efendim pek bir tatlı olan, bünyeye pek bir iyi gelen uykudur. sabah işe gitmek için kör saatte kalkmış bünyeyi uykusuzluk denen illetti kucağından çeker alır. zindelik verir. gerçi hafif bir uykudur, her an uyanmaya müsaittir. çevreden gelecek bir tehlikeye karşı veya ineceğin durağı kaçırma riskine karşı uyuyan bünye hep hazırdır
şehir içi yolcu taşıma araçlarında ki uyku
şehirler arası yolcu taşıma araçlarındaki uykuya nazaran tedirgin bi uykudur, zira şoföre "5 dakka daha yeaa" gibi bir istekte bulunamaz ya da yanınızdaki tanımadığınız kişiye "durağa gelince uyandır usta" diyemezsiniz. Kafa öne her düştüğünde göz bi açılıp etrafa bakılır inilecek durağın geçilip geçilmediği kontrol edilir, uyku sersemi olduğunuzdan 5 sn melül melül bakarsınız dışarıya ve nerede olduğunuzu anlamaya çalışırsınız, eğer çok varsa daha devam edilir hemen de dalınır uykuya.
Hele ki son duraksa varacağınız yer tadından yenmez uykudur nasıl olsa şoför "hadi kalk hemşerim son durak" diye uyandırır. Ancak aşağıda anlattığım başımdan geçen olay buna örnek teşkil etmez. o istisna;
efendim topkapı' dan bindiğim inönü mahallesi (89) otobüsünde bir şans eseri boş bulduğum koltukta "nasıl olsa çok var uyuyabilirim" diye düşünmüştüm. o rüya senin bu rüya benim geniş geniş uyuyorum, sefaköy durağında inmem gerekirken son durağa kadar gitmiştim ne var ki körüklü otobüsün en arka koltuğunda şoför beni farketmemiş otobüsün de son seferi olduğundan ikitelli otobüs garajına gitmiş. En son "otobüste yolcular bişey unutmuş mu acaba? unuttuysa bulanındır mantığıyla" arama yaparken şoför farkedip uyandırdı. nerdeyim filan derken durumu anlattı bana "ulan dedim nasıl gidicem eve peki bu saatte?" neyseki personel servisi sefaköyden geçiyormuş da beni bıraktılar sevgili kartal sözlük yazarları [ybkz]swh[/ybkz]
Hele ki son duraksa varacağınız yer tadından yenmez uykudur nasıl olsa şoför "hadi kalk hemşerim son durak" diye uyandırır. Ancak aşağıda anlattığım başımdan geçen olay buna örnek teşkil etmez. o istisna;
efendim topkapı' dan bindiğim inönü mahallesi (89) otobüsünde bir şans eseri boş bulduğum koltukta "nasıl olsa çok var uyuyabilirim" diye düşünmüştüm. o rüya senin bu rüya benim geniş geniş uyuyorum, sefaköy durağında inmem gerekirken son durağa kadar gitmiştim ne var ki körüklü otobüsün en arka koltuğunda şoför beni farketmemiş otobüsün de son seferi olduğundan ikitelli otobüs garajına gitmiş. En son "otobüste yolcular bişey unutmuş mu acaba? unuttuysa bulanındır mantığıyla" arama yaparken şoför farkedip uyandırdı. nerdeyim filan derken durumu anlattı bana "ulan dedim nasıl gidicem eve peki bu saatte?" neyseki personel servisi sefaköyden geçiyormuş da beni bıraktılar sevgili kartal sözlük yazarları [ybkz]swh[/ybkz]
hayatta en sevdiğim her sabah tattığım o muhteşem duygu
ineceğiniz durağı kaçırmanıza sebep olabilir.[ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?