fikret orman

gidiyorum bu
hugo almeida ve manuel fernandes'in sözleşme yenileme durumları ile ilgili şu açıklamayı yapmıştır:

"almeida ve fernandes ile ilgili tavrımızı baştan söyledik, kalmalarını istedik. aynı istek ve arzuyu onlardan gördüğümüz gün sözleşme imzalarız, görmezsek sözleşme imzalamayız."

anladığım kadarıyla aynı istek ve arzu karşı taraftan gelmemiş ki şu ana kadar sözleşme yenilenmemiş. öncelikle bu oyuncuların sözleşme mevzusunun transfer dönemi sonrasına bırakılması başlı başına bir hata. zira bildiğim kadarıyla hukuki mevzuat gereği ikisi de önümüzdeki ocak ayından itibaren istedikleri kulüple serbestçe görüşebilme hakkına sahipler. dolayısıyla siz iki oyuncu karşısında pazarlık gücünüzü zaten büyük ölçüde yitirmiş oluyorsunuz. hiçbir takım da 6 ay sonra sözleşmesi sona erecek bir oyuncu için bonservis bedeli ödemek istemez ve yaz dönemini bekler.

ee? beşiktaş'ın menfaatleri? okulun kuralları?

olası bir ayrılma durumunda "demek ki istekli değillermiş. beşiktaş'ı istemeyeni biz de istemeyiz" tarzı bir söylem hoş ama bir o kadar da boş kaçar. çünkü "bu iki oyuncuyu yaz döneminde satıp gelir elde etme durumunuz vardı. kendileriyle sözleşme yenileyememe riskiniz bulunuyorsa neden böyle bir fırsattan da oldunuz?" diye haklı olarak sorarlar.

aylardır bu görüşmeler sürüyorsa ben arada 50 bin - 100 bin dolarlık bir fark olduğunu sanmıyorum. daha kötüsü önceden belirttiğim gibi 2014 ocak ayı itibariyle istedikleri takımla transfer görüşmesi yapabileceklerinden kulübün pazarlık gücü de ortadan kalkmış durumda.

bir izlediğimiz yol da rasyonel, akla yatkın olsun be arkadaş...


alen halilovic

maniktaraftar
Geçtiğimiz gün Rijeka deplasmanında 2-0 geride olan Zagreb adına iki gol birden atarak puanı kurtarmıştı kendisi. Sanırım bunun üzerine Barcelona'ya transfer süreci hızlandı. Çok büyük yetenek çok. Geçen sezon da düzenli forma giyiyordu. Kendisinden bir yaş Muhammed Demirci'yi hala olacak diye bekleyenlere selam olsun.

Kapalı'nın bağırarak söylediği "Yetiş ya Muhammed, Yetiş ya Ali" tezahüratının Ali'si alt liglerde sıralama takımlarında ilk 11 oynayamıyor. Bakalım Mami'nin sonu ne olacak.

murat evliyaoğlu

gidiyorum bu
1990'lı yılların ilk yarısında ismiden sıkça söz ettiren beslenspor, çukurova, büyük kolej - ki buradaki koçu tıpkı beslenspor'da olduğu gibi murat didin idi- ptt, efes pilsen ve fenerbahçe formaları giyen 2/3 numara. sıfıra vurulmuş saçları, kalın vücut yapısı ve can alıcı üç sayılık atışları ile hafızlarda yer etmiştir. oldukça yukarıdan ve bombeli bıraktığı üç sayılık atışlarının potaya ulaşmasını beklerken yarım paket sigara içebilir, küçük boy bir fiskos masası örtüsü çıkarabilirdiniz. mesela ben o dönemler abdi ipekçi spor salonu 'nun çatısına çıkıp ve murat evliyaoğlu üçlük attıktan sonra topu havada yakalayarak bir daha geri vermemeyi hayal ederim.

önemli bir oyuncu olmasına rağmen aktif basketbol kariyerini noktaladıktan sonra, ne hoca ne menajer ne de yönetici olarak camianın içinde yer almayan ender isimlerden birisidir.

tekirdağ

lyan
Geçmişimi en güzel şekilde bu şehir de geçirmeme rağmen gerek yeni yapılan liman, gerekse tren garı nedeniyle geçen sene ve bundan sonra seri şekilde göç alan benim güzel memleketim.

haluk levent

angela
her konserinde göz altına alınması üzücü olan Beşiktaş' lı şarkıcıdır, gittiğim konserlerin birisinde kızının 1 Mayıs marşını evin içinde bağıra çağıra söylediğini anlattığı hikaye yüzlerde gülümsemeye sebep olmuştur

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol