akıllı beşiktaşlıdır.
başarının ışık hızı işe gelmediği , önce takım olmanın gerektiğini bilen taraftardır.
slaven bilic'ten medet uman beşiktaşlı
Bu sezon bulunduğumuz yere, takımda ki arzu ve kardeşlik ortamına , yapılan her transferin nokta atışı olmasına bakacak olursak, futbola kafası çok iyi basan beşiktaşlıdır. Zira bu değerli hoca takımımıza geldigi ilk sezon rakiplerinin elindeki kadro degerinin 3 de 1 i kadro degerine sahip olan statsız bir takımı şampiyonlar ligine son anda götüremedi, bence büyük başarı. Bu sezon şampiyon olamasak da başarılı oldugumuzu dusunuyorum ki dunyanın hic bir takımı bu tempoda ve her maçı deplasmanda oynayarak bu performansı gösteremez.Tabi şimdide derbi kazanamıyoruzcular çıkacak normaldir. Ne yazık ki beşiktaşımın taraftarları içinde renklilerin mentalitesiyle takım tutan çok ama Allahtan genele hükmedecek çogunlukta değiller. Fernandesmiş.. Almeidaymış.. quaresmaymış.. bazılarının kulübünü demirören yönetmeli..
elbet bi bildiği olan adamdır. ilk geldiğinde bu adamla 20 yıl sözleşme imzalayalım demiş biri olarak söylüyorum.
en az 1 yılı daha hak ettiğini düşünüyordur. bir de biz mali olarak sıkıntıda değil miyiz abi. bilic'e tazminat ödemek çok mu mantıklı geliyor size. 2013-2014 sezonu 4.hafta ki gs maçını tekrar izledim az önce. ilk yarı 3-0 yapacağımız maçı mal gibi kaybetmişiz. bilic bir kaç iyi futbolcu ile bir denesin şansını diyorum. ferdi-almeida en önemli yıldızlarıydı bu adamın düşünün artık. yönetim bilic için şu çok istediği orta saha-kanat oynayabilen gole dönük bir adam alsın artık. ben kanser oldum burada.
burada yazar arkadaşların kafasının karışık olduğu belli ben bu yüzden biraz açmak istedim. yukarıda adları geçen ve hepside fersah fersah biliç'den başarılı tüm bu hocalar , birinci sezonlarının sonunda onlardan medet umulmadığı için ki, bazıları ümit vaad ediyorlardı görevlerinden alındılar. çünkü beşiktaş böyle bir kulüptü, başarısızlığa taamül etmez, hep daha iyiyi arardı.
şimdi fikret başkan çıkmış, ''ben biliç'den çok memnunum diyor'' yani hedefler, tatmin dereceleri yerlerde. burada mesaj veriliyor taraftara , alışın başarızılığa ve susun oturun deniyor.
bakalım yukarıda adı sayılan hocalar neler yapmışlar ;
Rasim Kara : 1996-1997 sezonunda tüm maçları tribünden izleyen biri olarak söyleyebilirim ki, o takım lucescu'nun takımı ile beraber son 20 yılın en iyi futbolunu oynayan takımdı. amokachi, yankov, mrmiç, sergen ve diğerleri. ama fetih terim'in ilk yılıydı ve o dönemin iç işleri bakanı kankisi mehmet ağar'ın baskısı ile beşiktaşımızın ve rasim kara'nın önü kesildi. bu sene hakem hatalarından dem vurup, biliç'i aklamaya çalışanlar, o sezonu görselerdi herhalde intihar ederlerdi. buna rağmen bu takım 74 puan topladı. avrupada ilk kez 4. tura çıktı, ve o dönemin devi valencia'ya şansızlık ile elendi ama dişe diş mücadale etti. eğer fatih terim ve ayak oyunları olmasaydı rasim kara bir efsane olabilirdi.
hans peter brigerl : 1999-2000 sezonunda feldkamp'ın yardımcısı olarak başladı, feldkamp ligin ortasında ayrıldığında lider ile puan farkı yanılmıyorsam 9'du. göreve geldi ve beşiktaş tarihinde bir rekor kırarak 12 maç üst üste kazandı çok kısıtlı bir kadro ile ve şampiyonluk potasına girdi. eğer fevzi o malum ıskayı geçmeseydi belki bir tarih yazılacaktı ve toplamda 74 puan kazanıldı. futbol olarak, disiplin olarak, takım oyunu olarak 10 tane biliç'i cebinden çıkarırdı.
samet aybaba: beşiktaş tarihinin en zor sezonlarından biriydi, istediği hiç bir transfer yapılmadan ( ospina, webo vb ) elinde ki rezil kadro ile hemen hemen biliç'in takımı ile aynı puanı topladı ve futbol olarak hem daha keyifli maçlar izletti, hem derbi kazandı hemde yürekli oynadı ama onada tıplı diğerleri gibi tahammül edilmedi ve medet umulmadı.
tüm bu hocalara tahammül edilmeyip, bir sezon denendikten sonra yollar ayrılmışken, tüm sezon boyunca laf ve bahane üreten ama ortaya futbol koyduramayan bir hoca'dan beşiktaş gibi büyük bir takım medet ummaz. ilk sezonu olsa bilmesek medet umalım, ama sonuç ve adamın ortaya koydukları ortada. tüm bunları görmezden gelip halen bu adamda iş var demek, veya ben çok ümitliyim demek ya polyanacılıktır, yada o kişinin gerçekle ilişkisi yoktur.
şimdi fikret başkan çıkmış, ''ben biliç'den çok memnunum diyor'' yani hedefler, tatmin dereceleri yerlerde. burada mesaj veriliyor taraftara , alışın başarızılığa ve susun oturun deniyor.
bakalım yukarıda adı sayılan hocalar neler yapmışlar ;
Rasim Kara : 1996-1997 sezonunda tüm maçları tribünden izleyen biri olarak söyleyebilirim ki, o takım lucescu'nun takımı ile beraber son 20 yılın en iyi futbolunu oynayan takımdı. amokachi, yankov, mrmiç, sergen ve diğerleri. ama fetih terim'in ilk yılıydı ve o dönemin iç işleri bakanı kankisi mehmet ağar'ın baskısı ile beşiktaşımızın ve rasim kara'nın önü kesildi. bu sene hakem hatalarından dem vurup, biliç'i aklamaya çalışanlar, o sezonu görselerdi herhalde intihar ederlerdi. buna rağmen bu takım 74 puan topladı. avrupada ilk kez 4. tura çıktı, ve o dönemin devi valencia'ya şansızlık ile elendi ama dişe diş mücadale etti. eğer fatih terim ve ayak oyunları olmasaydı rasim kara bir efsane olabilirdi.
hans peter brigerl : 1999-2000 sezonunda feldkamp'ın yardımcısı olarak başladı, feldkamp ligin ortasında ayrıldığında lider ile puan farkı yanılmıyorsam 9'du. göreve geldi ve beşiktaş tarihinde bir rekor kırarak 12 maç üst üste kazandı çok kısıtlı bir kadro ile ve şampiyonluk potasına girdi. eğer fevzi o malum ıskayı geçmeseydi belki bir tarih yazılacaktı ve toplamda 74 puan kazanıldı. futbol olarak, disiplin olarak, takım oyunu olarak 10 tane biliç'i cebinden çıkarırdı.
samet aybaba: beşiktaş tarihinin en zor sezonlarından biriydi, istediği hiç bir transfer yapılmadan ( ospina, webo vb ) elinde ki rezil kadro ile hemen hemen biliç'in takımı ile aynı puanı topladı ve futbol olarak hem daha keyifli maçlar izletti, hem derbi kazandı hemde yürekli oynadı ama onada tıplı diğerleri gibi tahammül edilmedi ve medet umulmadı.
tüm bu hocalara tahammül edilmeyip, bir sezon denendikten sonra yollar ayrılmışken, tüm sezon boyunca laf ve bahane üreten ama ortaya futbol koyduramayan bir hoca'dan beşiktaş gibi büyük bir takım medet ummaz. ilk sezonu olsa bilmesek medet umalım, ama sonuç ve adamın ortaya koydukları ortada. tüm bunları görmezden gelip halen bu adamda iş var demek, veya ben çok ümitliyim demek ya polyanacılıktır, yada o kişinin gerçekle ilişkisi yoktur.
samet aybaba'dan medet ummaktan çok daha iyidir.
bu taraftarın zamanında medet umduğu rasim kara, samet aybaba ve hans-peter briegel'lerin yanında çok daha iyi olan teknik direktör.
siz neyin kafasındasınız..
siz neyin kafasındasınız..
fikret orman'dan medet uman beşiktaşlıdan akıllı olduğu kesindir.
futboldan anlamayan beşiktaş'lıdır ya da ergendir. çevirebildiği bir maç bile yok. geriye düştüğümüz tüm maçları kaybettik. deplasmandaki fener maçındaki[ybkz]swh[/ybkz] açıklamaları sinirden deli etti. 10 kişi fener'e karşı sindirdi takımı. fener az kalsın 2 gol atıp yeniyordu bizi. Çıktı "karakterli oynadık" dedi bir de hey allah'ım. o maç takımı geri çekmese fark atarak kazanırdık.
hele o konya maçı[ybkz]swh[/ybkz] takımın topu ayağında tutup oyunu soğutması gereken yerde topu ayağında tutabilecek isim olan oğuzhan'ı çıkartıp moron gibi aldığı her topu denk geldiği yere sallayan necip'i aldı. 3 defansif ön libero vardı son 15 dakikada anadolu takımına karşı! sonuç: konya yığdı bizim yarı sahaya oyunu ve dünyanın sayılı karambol golcülerinden gekas işi bitirdi. oyunu analiz 0.
hele o konya maçı[ybkz]swh[/ybkz] takımın topu ayağında tutup oyunu soğutması gereken yerde topu ayağında tutabilecek isim olan oğuzhan'ı çıkartıp moron gibi aldığı her topu denk geldiği yere sallayan necip'i aldı. 3 defansif ön libero vardı son 15 dakikada anadolu takımına karşı! sonuç: konya yığdı bizim yarı sahaya oyunu ve dünyanın sayılı karambol golcülerinden gekas işi bitirdi. oyunu analiz 0.
hayal kırıklığına uğrayan beşiktaşlı'dır, uğramaya da devam edecektir. sportif anlamda elle tutulur tek bir artısı olmayan kişi slaven bilic'tir. aa ne iyi yaptı da x'i çıkardı y'yi aldı bir kere bile demedik. ''işte olması gereken 11'' bir kere bile demedik. sürekli yanlış oyuncu tercihleri ve yanlış oyuna müdahaleler. istikrar falan güzel tamam da, insanın koca sezonda 1-2 tane bile öveceğimiz işi yoksa ümitlenmeye gerek yok. şenol güneş'i getirmeliydik sezon bittiği gibi. o tren kaçtı, bari mehmet özdilek'i getirelim. yardımcı olarak ibrahim üzülmez, ilhan mansız düşünülebilir. futbol direktörlüğüne ali gültiken. çok ütopik gelebilir bazılarına ama, bence hiç zor bir iş değil. bilic efendinin yardımcısı sarı kafa terzic ve moruk jurgevic nereden bilecek türkiye ligi'ni ? akhisar'a deplasmana gidiyorsun kim anlatacak sana akhisar'ın oyun tarzını, yedeklerine kadar oyuncuların özelliklerini ? bindik bir alamete gidiyoz kıyamete...
Aybabanin 10 da biri butceli takimindan azcik daha basarili olmasi? anadolu takimlarina 9 kisiyle kapanmasi? ahah. gokhan suzenden sinan kurumustan dem vuran adamlarin, bu iki adamin parasina atiba ve mottanin alindigini gorebilecek gozu akli mi yok yoksa gormek mi istemiyor, soru işareti. bide 9 kişiyle defans gibi hayal ürünü yaratıp ustune mustafa denizli ornegi vermek neyin kafasi ola ki.
ben bu senede şampiyon olmazsak esip gurlemem. ancak bu seneden daha iyi bir şampiyonluk mücadelesi vereceğimiz kesin. diger sezon ise beşiktaş tekrar beşiktaş olacaktır, 111 yillik devliğini lafta degil maçta gostererek eze eze şampiyon olacaktır, hemde bilic ile. derbi galibiyeti dedigin; inonude olcayin itelemesi, kadikoyde oguzhanin son dakika sutunun volkani gecip cizgideki caner'in dizinden cikmasi, olimpiyatta pektemek'in iteleyememesi
halamin tassagi olsa amcam olurdu. madem 3-3luk gs macini galibiyet sayiyosun konya macinda atilan golu de sayma da son haftaya ikinci girip hata yapmadan ikinci bitirelim. o degil de, bilic bu sene bize uefayi bi aldirsin da tekrar konusalim.
ben bu senede şampiyon olmazsak esip gurlemem. ancak bu seneden daha iyi bir şampiyonluk mücadelesi vereceğimiz kesin. diger sezon ise beşiktaş tekrar beşiktaş olacaktır, 111 yillik devliğini lafta degil maçta gostererek eze eze şampiyon olacaktır, hemde bilic ile. derbi galibiyeti dedigin; inonude olcayin itelemesi, kadikoyde oguzhanin son dakika sutunun volkani gecip cizgideki caner'in dizinden cikmasi, olimpiyatta pektemek'in iteleyememesi
halamin tassagi olsa amcam olurdu. madem 3-3luk gs macini galibiyet sayiyosun konya macinda atilan golu de sayma da son haftaya ikinci girip hata yapmadan ikinci bitirelim. o degil de, bilic bu sene bize uefayi bi aldirsin da tekrar konusalim.
beşiktaş'ı düşünmek için ise; slaven bilic'in bir yılı daha hak ettiğini söylemek gayet olağan ve istikrar isteyen taraftar söylemidir. ihanet değildir bu! kişi odklı taraftarcılıkta değildir. bu kadar çabuk kestirip atmamak, bir yıl daha sabretmek beşiktaş'ın kesinlikle faydasınadır. istikrar olmadan başarının gelmeyeceğini hepimiz çok net biliyoruz. beşiktaş varken elbette bilic'in arkasından şakşak yapacak değiliz. bu memnuniyetsizlik olduğu sürece her sene bir adam değiştirir, her transfer sezonunda bir kaç adam alıp o seneyi öylece bitiririz.
#353710
sadece fikirlerini söyleyerek birçoklarını yine kolaylıkla terbiye ve ahlak sınırları dışına itmiş taraftardır. bu "medet uman" falan diye sınıflandırılan taraftarlar çoğunlukla beşiktaş'ın bilic ile birlikte total futbol oynamakta olduğunu değil, bir nebze olsun bu yolda olduğunu savunurlar. önceki (vurgula: antrenör)'e faşistlik yapmayıp, bizzat kendisi 10 numara bir faşist olduğu için mesafelidirler. kaldı ki o faşist kimse, yıllardır süper lig'de oynayan antalyaspor'un küme düşmesine neden olarak futbol konusunda da kalitesini ispatlamıştır. dolayısıyla zaten slaven bilic ile kıyas kabul eder bir tarafı bulunmamaktadır.
not: sabır sabır diye yıllarını heba ettiğini söyleyenler kime kaç sene sabredildiğini bir düşünsünler bir zahmet ya. hangi sabır pardon? daha önce kime sabrettin de saçların beyazladı hacı abi?
sadece fikirlerini söyleyerek birçoklarını yine kolaylıkla terbiye ve ahlak sınırları dışına itmiş taraftardır. bu "medet uman" falan diye sınıflandırılan taraftarlar çoğunlukla beşiktaş'ın bilic ile birlikte total futbol oynamakta olduğunu değil, bir nebze olsun bu yolda olduğunu savunurlar. önceki (vurgula: antrenör)'e faşistlik yapmayıp, bizzat kendisi 10 numara bir faşist olduğu için mesafelidirler. kaldı ki o faşist kimse, yıllardır süper lig'de oynayan antalyaspor'un küme düşmesine neden olarak futbol konusunda da kalitesini ispatlamıştır. dolayısıyla zaten slaven bilic ile kıyas kabul eder bir tarafı bulunmamaktadır.
not: sabır sabır diye yıllarını heba ettiğini söyleyenler kime kaç sene sabredildiğini bir düşünsünler bir zahmet ya. hangi sabır pardon? daha önce kime sabrettin de saçların beyazladı hacı abi?
samet aybaba'ya yapılanlar yanında sessiz kalanların, şimdi konuşmaları faşistlik değilse bile ikiyüzlülüktür. biri çıkıp birilerine '' vay efendim beşiktaş total futbol oynuyor'' falan diye akıl vermeye çalışırsa, buna verilen cevap nahoş bir durum değil bir gerekliliktir. ayrıca önemli olan birilerinin faşistlik yapması veya yapmaması değil, beşiktaşın geldiği noktadaki berbat durumdur. bizim burada kişileri değil, beşiktaş'ı düşünmemiz lazım ama görüyorum ki biliç sevicilerin beşiktaş da pek umurlarında değil.
samet'i sevmeyen beşiktaşlı da olabilir. sırf eski futbolcumuz diye samet gibi amcaları sevmek zorunda mıyız amk. bilic reisle eve çıkar makarna haşlar kız tavlarım. samet'i yolda görsem elini öper harçlık isterim. fatih terim'i de şampiyonlar ligi şampiyonu yapacağını bilsem takımın başında görmek istemem mesela. ulan ülkenin yöneticisi cahil, halkı koyun, hatunu kezban bırakın da hocamız biraz entelektüel olsun amua goim.
samet aybaba'ya hakaret edildi diye bilic'e edilmesini olağan görmek faşistliğin ağa babasıdır. hangimiz maç izlerken pozisyonu kaçıran oyuncuya, yanlış düdük çalan hakeme küfretmiyoruz ki?
insanın kendini bulutların üzerinde arşa değmiş vaziyette görmesi ve geri kalanları futbol cahili olarak nitelendirmesi de oldukça nahoş bir durumdur. Ki günümüzde futbolun bu kadar çirkinleştiğini göz önüne alırsak bu söylenenlere pekte şaşırmamalı insan.
insanın kendini bulutların üzerinde arşa değmiş vaziyette görmesi ve geri kalanları futbol cahili olarak nitelendirmesi de oldukça nahoş bir durumdur. Ki günümüzde futbolun bu kadar çirkinleştiğini göz önüne alırsak bu söylenenlere pekte şaşırmamalı insan.
samet aybabaya yapılan aşağlamaların ve faşistliklerin yanında aksak hırvat demek faşisitlik ise evet faşistliktir. sen 15 yıl kulübüne hizmet eden, senin tüm sülalenin toplamından daha beşiktaşlı birine hakaretler edeceksin, adamı vizyonsuz diyeceksin, adanalı vizyonsuz diyeceksin, adamı yerin dibine sokacaksın laf yok bu faşistlik değil , ağzı laf yapan , hiç bir başarısı olmayan hırvat takımın ağzına edecek ona toz kondurmayacaksın . bırakın efendiler bu yanar dönerlikleri, çifte standartları. futboldan anlamayan cahiller, beşiktaşın futbol oynadığını sansın. zaten bu anlayışta ki taraftara ligde 3. lük fazla bile. bir geçen seneki futbola bak , bir bu seneye arada uçurum var. total futbol oynuyormuş beşiktaş !!! siz gidin 5 yaşında ki çocuğa anlatın bu hikayeleri. ulan anadolu takımlarından evinizde gol yemediğinize sevinir oldunuz. siz biliç'le devam edin seneye de yanar dönerliğe devam eder ona giydirmeye başlarsınız tıpkı fernandes ve diğerlerine yaptığınız gibi.ben yazacağımı buraya yazdım. seneye tekrar bakarız kimler nasıl kıvırmaya başlayacak diye.
not: neye sabır edeceğiz, görüyoruz işte bir bok olmayacak bu adam ile. görünen köy kılavuz istemez. sabır edilecek tek olumlu tarafı yok. sabır sabır diye yıllar sezonlar bitti.
not: neye sabır edeceğiz, görüyoruz işte bir bok olmayacak bu adam ile. görünen köy kılavuz istemez. sabır edilecek tek olumlu tarafı yok. sabır sabır diye yıllar sezonlar bitti.
bilic'e bugün şu şartlarda yetersiz diyen, yarın mustafa denizli'ye, fatih terim'e, ersun yanal'a bile yeri geldimi yetersiz der. çamur atmak, eleştirmek, oturulan yerden bok atmak çok kolaydır. bir sene daha sabretmek bu kadar mı zor gelir insana. samet aybaba'ya bir sene daha katlanılmazdı. sebebi ise yerli yersiz mikrofonu gördüğü dakika konuşması bile çileden çıkarmaya yetiyor. ama zor zamanda çıktı geldi oynattı takımı diyelim ve geçelim. ama bilic'in bir şeyler yapmak istediği aşikar. en azından buna hakkı var. avrupa'da nasıl oynayacak, neler yapacak görmek lazım.
tanım: sabretmeyi bilen beşiktaş taraftarı.
tanım: sabretmeyi bilen beşiktaş taraftarı.
hiç değilse kendi hocasına "aksak hırvat" diyerek fiziksel engeliyle dalga geçip faşistlik yapmamaktadır.
ister beğenin, ister beğenmeyin; slaven bilic, bu takıma 2012-2013 sezonunda unuttuğu futbol oynama yetisini yeniden kazandırmıştır. hani total futbol dedikleri zımbırtı var ya, işte o sadece hücumla olmuyor. eğer olsaydı ersun yanal'ın fenerbahçe'si değil, ersun yanal'ın gençlerbirliği şampiyon olurdu.
her seferinde saha dışı faktörlerden bahsedip durmayın diyorlar bir de. e durum bu iken neyden bahsedeceğiz? takım, sezonun son haftalarında şampiyonlar ligi'ne gitmeye çalışıyor; çat, bir duyuyorsun futbolcuların aylardır paraları yatmıyor. bu takım bu sezon maddi imkansızlıklarına[ybkz]swh[/ybkz], sakatlık lanetine, yolda bırakan futbolcularına[ybkz]swh[/ybkz], sahadışı onlarca sebebe karşın son haftaya kadar milyonluk gaassaray ile mücadele etti. beşiktaş büyük bir camia tabi ki ama sahada o büyüklüğü yok ne zamandır, şu kibirinizden kurtulun artık.
son söz: bilic'in şahsıyla herhangi bir samimiyetim ya da çıkarım yok. tek derdim, bu takıma iyi futbol oynatmaya yaklaşan, futbolcu gelişimlerini olumlu etkileyen, bunun ötesinde kulübü ve camiayı sahiplenmiş, fakat sadece kağıt üzerinde başarısız görünen bir futbol adamının arkasında durulması.
öbür türlü her geleni kovalım amk...
ister beğenin, ister beğenmeyin; slaven bilic, bu takıma 2012-2013 sezonunda unuttuğu futbol oynama yetisini yeniden kazandırmıştır. hani total futbol dedikleri zımbırtı var ya, işte o sadece hücumla olmuyor. eğer olsaydı ersun yanal'ın fenerbahçe'si değil, ersun yanal'ın gençlerbirliği şampiyon olurdu.
her seferinde saha dışı faktörlerden bahsedip durmayın diyorlar bir de. e durum bu iken neyden bahsedeceğiz? takım, sezonun son haftalarında şampiyonlar ligi'ne gitmeye çalışıyor; çat, bir duyuyorsun futbolcuların aylardır paraları yatmıyor. bu takım bu sezon maddi imkansızlıklarına[ybkz]swh[/ybkz], sakatlık lanetine, yolda bırakan futbolcularına[ybkz]swh[/ybkz], sahadışı onlarca sebebe karşın son haftaya kadar milyonluk gaassaray ile mücadele etti. beşiktaş büyük bir camia tabi ki ama sahada o büyüklüğü yok ne zamandır, şu kibirinizden kurtulun artık.
son söz: bilic'in şahsıyla herhangi bir samimiyetim ya da çıkarım yok. tek derdim, bu takıma iyi futbol oynatmaya yaklaşan, futbolcu gelişimlerini olumlu etkileyen, bunun ötesinde kulübü ve camiayı sahiplenmiş, fakat sadece kağıt üzerinde başarısız görünen bir futbol adamının arkasında durulması.
öbür türlü her geleni kovalım amk...
ayababa'nın dörtte bir bütçeli takımının ligde toplamda 10 gol fazla attığından, evinde feneri yenip, galatasaray'ı da yendiğinden ( normal şartlarda burak'ın uyduruk penaltısını saymaz isen) haberi yoktur.neymiş gol yemiyormuşuz, anadolu takımlarına karşı 9 kişi defans yapıp gol yememeyi başarı sayıp bundan medet ummak olsa olsa polyanacılık olur. tanju kayhan örneği ile, biliç'in yedeklerin yüzüne bakmadığı gerçeğini değiştirmeye çalışmak akıl almaz bir yöntem bile olsa, ne acıdır ki biliç'i öne çıkarmak için yapılan kıyaslama hep samet aybaba oluyor.
ama bizim kıyaslama yapmamız gereken kişi samet hoca değil, fatih terimi, mustafa denizli, ersun yanal gibi isimler. neymiş beşiktaşın dev olmasına 1-2 sene kalmış mış, hadi canım başka kapıya beşiktaş 111. yıldır zaten dev, allahın aksak hırvatına mı kaldı beşiktaş'ı büyütmek.
bu adamın savunucuları demogoji yapmasın şunu söylesin, bunu çok iyi yaptı, veya takım çok iyi oynuyor, ışık veriyor desin. bunu söyleyebilen yok, sadece iyi adam, sıcak vb. gibi sıfatlar ile onu koruyanlar var. hocalığına inanan bir allahın kulu yok. çok açık net bu adam bu gemiyi yürütemez, yürütemedi . sonuç ortada. elinde 11 fazla transfer ile samet hocadan bile başarısız oldu.
ama bizim kıyaslama yapmamız gereken kişi samet hoca değil, fatih terimi, mustafa denizli, ersun yanal gibi isimler. neymiş beşiktaşın dev olmasına 1-2 sene kalmış mış, hadi canım başka kapıya beşiktaş 111. yıldır zaten dev, allahın aksak hırvatına mı kaldı beşiktaş'ı büyütmek.
bu adamın savunucuları demogoji yapmasın şunu söylesin, bunu çok iyi yaptı, veya takım çok iyi oynuyor, ışık veriyor desin. bunu söyleyebilen yok, sadece iyi adam, sıcak vb. gibi sıfatlar ile onu koruyanlar var. hocalığına inanan bir allahın kulu yok. çok açık net bu adam bu gemiyi yürütemez, yürütemedi . sonuç ortada. elinde 11 fazla transfer ile samet hocadan bile başarısız oldu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?