bir yaz boyunca gerizekalı gibi at kuyruk ile dolaşmama vesile olan adam. o penaltı da benim gibi kuyruk bırakan çocukların babalarının ahı yüzünden kaçtı
roberto baggio
emre tilevin beşiktaş vikngur maçında quaresmanın kaçırdığı penaltı sonrası baggio da kaçırmadı mı diye atıfta bulunduğu insan.
(bkz: dino baggio)
"Il Codino Divino" yani "ilahi at kuyruğu" lakaplı italya'nın efsaneleşmiş futbolcudur. felsefeyle çok ilgili olan baggio daha sonra budist olmuştur.
1994 dünya kupası finalinde brezilya'ya karşı penaltı kaçırarak italya'nın kupadan elenmesine neden olmuştur. fakat attığı gollerle zaten italya'yı finale taşıyan da kendisidir. hakkında en çok bilgiye ulaşabileceğiniz olay bu. bu konu hakkında daha detaylı bilgi vermek isterdim fakat baggio'nun bahsetmek istediğim yanı bu değil aşağıdakiler:
vicenza altyapısında yetişen baggio henüz 18 yaşındayken 29 maçta 12 gol atar ve takımının serie B ye çıkmasında çok büyük katkı sağlar. daha sonra fiorentina'nın dikkatini çekerek sonraki sezon buraya transfer olur. ilk sezon bunun bacağını eline verirler o nedenle çok maça çıkamaz. sonraki sezonlarda oldukça başarılı performans sergileyen reyiz klübünün zoruyla juventus'a satılır[ybkz]swh[/ybkz]. biçilen fiyat 19 milyon dolardır ve kendi zamanında dünyanın en pahalı futbolcusu olmuştur bu transferle. tabi baggio'yu çok seven fiorentina taraftarları verirler odunu şehire, yönetime, klüp binasına. rivayete göre 3 gün 3 gece terör estirirler fiorentina sokaklarında. daha sonra ortamın daha fazla gerilmemesi için çıkar der ki "juventus maddi olarak hem fiorentina hem benim için reddedilemeyek bir teklif yaptı. böyle olması en iyisi sanırım", tam olarak böyle bişey değil yaklaşık olarak yani.
juventus'a transfer olduktan sonra hemen klasını konuşturur ve 47 maçta 27 gol atar. o zamanlar bir ortasaha futbolcusunun bu kadar gol atması olucak şey değil, düşün almanlar daha 3-5-2 den çıkamamış. o zamanlar milli takıma falan seçilir. orda da efsane olur zaten oynadığı futboldan çok kaçırdığı penaltıyla da olsa.
benim için en önemli olan şu olaydır. bir fiorentina maçında juventus penaltı kazanır ve baggio bu penaltıyı atmak istemez. başka bir topçuya attırırlar ve o da penaltıyı kaçırır. buna sinirlenen teknik direktör reyize geh bakam buraya diyerek oyundan alır. bu sırada bütün fiorentina taraftarları baggio'ya tezahurat etmektedir. bir taraftar baggio'ya fiorentina atkısını fırlatır. baggio atkıyı yerden alarak boynuna takar. atkı olayını gelenek haline getirerek o vakitten sonra oynadığı bütün klüplerin fiorentina maçlarına fiorentina atkısıyla çıkar. bu nedenle 5[ybkz]swh[/ybkz] sezon oynadığı fiorentina'yla özdeşleşmiş bir futbolcudur, bir taraftardır.
son olarak sadece 4 sezon oynadığı -kariyerinin son klübü- brecia tarafından 10 numaralı forması emekli edilmiştir.
kısa bir yazı oldu onun hakkında daha yazılabilecek daha çok şey var. yukarıda yazdığım olaylar günümüzde profesyonel kabul edilen futbolcular için çok yanlış görünebilir. zira artık ne olacağı belli olmuyor. bir bakıyorsunuz tümer metin fenerbahçe'ye transfer olabiliyor. ama unuttukları birşey var ki o da efsane olan futbolcular aslında profesyonel olmayanlar baggio gibi.
baggio'nun türkiye'de yaşadığını ve beşiktaşlı olduğunu hayal etmek hoşuma gidiyor. bence siyah ve beyazın en fazla yakışacağı insandır kendisi ve fiorentina atkısı bir yerde siyah beyazdır.
son olarak: fiorentina'ya olan sempatimin yegane nedenidir.
1994 dünya kupası finalinde brezilya'ya karşı penaltı kaçırarak italya'nın kupadan elenmesine neden olmuştur. fakat attığı gollerle zaten italya'yı finale taşıyan da kendisidir. hakkında en çok bilgiye ulaşabileceğiniz olay bu. bu konu hakkında daha detaylı bilgi vermek isterdim fakat baggio'nun bahsetmek istediğim yanı bu değil aşağıdakiler:
vicenza altyapısında yetişen baggio henüz 18 yaşındayken 29 maçta 12 gol atar ve takımının serie B ye çıkmasında çok büyük katkı sağlar. daha sonra fiorentina'nın dikkatini çekerek sonraki sezon buraya transfer olur. ilk sezon bunun bacağını eline verirler o nedenle çok maça çıkamaz. sonraki sezonlarda oldukça başarılı performans sergileyen reyiz klübünün zoruyla juventus'a satılır[ybkz]swh[/ybkz]. biçilen fiyat 19 milyon dolardır ve kendi zamanında dünyanın en pahalı futbolcusu olmuştur bu transferle. tabi baggio'yu çok seven fiorentina taraftarları verirler odunu şehire, yönetime, klüp binasına. rivayete göre 3 gün 3 gece terör estirirler fiorentina sokaklarında. daha sonra ortamın daha fazla gerilmemesi için çıkar der ki "juventus maddi olarak hem fiorentina hem benim için reddedilemeyek bir teklif yaptı. böyle olması en iyisi sanırım", tam olarak böyle bişey değil yaklaşık olarak yani.
juventus'a transfer olduktan sonra hemen klasını konuşturur ve 47 maçta 27 gol atar. o zamanlar bir ortasaha futbolcusunun bu kadar gol atması olucak şey değil, düşün almanlar daha 3-5-2 den çıkamamış. o zamanlar milli takıma falan seçilir. orda da efsane olur zaten oynadığı futboldan çok kaçırdığı penaltıyla da olsa.
benim için en önemli olan şu olaydır. bir fiorentina maçında juventus penaltı kazanır ve baggio bu penaltıyı atmak istemez. başka bir topçuya attırırlar ve o da penaltıyı kaçırır. buna sinirlenen teknik direktör reyize geh bakam buraya diyerek oyundan alır. bu sırada bütün fiorentina taraftarları baggio'ya tezahurat etmektedir. bir taraftar baggio'ya fiorentina atkısını fırlatır. baggio atkıyı yerden alarak boynuna takar. atkı olayını gelenek haline getirerek o vakitten sonra oynadığı bütün klüplerin fiorentina maçlarına fiorentina atkısıyla çıkar. bu nedenle 5[ybkz]swh[/ybkz] sezon oynadığı fiorentina'yla özdeşleşmiş bir futbolcudur, bir taraftardır.
son olarak sadece 4 sezon oynadığı -kariyerinin son klübü- brecia tarafından 10 numaralı forması emekli edilmiştir.
kısa bir yazı oldu onun hakkında daha yazılabilecek daha çok şey var. yukarıda yazdığım olaylar günümüzde profesyonel kabul edilen futbolcular için çok yanlış görünebilir. zira artık ne olacağı belli olmuyor. bir bakıyorsunuz tümer metin fenerbahçe'ye transfer olabiliyor. ama unuttukları birşey var ki o da efsane olan futbolcular aslında profesyonel olmayanlar baggio gibi.
baggio'nun türkiye'de yaşadığını ve beşiktaşlı olduğunu hayal etmek hoşuma gidiyor. bence siyah ve beyazın en fazla yakışacağı insandır kendisi ve fiorentina atkısı bir yerde siyah beyazdır.
son olarak: fiorentina'ya olan sempatimin yegane nedenidir.
80lerin başında doğmuş olanların mahalle maçlarında örnek aldığı efsanedir.
##226070 nolu girisiyle şaşırtan yazar, rıdvan dilmen'in yorumculuğu eleştirel yönde kötü ve iyi gelebilir ancak futbolculuğu o dönemin türk futbolunun en az on gömlek üstünde olduğunuda kabul etmek gerekir.
##226062 nolu girdisiyle; muhalif kanadında yer aldığım yazar. zira fenerbahçe şike yaptıysa ve biz bunu mahkeme kararı ile kanıtlıyorsak; biz de şike yaptık demektir. ve sonuçalrına katlanmak zorunluluğumuz var.
uefa nın işi yok, bizimle mi uğraşacak kısmı ise, bir başka boyutu işin
uefa nın işi yok, bizimle mi uğraşacak kısmı ise, bir başka boyutu işin
#268306 entrisi ile yazmak istediklerimi benden önce yazan yazar. veda maçı çok net gösterdi ki fernandes olmayınca takım daha aktif daha dinamik oynuyor. en önemlisi pas trafiği hızlanıyor ve rakipler önem almakta zorlanıyor. en azından bu konuda sözlükte benle aynı düşüen bir yazar olması sevindirici .
ayrıca roberto baggio italya gibi dünyanın en tutucu hristiyan ülkelerinden birinde budist olmasına rağmen en sevilen oyuncuların başında gelir. herkes 1994 dünya kupasında kaçırdığı penaltı ile onu hatırlasa bile, ben 1990 dünya kupasında mancinin sakatlığı sonrası doğan bir yıldız olarak hatırlıyorum kendisini.
ayrıca roberto baggio italya gibi dünyanın en tutucu hristiyan ülkelerinden birinde budist olmasına rağmen en sevilen oyuncuların başında gelir. herkes 1994 dünya kupasında kaçırdığı penaltı ile onu hatırlasa bile, ben 1990 dünya kupasında mancinin sakatlığı sonrası doğan bir yıldız olarak hatırlıyorum kendisini.
kaçırdğı penaltıdan sonra bugünün hataları yarının tecrubeleridir sözüyle unutulmayan ünlü italyan futbol filozofu
önder özen ile ilgili yaptığı tespit ile hedefi 12'den vurmuştur
#360813
uzun süredir ortalarda görünmeyen yazar. sanırım yukarıda yer alan entrysinden utandı. [ybkz]swh[/ybkz]
uzun süredir ortalarda görünmeyen yazar. sanırım yukarıda yer alan entrysinden utandı. [ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?