slaven bilic

gidiyorum bu
--alıntı--

futbol aynı zamanda bir ‘hayalkırıklığı oyunu’dur. Topun rakip kale çizgisini geçmediği her maçta büyüyen hayalkırıklığı kısa sürede geniş kitlenin kontrolsüz öfkesiyle istenmeyen sonuçlara taşır yönetimleri. O nedenle ‘takım mühendisliği’ denen şey yöneticilik makamı için en elzem bilgidir. Eğer bu bilgiye sahip değilsen ‘bir bilen’ ile çalışmak şarttır. Beşiktaş bu fırsatı Önder Özen ile yakaladı, ancak tahmin edilebilir gerekçelerle de hızla kaybetti.. Ve şimdi iş, ‘transfer sihirbazı yönetici’lerle hemen her yabancı oyuncu transferinde dedikoduların öznesi haline gelen ‘Slaven Bilic ve tanıdıkları’na gelip dayandı! Bilic ve ‘tanıdıkları’ top rakip kale çizgisini geçmediği takdirde bavullarını alıp gezegenin bir başka takımına yelken açarlar ve geride hasarını düşünmeyecekleri bir Beşiktaş bırakırlar. O kederin yükünü taşımak da her zaman olduğu gibi teknik direktör ya da yöneticilere değil, kalbi Beşiktaş'la atan insanlara kalır. Bilinen bir gerçeği bir kez daha hatırlatmakta fayda var.

--alıntı--

[ybkz]swh[/ybkz]
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol