hayatımda yediğim en güzel pidedir. kapalısı olsun, açığı olsun hepsinin tadı ayrıdır, damakta tadını bırakır.
bu pideyi yemeden önce saniyede yirmidört kare'yle çok kavga etmişimdir. çanakkale'de ne zaman pide yemeye gitsek beğenmez illa bir bahane bulurdu. ben de "hayır yani, bir pide ne kadar farklı olabilir. ne fazlalığı olabilir ki o pidelerin bunlardan. mis gibi pide işte." derdim. ah o ağzımı boşa açmasaymışım keşke. samsun'a gider gitmez pide yemek istiyordum elbette. daha sonra hakkında çok şey de okumuştum. bu kadar anlatılan şey nasıl olabilirdi acaba. bir pideciye gittik ve siparişimizi verdik. bir süre sonra pide geldi, güzel görünüyordu. tam sevdiğim gibi çıtır çıtır. ama o ilk yudumu ısırdım ve o an bir şey oldu. resmen dünya döndü. hani hep filmlerde ve reklamlarda olur ya. bir şey ısırınca bir anda zaman yavaşlar, kahramanın ağız hareketlerine odaklanırız. heh işte yemin ederim aynısı oldu. bitmesin diye dualar ede ede yedim yuttum pideyi. ve o'na söylediğim ilk söz; "sen hiç övmemişsin bu pideyi. tabi beğenmezsin çanakkale'deki pideleri. şimdi ne yapacağım ben çanakkale'ye gidince?!" gerçekten de hala aynı kanaatteyim. hiç bahsetmemiş, emin olun benim anlattıklarım da hiçbir şey o pidelerin tadının yanında. daha sonra her fırsatta "pide mi yesek acaba ya?" diye dolaştım 20 gün boyunca. yediğim tüm pideler benzer etkiyi yaratmıştı ama ne yalan söyleyeyim o ilk günkünün tadını unutamadım hala. ilk olduğu için herhalde.
neyse çok uzattım, pide güzeldir, samsun pidesi apayrı güzeldir. yiyelim, yedirelim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?