ücret karşılığı bir bünyeye bağlı olarak emeğini satan kişilerin; farklı organizasyonlar tarafından kendi bünyesine katılması işine transfer diyoruz. bu olayın gerçekleşmesi sürecinin tümüne de transfer görüşmesi.
bu görüşmede genelde 3 taraf olur. emek veren; emeğin şimdi ki sahibi; emeği transfer etmek isteyen taraf. ve bu tarafların koşulları vardır; bunlar ortaya konur. orta yol sağlanırsa, transfer gerçekleşir.
olur ki şartlar uymazsa görüşme yarıda kesilir.
peki bu görüşmelerin orta yerinde taraflar koşulları değiştirirse ne olur? yani başka bir deyişle bir taraf mızmızlanırsa ne olur? karşı taraf şayet sürece hakimse, bu değişikliğe karşı çıkar. haliyle yoluya değişkiliğin mantıklı olmadığını anlatır. eğer değişiklikte ısrarcı olunursa da; süreç yarıda kesilir. don lastiği gibi uzatılmaz. bir gün oldu, bir gün olmadı denmez.
hele ki 100 yıllık bir çınardan bahsediyorsanız yönetimlerin camiaların adına yaraşır hareket etmeleri şarttır. bu işler çocuk oyuncağı değildir. hele ki her transfer döneminde bir isimle ilgilenip, o oyuncuyu aldık diye ortalarda dolaşıp, sonra alamadık biz onu diye ağlanmaz.
ne gelecek isme aşık oldum, ne kupaya. arma varsa ortada gerisi teferruattır. amma velakin isimlerin saygınlığı zarar görürse, işin rengi değişir. kulüp ağırlığı göz göre göre biterse orada ben de karşına dikilirim.
sen kulağından tuttuğun adamı yeni transferim diye lanse edip; sonra da ben becemeredim demeyeceksin. hele bir transferle 1 ay 1.5 ay cevap almadan beklemeyeceksin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?