kale arkasında (bilenler bilir okul tarafı kale arkası küçücüktü eskiden o statta) o maçı izleme şansına erişen az sayıda beşiktaşlıdan biriydim. o golden 4-5 dakika önce yine frikik olmuş ancak sergen'in topu direği sıyırmıştı. ben tam kale arkasının ortasında rüştü'nün koruduğu kalenin arkasındaydım. bir hafta önce galatasarayı 4-0 ile hezimete uğratan fener kesin favoriydi. dakikalar 90 iken kenarda değişiklik hazırlığı oldu, daum sergen'i alacaktı ama o anda bekleyin dedi. yanımda benden 10 yaş büyük bir abi vardı, elimdeki siyah-beyaz ipi attım (bu benim uğurumdu, atkı falan kritik dakikalrda önüme yere atardım) abi dedim gol bu iyi izle. sergen topa geldi top barajı geçti o an gördüm topu , tam kale arkasındayım halen film şeridi gibi kare kare gözümün önünde bunca yıla rağmen yukarıdan top döne döne iniyor, rüştü adım attı uzandı ama nafile top ağlarda biz 10 sıra aşağıda. maçtan sonra ki sevinç, polisin 3 saat bizi salmaması, hepimizin saldırı olacak ihtimaline karşı kol kola çıkıp kadıköy'ü beşiktaş tezahuratları ile inletmemiz... asla unutulmayacak bir maç ve goldü.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?