çok sevdiğim bir abimin bu konuda bir hatırası vardı;puntalıyorum
tabii bunun bir de kralına rastladım ben, gerisi fasa fisodur. bir gün bir arkadaşımın yeni açtığı yemekli, içkili mekanına gittim. işte lavuk esip gürlüyor, yok benim dedem antalya'nın ilk ocakbaşı ustasıydı da yok kebabı bizden iyi yapan yok bilmemne. ulan maksadımız hayırlı olsun demek, işletmeyi üstümüze mi alıcaz pezevenk, ne tırı vırı yapıyorsun?, diyemedim tabii, arkadaşım. neyse masaya oturdu kolunu omzuma attı vay kardeşim cart curt.. tuzluk ve biberliği gösteriyor. doğal olarak tuzluğun üstünde el yazısıyla S biberlikte P yazıyor.
-kanka gördün mü mevzuyu?
hayırdır?
- olm s-p lan..
ee? ne var bunda?
- ajan, sedat peker diyorum. görmüyor musun? manevi oğlu gibiyim ben. onun için yaptırdım.
vay monaco'yum.
-heralde olm..
baktım kebap da tırt, koşarak uzaklaştım.
bir keresinde de bir kulüpte mevzu çıkmış elemanın biri badigarda 'ben sedat peker'in yeğeniyim' cümlesini sarfedemeden dayağı yemiş,badigard artık ne kadar sık duyuyorsa bu repliği artık...
sedat peker in yeğeni olmak
hiçbir şeyden korkmamak, fakat bel arkasından da silahı eksik etmemektir.
her 2 gençten birinin içinde bulunduğu durum kanımca.abi herkes mi senin yeğenin olur ya kafamı açtı artık budurum daral geldi.
lise zamanlarımdan hatırlıyorum [ybkz]swh[/ybkz] maşallah sedat pekerin akrabalarıda amma çalışmış bele kuvvet deyip neler yapmışlar ulan ne çok yiğeni var bu adamın.
lise zamanlarımdan hatırlıyorum [ybkz]swh[/ybkz] maşallah sedat pekerin akrabalarıda amma çalışmış bele kuvvet deyip neler yapmışlar ulan ne çok yiğeni var bu adamın.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?