beşiktaş'ın ihtiraslı aşığı. öyle ki onun uğruna kendisi dahil herkese zarar verebilir. aslında tribünlerle olan gerginliği futbolculuk dönemlerine kadar gider. önemli bir kısım taraftar tarafından takım içinde gruplaşma yaratmakla, kendisiyle iyi geçinmeyenleri takımdan izole etmekle eleştirildi. hatta ve hatta jübilesini yaptıktan sonra "iyi ki gitti de onun yerine gökhan keskin oynamaya başladı." diyen beşiktaşlı sayısı pek de az değildi.
teknik direktörlük kariyerine başladığı zaman uzak hedefini çoktan koymuştu. beşiktaş'a teknik direktör olacaktı. açıkçası hep bu görev için soluk alıp verdi desem çok abartmış sayılmam. özellikle hocalıktaki ilk beş yılından sonra, beşiktaş ne zaman teknik direktör arayışına girse yerli adaylar arasında mutlaka onun ismi geçerdi. ve her seferinde yetersiz görülerek başka bir isimle anlaşılması onu daha çok kamçıladı ve hırslandırdı. 90'lardan sonra da asıl hikaye böyle başladı. şahsi düşüncem samet aybaba'daki bu idealizm zamanla patolojik bir durum arz ettti. bir nevi aşık atışması. bilhassa inönü stadı'nda beşiktaş'a karşı kazandığı her maçtan sonra gerek üslubuyla gerekse beden diliyle "siz benim yerime bir başkasını tercih ettiniz ama hata yaptınız. bakın işte ben kazandım." mesajını vermesi genç nesil beşiktaşlılarla da arasını açarken; ak saçlıları daha da kızdırdı. hararetli bir aşkın bir müddet sonra saplantıya dönüşüydü bir bakıma samet aybaba'nın durumu. ve ters tepti. çünkü camia "tüm bunlardan sonra ağzınla kuş tutsan bu takıma hoca olamazsın." psikolojisine girmişti bile.
aşırı duygusaldır samet aybaba. çoğu zaman hisleri aklının önüne geçer. çabuk sinirlenir. yeri gelir öyle bir cümle eder ki; yıkar perdeyi eyler viran. gençlerbirliği'ni çalıştırırken mısırlı futbolcusu el saka ile yaşadığı malûm gerginliğin akabinde kendisine yöneltilen sert eleştiriler karşısında "bu ülkenin insanları beni bir arap'a tercih etti." demesi bunun alâmet-i farikası niteliğinde. duygusal gel-gitler anlamında ikinci bir fatih terim olur mu? "olmaz" diyemem.
2012 itibariyle hastalık deresinde bağlı olduğu beşiktaş'ın başında artık. ama unutmayalım samet aybaba bir tercihten daha ötede mevcut şartlar itibariyle bir zorunluluktur. önceden belirtildiği gibi ancak olağanüstü şartlarda bu takımın başına gelebilirdi öyle de olmuştur. ve mesele samimi olarak genç oyunculara yönelip kendi yıldızlarını çıkarmaksa, aybaba'nın cv'si bu konuda parlaktır.
ileriye dönük yapacağımız öngörüler şu aşamada bana göre havada kalacağından sabırla bekleyip, fiiliyatta neler olduğunu gördükten sonra daha sağlıklı çözümlemeler yapabileceğimize inanıyorum.
başarılar samet hoca.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?