ünal aysal

how i met your other
başarılı bir iş adamıdır, şirketini (unit group) denetlemişliğim vardır, bu nedenle az da olsa tanır, kişiliğini de beğenirim. ancak camiasına başarısız bir sezondan hemen sonra umut olmak, birden parlayıp, işte aradığımız tuttuğunu koparan, güçlü başkan hezeyanını yaşatmak için yaptığı hamleleri etik bulmuyorum. rakiplerinin anlaştığı futbolculara transfer teklifleri, her fırsatta araya girip fiyat yükseltmeler, eski galatasaray, bildiğimiz galatasaray hareketleri bunlar. aziz yıldırım meydanı boş bulduğu için buradan çok ekmek yemişti (mehmet topuz, stoch, vs.). şimdi sıra ünal aysal a gelmiş demek ki.

buradan bize ne düşer dersek, belki olumlu konuşabiliriz. camia fenerleşmeden önce, tarihte en çok hakkımızı çalan, şerefli ikinci sıfatını almamızı sağlayan, türk futbolunda ne kadar çirkeflik varsa hepsinin öncüsü olan galatasaray dan nefret edilirdi. daha sonra demirören sağolsun hepimize bir fenerbahçe kompleksi aşıladı. ve eski düşmanı dost olarak görmeye başlayanların sayısı giderek arttı içimizde. medya da bunu fırsat bilip kardeş ilan ediverdi bizi. benim gibi düşünenler, al birini vur ötekine diyip, her iki kulübe de aynı gözle bakabilenler azınlıkta kaldı. işte artık bu durum tersine dönebilir diye düşünüyorum. ünal aysal ne kadar kişilikli bir adam olursa olsun, camiasından gelen baskı, fatih terim faktörü derken, ister istemez etik olmayan yollara başvurmak durumunda kalacaktır. bu da yanlış yönlendirilmiş takımdaşlarımızın gerçekleri görmesini sağlayabilir umarım. belki o zaman renklileri bırakıp kendimize bakmaya, özümüze dönerek, elimizde kalan son değerlerimizi de korumak için çaba göstermeye başlayabiliriz..
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol