yasaktır.
http://gundem.milliyet.com.tr/macta-siyasi-pankart-acan-kadina/gundem/detay/1760968/default.htm
demokrasi işte tam da böyle bir şey sevgili sözlükçüler. benim yanımda olan var olsun; yanımda olmayan yok olsun
tribüne siyaset sokulması
her zaman var olan, bundan sonra da olacak bir şeydir. bakın bunu siyasetten nefret eden ve en ufak bir ideolojiye yakınlık hissetmeyen biri olarak söylüyorum. bu hayatta din ve siyasetin girmediği alan çok çok azdır, kabul etmek lazım. ha şöyle bir şey var; insanların dinlerinin, siyasi görüşlerinin, etnik kökenlerinin belki de en az önemsendiği yerlerdir stadyumlar. beraber gülüp ağladığın, beste söylediğin, elini omzuna attığın insanın farklılıklarıyla pek ilgilenmezsin. ama yine de statlardan siyaseti tamamen çıkarmak mümkün değil.
gerçek bir olaydır.[ybkz]swh[/ybkz] evet ikna oldum aslında tribüne siyaset sokulmuştur. iktidar yandaşları 1453 kartallarını kurdurarak sokmuşlardır.
ama gezi olaylarının tribünlere taşınması siyasi değildir demek istiyorum. gezi olayları bence bu toplumun en iyi birleştiği süreçtir. izmir'de anarşistlerin önünde hepar flamalarını görünce anlamıştım bu birliği. neydi ki bu iki zıt görüşü savunanları bir araya getiren. bu bölünmüşlük müdür yoksa birlik mi. resmi ideolojinin bize yerleştirdiği en saçma fikirdir herkes aynı olursa eşit oluruz fikri ve en dungaca korkudur bölünme korkusu. bizi biz yapanın farklılıklarımız olduğunu anladığımız zaman gerçek bir birlik sağlayacağız. bir hücreye benzetirsek gezi sürecini, mitokondrisi çarşı ise sentrozomu bdp, kofulu da anarşistlerdir. [ybkz]swh[/ybkz]
ama gezi olaylarının tribünlere taşınması siyasi değildir demek istiyorum. gezi olayları bence bu toplumun en iyi birleştiği süreçtir. izmir'de anarşistlerin önünde hepar flamalarını görünce anlamıştım bu birliği. neydi ki bu iki zıt görüşü savunanları bir araya getiren. bu bölünmüşlük müdür yoksa birlik mi. resmi ideolojinin bize yerleştirdiği en saçma fikirdir herkes aynı olursa eşit oluruz fikri ve en dungaca korkudur bölünme korkusu. bizi biz yapanın farklılıklarımız olduğunu anladığımız zaman gerçek bir birlik sağlayacağız. bir hücreye benzetirsek gezi sürecini, mitokondrisi çarşı ise sentrozomu bdp, kofulu da anarşistlerdir. [ybkz]swh[/ybkz]
ne yazık ki ister istemez vuku bulmuş, vuku buldurulmuş olay.
gezi olaylarında, meydanlara giren her forma kalabalıkları içten içe böldü maalesef. insanların tuttuğu takımlar da birer kimliktir sonuçta, aynı din gibi, ırk gibi. o kalabalıklarda açılan bdp bayraklarıyla çarşı flamalarının kimlik belirtme yönünden hiçbir farkı yoktu açıkçası. keşke insanlar bir bütünün eşit parçaları olmayı başarabilselerdi, keşke herkes normal bir vatandaşmış gibi, reklam veya popülizm peşinde koşmadan katılabileseydi kalabalıklara, katılabilseydi ki orospu çocuğu yandaş medya da olayları üstüne yıkmak için çarşı'yı hedef gösteremeseydi. üstelik çarşı gösterilen hedeflerden yalnızca biri, süreci hatırlayın kalabalıkların ne satanistliği kalmıştı, ne ateistliği. ve basın elinde malzeme olmamasına rağmen manşetlere taşıyabilmişti bunları, işte oradaki yer alan her türlü bayrağın, formanın, atkının medyaya ne kadar büyük bir malzeme olduğunu varın siz hesaplayın.
evet çarşı yandaş medya tarafından bizzat hedef gösteriliyor şu an. bizzat iktidarın isteğiyle. istek şu, olayların eksenini kaydırmak. çünkü bunu "bir grup laikçi-anaşist"in çıkardığı olay diye yediremezlerse o mal halk kitlesine (yüzdesini siz tahmin edin), hiç de işlerine gelmeyecek şeyler yaşayacaklar badem bıyıklar. işte bu yüzden oynanıyor bugün tribünün üzerine, daha da oynayacaklar elbet. sayılarının azlığına aldanmayıp her türlü tahriği yapıp, sonra polisin kucağına atıverecekler kendilerini. bu daha hiçbirşey değil. o yüzden çok hassas olmak gerekiyor, yoksa kabak her zaman ki gibi yine bizim başımızda patlayacak.
gezi olaylarında, meydanlara giren her forma kalabalıkları içten içe böldü maalesef. insanların tuttuğu takımlar da birer kimliktir sonuçta, aynı din gibi, ırk gibi. o kalabalıklarda açılan bdp bayraklarıyla çarşı flamalarının kimlik belirtme yönünden hiçbir farkı yoktu açıkçası. keşke insanlar bir bütünün eşit parçaları olmayı başarabilselerdi, keşke herkes normal bir vatandaşmış gibi, reklam veya popülizm peşinde koşmadan katılabileseydi kalabalıklara, katılabilseydi ki orospu çocuğu yandaş medya da olayları üstüne yıkmak için çarşı'yı hedef gösteremeseydi. üstelik çarşı gösterilen hedeflerden yalnızca biri, süreci hatırlayın kalabalıkların ne satanistliği kalmıştı, ne ateistliği. ve basın elinde malzeme olmamasına rağmen manşetlere taşıyabilmişti bunları, işte oradaki yer alan her türlü bayrağın, formanın, atkının medyaya ne kadar büyük bir malzeme olduğunu varın siz hesaplayın.
evet çarşı yandaş medya tarafından bizzat hedef gösteriliyor şu an. bizzat iktidarın isteğiyle. istek şu, olayların eksenini kaydırmak. çünkü bunu "bir grup laikçi-anaşist"in çıkardığı olay diye yediremezlerse o mal halk kitlesine (yüzdesini siz tahmin edin), hiç de işlerine gelmeyecek şeyler yaşayacaklar badem bıyıklar. işte bu yüzden oynanıyor bugün tribünün üzerine, daha da oynayacaklar elbet. sayılarının azlığına aldanmayıp her türlü tahriği yapıp, sonra polisin kucağına atıverecekler kendilerini. bu daha hiçbirşey değil. o yüzden çok hassas olmak gerekiyor, yoksa kabak her zaman ki gibi yine bizim başımızda patlayacak.
bence aslında hiç bir zaman vuku bulmamış olay.
gezi olaylarında çarşı'nın orada olmasının nedeni bir siyasi mesajdan çok bir özgürlük alanı savunması olarak açıklanabilir. 100-200 kişinin gezi parkındaki şiddetsiz, demokratik eylemini gayr-ı meşru sayan, öyle göstermek isteyen ve fiziki saldırı gerçekleştiren zihniyete karşı vicdanlı insanların tepkisidir. yoksa çarşı hiç bir zaman ülkemiz şöyle yönetilsin ya da böyle yönetilsin gibi bir tavır içine girmemiştir.
ayrıca bence sporu yaşamın başka alanlarından kopuk, kendi içinde bir olgu gibi düşünmek de yanlış. her şeyin birbiriyle bir şekilde bağlantısı vardır. bir insanın sadece sporla ilgilenmesi onu gerçek bir birey yapar mı düşünmek lazım. kaldı ki beşiktaş gibi değerleri olan bir kulüpten bahsedersek sporun hangi alanlarla ilişkili olabileceğini daha iyi kavrarız. değerlerin ancak bir felsefesi, ahlaki duruşu olanlarca oluşturulabileceğini söyleyebiliriz. beşiktaşlılık da özgürlükçü, zalimin zulmü karşısında mazlumun yanında, kardeşlik ve eşitlik fikirlerini düstur edinmiş bireylerce oluşturulmuş bir değer bütünüdür.
gezi olaylarında çarşı'nın orada olmasının nedeni bir siyasi mesajdan çok bir özgürlük alanı savunması olarak açıklanabilir. 100-200 kişinin gezi parkındaki şiddetsiz, demokratik eylemini gayr-ı meşru sayan, öyle göstermek isteyen ve fiziki saldırı gerçekleştiren zihniyete karşı vicdanlı insanların tepkisidir. yoksa çarşı hiç bir zaman ülkemiz şöyle yönetilsin ya da böyle yönetilsin gibi bir tavır içine girmemiştir.
ayrıca bence sporu yaşamın başka alanlarından kopuk, kendi içinde bir olgu gibi düşünmek de yanlış. her şeyin birbiriyle bir şekilde bağlantısı vardır. bir insanın sadece sporla ilgilenmesi onu gerçek bir birey yapar mı düşünmek lazım. kaldı ki beşiktaş gibi değerleri olan bir kulüpten bahsedersek sporun hangi alanlarla ilişkili olabileceğini daha iyi kavrarız. değerlerin ancak bir felsefesi, ahlaki duruşu olanlarca oluşturulabileceğini söyleyebiliriz. beşiktaşlılık da özgürlükçü, zalimin zulmü karşısında mazlumun yanında, kardeşlik ve eşitlik fikirlerini düstur edinmiş bireylerce oluşturulmuş bir değer bütünüdür.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?