valentin rosier

gidiyorum bu
"Beşiktaş'a imza atmadan önce tereddütlüydüm. Beşiktaş'ın büyük bir kulüp olduğunu biliyordum ama yine de o ligi kafamda tam oturtamıyordum. Sonunda imzayı attım ama beni aslında başta istemeyen bir teknik direktör vardı. Beni gerçekten isteyen kulüp başkanıydı. Bunu da geldikten 4–5 ay sonra öğrendim. O zamanki hocamız Türkiye'nin Zidane'ı gibiydi.

Beşiktaş'taki ilk sezonum inanılmazdı. Lig şampiyonluğunu çok az farkla kazandık, sonrasında bir kupa finali vardı. Takımdakilerin çoğu neredeyse hiç uyumamıştı. Hızlıca bir idman yapıp çıkmıştık maça. O maçta gol de attım, kupayı aldık. Taraftarlarla yaptığımız o kutlamalar… Tarif edilemezdi.

Galatasaray o dönemde bana daha iyi bir sözleşme sunmuştu. Hatta teknik direktörüne mesaj bile attım çünkü onlar çok büyük bir kulüp. Galatasaray'a karşı en ufak kötü düşüncem yok. Ama o dönemde ben sadakati seçtim. Çünkü ben gerçekten sadık bir adamım.

Beşiktaş'ta o dönemdeki sportif direktör dürüst olayım, çok ciddiyetsizdi. Böyle söylemem belki ağır olur ama gerçekten çok zayıftı. Önceki sportif direktör süperdi, onunla çalışmak keyifliydi. Ama bu sonuncusu… Çıldırtıyordu insanı."
bu başlıktaki tüm entryleri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol