enerji bakanı taner yıldız'ın ailesinin başına gelme olasılığı sıfır olan trajedi.
şehit haberini vermeye televizyon kameraları ile gitmek
ne düşündüler, ne yapmaya çalıştılar gerçekten bilmiyorum ama ciddi bir rezilliktir bu. black mirror'ı getirdi şahsen benim aklıma. çok yaklaştık artık o kafaya.
hayır bir de o acının üstüne bir de vaaza başladı herif. "salavat getir" falan deyip duruyor. ailenin yakını olduğunu düşündüğümüz biri, kameranın önünü kapatıyor diye hararetle uyarılıyor. patlayan flaşlar, mahşeri bir kalabalık ve feride annenin soran bakışları... neden yani? daha ne isteniyor ki bu insancıklardan? olm evladını aldınız kadının, yuvasını yıktınız. bir de size poz vermesini, devletin ne kadar da uğruna ölünesi bir kurum olduğuna vurgu yapmasını, "vatan sağolsun" diye bağırmasını falan mı istiyorsunuz? şehadetine methiyeler düzülmesi mi bastıracak o acıyı?
zaten yani şehitlik kurumu da olmasa yüce devletimiz ne yaparmış bilmiyorum. mesela kendi ellerinle kendi savcını öldür, isminin önüne "şehit" ekleyerek görev yaptığı adliyeye şaşaalı bir törenle ismini ver, olsun bitsin. sonra o koca kalabalık dağılır. geriye çöpler ve o "şehid"in yakınları kalır elleri böğürlerinde. feride annemin solan benzi kaldı mesela kaymakamdan geriye; akan gözyaşı kaldı.
evinin dökülen sıvalarına yenileri eklendi ama onu onaracak mehmet'i yok artık. öğretmenini atamaktan aciz devlet, mehmet'i "şehit" olarak atadı çünkü peygamber efendimizin yanına.
hayır bir de o acının üstüne bir de vaaza başladı herif. "salavat getir" falan deyip duruyor. ailenin yakını olduğunu düşündüğümüz biri, kameranın önünü kapatıyor diye hararetle uyarılıyor. patlayan flaşlar, mahşeri bir kalabalık ve feride annenin soran bakışları... neden yani? daha ne isteniyor ki bu insancıklardan? olm evladını aldınız kadının, yuvasını yıktınız. bir de size poz vermesini, devletin ne kadar da uğruna ölünesi bir kurum olduğuna vurgu yapmasını, "vatan sağolsun" diye bağırmasını falan mı istiyorsunuz? şehadetine methiyeler düzülmesi mi bastıracak o acıyı?
zaten yani şehitlik kurumu da olmasa yüce devletimiz ne yaparmış bilmiyorum. mesela kendi ellerinle kendi savcını öldür, isminin önüne "şehit" ekleyerek görev yaptığı adliyeye şaşaalı bir törenle ismini ver, olsun bitsin. sonra o koca kalabalık dağılır. geriye çöpler ve o "şehid"in yakınları kalır elleri böğürlerinde. feride annemin solan benzi kaldı mesela kaymakamdan geriye; akan gözyaşı kaldı.
evinin dökülen sıvalarına yenileri eklendi ama onu onaracak mehmet'i yok artık. öğretmenini atamaktan aciz devlet, mehmet'i "şehit" olarak atadı çünkü peygamber efendimizin yanına.
içler acısı bir durum. nefes filminin bir bölümünde ölümünüz 45 saniye, sonrasında magazin haberleri diye bir replik vardı. yerinde replikmiş. bundan bile nemalanmak ne derece kötü bir memlekette yaşadığımızın göstergesidir.
acizlik ifadesi olan durum. nasıl bir açıklaması, nasıl bir artı durumu olabilir bunun. allah cezanızı versin.
annenin acısının ekmeğini yemeye çalışmaktır. halkın duygularını istismar etmektir.
sorduğunda basın özgürlüğü derler. afedersiniz de sikerim böyle özgürlüğü
sorduğunda basın özgürlüğü derler. afedersiniz de sikerim böyle özgürlüğü
haysiyet, basın etiği veya insan haklarından bi haber olan medyamızın, 2 kuruşluk reyting uğruna başvurduğu yoldur. şehit olan gencin evine, ailesine haber vermeye giderken televizyon kameralarının da görevlerilerin arkasına takılması ile yapılır. o acı anı, utanmadan kayda alırlar ve bize haber diye sunarlar.
o kameraları oraya çağırana da söylenecek söz bulamıyorum. insanlık bu kadar mı bitti?
o kameraları oraya çağırana da söylenecek söz bulamıyorum. insanlık bu kadar mı bitti?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?