türk teknik direktörler

(bkz: türk teknik direktörlerin kovulma eşiği)

(bkz: türk teknik direktörlerin meslek ahlakları)

oyuncu transferi konusunda yönetime söz geçiremedikleri gerçeği bulunan hocalarımızdır. yabancı bir teknik direktör gelirken transfer bütçesiyle gelip har vurup harman savuruyor. yönetim mali konuda sıkıntı çektiği anda türk hocalara başvuruyorlar. kendileri için iyi mi kötü mü bilmiyorum ama değersizleştikleri kesin.

Zaten baktığımızda 3 takımda geçen sezon türk hoca ile çalışmıştır, biri olmasa birisi mutlaka olacaktır. Üst üste 7 sene olmaları fazla şans bulmalarından dolayıdır ayrıca bir Slaven Bilic 10(on) türk hocaya bedeldir.

7 yıldır süper ligde şampiyonluk ipini göğüsleyen teknik adamlardır.

genelde çoğu enkazdır. futbolun teknik ve taktik kısmından pek anlamazlar. sadece iyi gaz verirler futbolcuya, "hadi oğlum, hadi koçum, harikasın" gibisinden.

son yıllarda büyük bir ivme kazanmışlardır. kendini ispatlamış mustafa denizli ve fatih terim değil de ertuğrul sağlam'ın anadolu'dan gelen şampiyonluğu ve bu sene ersun yanal'ın büyük bir kulüpteki performansı kendilerini ispatlama adına atılmış büyük adımlardır. ayrıca samet aybaba ve bülent uygun'a yunan pasaportu vererek diğer türk teknik direktörlere bir kıyak yapılabilir başarı yüzdesini arttırmak için.

hata yapma kredisi ve maaşı yabancı teknik direktörlere göre çok düşük olan teknik direktörlerdir. bence başarılı bir türk teknik direktör öncelikle çok iyi seviyede ingilizce konuşabilmelidir. "luk et dı tabela" dememelidir. takımların kilit oyuncuları olan yabancı oyuncularla iletişim için çok önemli.

ayrıca cemayizelevveli türk basınınca bilindiği için en ufak hatasında geçmişteki kirli çamaşırları anında piyasaya çıkartılır.

türk vatandaşlı olan teknik adamlardır. genelde büyük takımların başında nadiren görünürler, yabancı teknik adamlar sıçıp sıvadıktan sonra göreve gelirler. (bkz: süper ligde son 7 senedir türk teknik adamların şampiyon olması)