilgisizlikten" eleştirenler ve bu yüzden üzülenler bile vardı. özellikle twitter camiasında göze batıyordu bu insanlar. Meleke'nin son yazısı gerek çok satan bir gazetede yayınlanması gerek üslubu bakımından beşiktaş taraftarının bilinçlenmesi adına çok faydalı olmuştur. tüm sosyal medya araçlarında paylaşılması gerekir kanımca.
günümüz futbolunun en sorunlu karakterlerinden biri. o kadar sorunlu ki aktif futbolculuk döneminde hapis bile yatmıştır. kendi takım arkadaşını dövmüştür. çocuğu falan oldu, uslanır zannettik. ancak gelin görün ki fayda etmedi. epl şampiyonluk maçında çirkefliğini göstermiş, ve cezasını almıştır. ırkçılığı 2 maç cezayla geçiştirmeyen gerek sosyal gerek futbol adaleti daha gelişmiş bir ülkede bu hareketleri yaptığından 12 maç ceza almıştır. qpr'ın elinde patlamıştır. oynatsan oynatamıyorsun satsan satamıyorsun.
beter olsunlar görüşüne katılıyorum. gerçi Liverpool'un sezon başı orta saha transferleri olumlu gözüküyordu. adam downing henderson üçlüsünden ikisi (downing ve henderson) geçen sezonun en çok pozisyon yaratan orta sahalarından ligde. downing 85, henderson 82 kez şans yaratmış. adam ise duran toplarda ki başarısıyla, uzun toplarıyla olumlu transferler olarak gözükmüştü. ileride Carroll da olunca, artı bir de suarez gibi oyuncu derken şu an ki futbol anlaşılmaz hale geldi. Carroll Newcastle performansının yarısını gösterse takım kalkacak düştüğü yerden. gerrard mumla aranıyor. Meireles gitti. Ancak ufacık, detaylar rahatsız etmeye devam ediyor. Bu hafta ki tottenham maçında 10 kişi kaldıktan sonra Carroll'ın derinde kalması, ileride suarez'in bulunması kafa karıştırdı. Hani orada uzun topu servis edecek, sağa sola kaçacak fizikli bir oyuncu bulunması daha mantıklı sanırsam. Derinde suarez olsa topla dribblingler, yaratıcı paslar vs...
Stoke maçına gelirsek, o yenilgi kesinlikle verilen ve verilmeyen penaltı kararlarıyla alındı. ancak golden sonra yaklaşık bir 70 dakika vardı. O kaleyi savunmak ayrı bir başarıydı liverpoola karşı. Yani stoke en azından beraberliği hak etti.
Stoke maçına gelirsek, o yenilgi kesinlikle verilen ve verilmeyen penaltı kararlarıyla alındı. ancak golden sonra yaklaşık bir 70 dakika vardı. O kaleyi savunmak ayrı bir başarıydı liverpoola karşı. Yani stoke en azından beraberliği hak etti.
Beşiktaş'ın Barcelona'yı 3-0 yendiği maçın 11. yılında oynanacak maç. 1gol Pascal Nouma'dan ve 2 gol Ahmet dursundan gelmişti. Hatırlamak istetenlerin burada geniş özeti bulabilir.http://www.youtube.com/watch?v=k69q4l-ItAY
Bu maçta -ankaragücü- Beşiktaş güzel oynamasa da kazanacak ve bizi mutlu edecektir diye düşünüyorum. Tel aviv maçı gibi bireysel hatalardan arınmış bir takım izleyebiliriz.
Bu maçta -ankaragücü- Beşiktaş güzel oynamasa da kazanacak ve bizi mutlu edecektir diye düşünüyorum. Tel aviv maçı gibi bireysel hatalardan arınmış bir takım izleyebiliriz.
4. Haftada Liverpool'u yendikleri maç hakkında kısa görüntülü notlar, püf noktaları...http://www.ingilizoyunu.com/stoke-city-inceleme-onemli-oyuncular-oyun-anlayisi.html Bu haftaki 4-0'lık yenilgi aldatmasın, Avrupa'ya farklı bir konsantre oluyorlar. Tel avive benzemezler.
Dortmund'un maç öncesi Hey gunners klibi beni benden almıştır. Maçı izleyemedim imkansızlıktan. Ne yazık ki kendi evlerinde gol yedikleri yetmemiş gibi bir de berabere kalmışlar. Vurun Arsene Wengere.
Trabzonu düşündüğümden değil de ülke puanı açısından bir beraberlik çıksa iyi olacak maç.(bkz: çok zor )UEFA sıralamasında 13'ün altına düşmeye çok yakınız. Avrupa'ya gönderecek takımlarımız daha da azalma veya daha fazla eleme oynama sorunsalıyla baş başa kalma tehlikesinde. Avrupa'da ki her Türk takımına destek mottsuyla Trabzonu destekleyeceğimiz maç.
inönü'nün adı şeref Bey olarak değiştikten sonra, kartal figürlü tasarımın boğaza karşı lokasyonu ile Beşiktaş'ımın yeni stadı da bu listeye aday olur.
100. üyesi uzaklarda aranmaması gereken fihrist. Bu listeden illaki biri bulunur
http://www.transfermarkt.co.uk/en/gestifute/details/berater_413.html
http://www.transfermarkt.co.uk/en/gestifute/details/berater_413.html
Sir'ün 7 .takımı premier lig'de harikalar yaratıyor. Yeni bir altın jenerasyon. Oynadıkları top inanılmaz. Uyum, takım olma konusunda çok başarılar. Her topçu ayrı ayrı değerli. Servet harcamadan bu kadar yol almak her zamanki gibi etkileyici. Bu sene uslu bir çocuk olursanız Barcelona'yı yendiğini bile görebilirsiniz. Benfica'da kim?
Football Factory, Fever Pitch, The Damned United, Goal, Shaolin Soccer, Bend It Like Beckham... Futbol sadece futbol değildir cümlesi nereye çekersen oraya gidiyor ya, bu filmlerin hepsi de o yönden farklı içerik barındırıyor. Konularına bakmanıza gerek yok, severek izlersiniz hepsini... El secreto de sus ojos gibi futbolu içinde barındıran ve az da olsa çok güzel sunan filmler de vardır tavsiyelik
Kullanılmasını hiç sevmediğim oryantalist terim. Ve çıkan olaylarda zulüm gören, hakkı yenilen insanların manevi olarak yanlarında olup onları desteklesekte, Mısır olayları öncesi askeri danışman adı altında ülkeye giren MI-6 ajanlarının Guardian'da haber olmasıyla joystick'in batıda olduğu izlenimini vermiştir. Yine de insanların kendi ülkelerinin kaynaklarından hakkıyla yararlanmaya başlaması adına olumlu gelişmeler. Yine Mısır üzerinden gidersek, Fransız ve ingiliz istihbaratından sonra en aktif şekilde Türk istihbaratının top koşturduğu yer Mısır. Bunun etkilerini resmi politik kaynakların girişimleri ile desteklenmesiyle görüyoruz. Bu ülkeler kaybedilmemeli. öğrenciler Ankara'da okutulmalı, insani destek elimizden geldiğince verilmeli, bir bakıma inşaata bir torba çimento da bizden olmalı. Amaç emperyalizm değil, sağlam dostluklara tutunan müttefikler ve iş birlikleri elde etmek olmalı. Batı zaten her türlü sömürü için girecek. Dünyanın yeniden şekillendiği kırılma anlarından biri. Zira artık batı diktatörleri manipüle etmenin demokrasileri manipüle etmekten daha zor olduğunu gördü. çünkü her şey sürekli değişiyor ve bu durum da değişti. bir de silah tüccarlarının biraz daha para kazanması gerekiyordu.
Bu maçla ilgili malum son zaman ki olaylardan çıkışla çok spekülasyon oldu. Efendim yönetim, filistin bayrağı veya göndermeli pankart avına çıktı. 3 kere aramadan geçirilecek taraftarlar. Sanırım pek çok kişi gönderme içeren pankartları bu yüzden hazırlamadı bile. Medyadan duyduğum, Filistin bayrağının UEFA'dan ceza getirebileceği üzerine... şimdi gelelim tepki meselesine. Tepki olmalı mı, olmamalı mı, karşı takıma tutum nasıl olmalı? şimdi şunu söylemek istiyorum, bayrak ve pankart sansürünün gerekçesi samimi gelmiyor. Kesinlikle açılması taraftarıydım. özellikle ibranice pankart. Ancak içeriği kışkırtmak yerine ince ayar veren tarzdan olmalıydı.Irkçılıktan siyasetten uzak. Yani kavga için değil, mesaj için açılmalıydı. Ama bakıyorsunuz diğer taraftan inönüyü basıcaz, yahudiyi atıcaz diye piyasada dolaşanlar var. Bu da ağır bir ihanet olur. Ben tel avive çiçek verilmesine karşı olduğum gibi bu yaklaşıma da karşıyım. Yarın biz giderken futbolcuları ayakkabılarına kadar ararlar görürsünüz. ideal isteğim, yerinde tepki, ekstra muamele yok, ama insanlık dışı, işi bile bile yokuşa süren, zorluk çıkaran yaklaşım da yok. Gelsinler gitsinler. tel aviv topçuları ya askerliklerini yapmış, ya da yapacak olan kişilerdir. Yani masum insanlara ya kurşun sıkmış, ya da sıkacak veya vesile olacak insanlar. şu an ki yaklaşımla başa taç olmuş durumdalar. Bunu içim kaldırmıyor işte
En son 90lı yıllarda kaldı sanırsam bu tür maceralar. Zira FIFA'da PES'de FM'de şut çekilen top en fazla rakibinizin kalbini kırabilir. Komşular oyun yapımcılarına duacı. Camcılar isyanda.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?