confessions

obbattaloglu

1. nesil Yazar - uzman yazar - Yazar -

  1. toplam entry 17
  2. takipçi 0
  3. puan 5347

15 ağustos 2011 iett zammı

obbattaloglu
ayıptır mna koyım tek kelimeyle ayıp.

ulan daha bir yıl geçmedi üzerinden, 50 liralık indirimli mavi akbile bastığın 10 liralık zammı unutmadık, yenisini soktun. 60 lira olmuştu. 1 yıl geçmeden oldu mu 70 lira. 50 lira 70 lira olduysa bir yılda, ulaşıma yapılan zam oranı: %40

e pederin maaşına bakıyorum, eylül 2009'dan bugüne kadar yüzde 4 zam gelmiş; emekliyi, asgari ücreti saymıyorum bile...

maltepe unibjk

obbattaloglu
Maltepe Üniversitesinin Beşiktaşlı öğrenciler topluluğudur. Daha topluca bir maça gidilmedi o ayrı, hep tek tabanca. Okula ilk başlanılan sene 10 TL karşılığında bir kart satarlar, üzerine adınızı falan yazarlar, anadoludan gelen gençler [ybkz]swh[/ybkz] kendini bi bok sanarlar. Ayrıca Maltepe Unibjk yöneticilerinin kombinelerinin olmaması, üstüne üstlük "benim geçen sene vardı hem de kapalıdan" diye artistlik yapmaları güldüren bir durumdur. Kısacası pek faal olmayan öğrenci kulübü...

19b

obbattaloglu
Kadıköy-Başıbüyük i.e.t.t. hattı. Her gün okuluma giderken çilesini çekmekteyim. Bir de şöyle bir geyiği vardır bu hattın: yaşlı bir teyze Kadıköyde yanaşır kalkmak üzere olan bir 19b otobüsüne ve şoföre sorar;

Teyze: Evladım başıbüyük mü?
şoför: evet teyzeciğim
Teyze: ne zaman kalkar?
şoför: sen otur teyze kalkar hemen

bursa

obbattaloglu
geçtiğimiz cumadan bu salıya gezip görme fırsatı bulduğum şehir. Aslında fena değilmiş şehir olarak. Uludağ, kaymak, üniverste gençliği sanayileşme falan gideri varmış da niye bütün totoşlar burada abi? Ha bir de dipnot, çok aradım ama o meşhur "bursa çocuğuyum her yerde sikişirim ben" videosunda hemen arka planda bulunan "Bursa Motor" denilen dükkanı bulamadım sanayi bölgesinde...

ahmet kaya

obbattaloglu
açıkçası hakkında bu kadar entry görünce şaşırdım. Güneydoğu'da [ybkz]swh[/ybkz] büyümüş olmanın etkisi diyorlar çevremdekiler bu adamı dinlememe. Belki haklılar belki değiller, ama dinliyorum ve dinlediğim insanın siyasi düşüncesi her zaman önemlidir benim için. Sezen Aksu'yu referandum sonrası aklımdan, şarkılarını bilgisayarımdan silmişimdir mesela. Ancak dinlenilen şahsın düşüncelerinin önemsenmesi gerektiği 17-18 yaşlarımdan sonra dank etti. ister istemez o zaman “Ahmet Kaya kimdir yahu” düşüncesi sardı beni. doğuda yaşıyorsun, çevrenin büyük çoğunluğu kürt, onların bir kısmı pkk’lı, ister istemez seni kendilerinden sayabilirlerdi. Yapılan ufak çaplı araştırmalarda iç biraz olsun rahatlamıştı. Sonuçta bu adamın pkk’lı olduğunu gösteren bir şey yok, Hürriyet gazetesinin bir iki manşeti, o kadar. Ancak biraz araştırıldığında, hayatı birazcık öğrenildiğinde onlarca merak unsuru yerleşiyor insanın kafasına. istanbul’a göçleri, müzikle ilk tanışması, gurbette büyümesi, Yusuf Hayaloğlu ve Gülten Hayaloğlu’nun hayatına nasıl girdiği… Aslında hepsinden önemlisi, onu gündemde tutan öğe: siyaset. Evet, neydi bu insanın siyasi hayatını bu kadar önde tutan?
insanın zoruna giden ne biliyor musunuz? Ben bu adamın pkk'lı olduğuna inanmıyorum, bağıra çağıra ben Kürt'üm dedi diye astılar bu adamı. Evet, bildiğiniz astılar. Bir insanı zorla yurtdışına gönderip tek başına ölüme mahkum etmek asmaktan daha matah bişey değildir. E peki şimdi noldu? Kürtçe kanallar açtınız, izzet Yıldızhan, Tatlıses, Aynur bunlar kürtçe şarkılar söyledi, filmlerin soundtrackleri oldu şarkıları, bizler de bu şarkıları dinleyip “güzel şarkıymış” dedik. Kürtler ana dilde eğitim diye bas bas bağırıyorlar, bu adam "Kürtçe şarkı yapıp klip çekeceğim" dedi diye astınız bu adamı. O zamandan bu zamana ne değişti? AB uyum süreci. Tabi ya... Avrupa Birliği dediğin zaman akan sular durur, götü bile satarız avrupa birliği için.

Gülten Hayaloğlu’nun bir roportajını görmüştüm. Harf bile değiştirmeden yazıyorum buraya:
“Ahmet hayatı boyunca hiçbir örgüte üye olmadı. Bunun aksini idda edenler belge sunsunlar. Dgm savcılığı “Ahmet yasal pasaportu ile yurtdışına çıktı” dedi ama kaçtı dediler. Havaalanı kayıtlarında var, baksınlar, bulurlar. üç beş şerefsiz yüzünden arabama bile binemeden buralara geldim dedi, Türk halkına şerefsiz dedi diye haberler çıktı. ‘93te Ahmet Kaya bölünmüş Türkiye haritası önünde konser verdi dendi. O yıl biz hiç yurtdışına gitmedik, öyle bir konser yapmadık. Alevi esnaflar birliği konseriydi. Adamlar basına açıklama yaptı 94te yapıldığı söylendi. Hukukta fotoğraf delil sayılmaz, çünkü fotomontajdı. Nasıl bir başarılı senaryo biliyor musunuz? Aynı gazete ‘94te bölücü dediği sanatçıya altın kelebek ödülü verdi. Bunları açığa çıkarmakla yükümlüyüm. Artık bende savunma değil saldırgan refleks gelişti. Mahvolan hayatımızın hesabını sormak istiyorum. çünkü ben eşimi kaybettim, kızımın birdaha babası olmayacak. Bu mu medyanın sorumluluğu? Hadi ‘94te gaflete düşüp ödüş verdiniz, aynı gazetenenin genel yayın yönetmeni köşesinde albümü alıp dinlediğini yazıyor. Ahmet onları kendi vicdanları ile baş başa bırakmaktan yanaydı. Basın toplantıları yapılıyordu, Ahmet’in ağzından tek bir kelime çıkmadı. şimdi beni ne heyecanlandırabilri ki? Gökyüzüne adını altın harflerle yazsalar ne olacak?

edit: - oy almışım bu entry ile. Entryleri niye oylamıyorsunuz feryadımdan sonra aldığım ilk oy. Siklendiğimi düşündürttü bu oy beni. Yüzümde gülücükler açtı. Ama şunu da ferkettirdi ki Ahmet Kaya dinliyor olmak birilerini rahatsız ediyor hala. Okuyup eksilemiş ol bari de ciddi ciddi bir muhalifim var diyebileyim.

kuzu

obbattaloglu
son zamanlarda çevremdeki kızlarının yüzde 90ının hitap şekli. Ya eskiden bi kız "canım" dediğinde bile bi düşünce sarardı biz erkekleri... Nerede eski değerler [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]

inci sözlük

obbattaloglu
inci bir oluşum(du) hem de gayet kesin çizgili mantık, saygı ve dürüstlük çerçevesinde.

orada edilen küfürleri ciddiye alıp ben de senin karşılığını verenler aşağılanır(dı)

ana bacı karıştıran liseli muamelesi görür(dü)

liverpool ülkü ocaklarından başlayıp, boston ülkü ocaklarına uzanan, en sonunda "ne işi var bizim başbakanın Arjantin'de, Brezilya'da, şilE'de [ybkz]swh[/ybkz] ne işi var"a kadar dayandıran; aslında yarısından fazlasının okuyan, okumuş, büyük adam olmaya aday kesimden oluştuğu bir sözlük(tü)

ta ki yazar alımları sıklaşana kadar.

sözlük açıldı, yazar alımına başladı, birinci nesiller kendi aralarında böyle bir oluşuma gittiler, beğenen devam etti beğenmeyen ayrıldı gitti. bu kalanlar hepsi aynı düşüncedelerdi ve inci'nin asıl amacını bunlar var etti, yaşattı. Bir sözlük 5-10 yazarla dönmez, eyvallah dendi ve tekrar yazar alımı başlandı. ikinci nesiller biraz daha bilinçli geldiler, yani hepsi nereye geldiklerini biliyorlardı, az çok eksiklerini gediklerini doldurup, fazlalıklarını yontup katıldılar ve incinin pik yaptığı dönemler başladı. [ybkz]swh[/ybkz]. sonra peynir ekmek gibi yazar alımları, derken üçüncü nesil [ybkz]swh[/ybkz], ve dördüncü nesil [ybkz]swh[/ybkz] ve inci çoluk çocuğun elinde...

tomas sivok

obbattaloglu
geldiği gün bir kesim tarafından [ybkz]swh[/ybkz] Zapo'nun yedeği olur iddiası vardı ortalıkta. ilk zamanlar gerçekten de yedeğiydi ama şu an, özellikle dünden sonra terkedilmiş bu düşüncenin baş kahramanı

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol