kötü alışkanlığın dik alasıdır. elini atsan bir çakma diziye çarpar. bu kadar mı yaratıcılıktan yoksun bir ülkeyiz yani?
(bkz: muck)
türk yapımcılardaki çakma dizi alışkanlığı
havadan para kazanıyo daha ne olsun
bunların en önemli kavak yelleridir. son bölümlere geçilmeden evvelki 'şeytan marka giyer' filmi senaryosunun kopyalanması mı dersin, aşırı saçma amerikan romantik filmleri esintilerini mi dersin anlat anlat bitmez yani. halbuki başlarda ne eğlenceliydi değil mi...
ayrıca bu alışkanlık sadece dizilerde değil, türk filmlerinde de vardır. örneğin charlie chaplin'in city lights filmi; kamerasıyla,kurgusuyla,senaryosuyla yani kısaca herşeyi ile 'en büyük şaban' şeklinde türkiyede çekilmiş ve bize türk sinemasının şarlo'nun şabanlaştırılmaktan ibaret olduğunu açıkça göstermiştir.
ayrıca bu alışkanlık sadece dizilerde değil, türk filmlerinde de vardır. örneğin charlie chaplin'in city lights filmi; kamerasıyla,kurgusuyla,senaryosuyla yani kısaca herşeyi ile 'en büyük şaban' şeklinde türkiyede çekilmiş ve bize türk sinemasının şarlo'nun şabanlaştırılmaktan ibaret olduğunu açıkça göstermiştir.
kendilerinin özgün olamadığının kanıtı olan durum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?