passolig

skender
Yeterince anlaşılmadığını düşündüğüm uygulamadır.sistemin iyi ya da kötü yönlerine kendimce değinmeye çalışacağım:

6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanununa 14.04.2014 yılında alınan kararla bir ekleme yapılıyor.temel olarak sistemin adı e-bilet.

Bu kapsamda yapılan ihaleyi aktif bank alıyor.aktif bank’ın yapacağı işlemler temel olarak şunlar:
-Elektronik Akıllı Kartlı (Temaslı-Temassız RFID Çipli) Geçiş Kontrol Sistemi:
Bu sistem, turnikelerdeki kart okuma sistemlerini kapsıyor.burada kartın okunuyor, kimlik bilgilerinle ve fotoğrafınla eşleştirilmesine bakılıyor
- Merkezi Biletleme Sistemi ve Portalı (Web, Mobil)
Bu sistem biletlerin satışı ve ve organizasyon işini kapsıyor.
-Sadakat Sistemi:
Sadakat sistemi şu şekilde tanımlanıyor” diğer sistemlerle ve medya
kanalları ile entegrasyonunu sağlayacak, mobil, web, e-mail, sms uygulamalarını
tasarlamak,
- E-Para Yönetimi
Bu sistem esas olarak stadyum içindeki alışveriş imkanlarını düzenliyor.yani diyelim köfte ekmek alıyorsun, para yerine ödeme bu sistemle yapılıyor
-CCTV Sistemi:
Bence işin en önemli kısmı bu.cctv bir kapalı devre televizyon sistemi.bir nevi mobese sisteminin geliştirilmiş hali.işte tam da bu sistemle sahaya yabancı cisim atan ve taşkınlık yapan taraftarların tespit edilmesi öngörülüyor.

Spordaki şiddet ortamı en azında saha dışında epey azalmış olsa da, stad içinde hala güncelliğini koruyor.en basitinden bu sene ligde oynana Beşiktaş-galatasaray ve Trabzonspor-fenerbahçe maçında yaşanılan olaylar ortada.özellikle Fenerbahçe maçında çok tehlikeli durumlar yaşandı.kocaman taşlar atıldı sahaya.ve işin artık klişeleşmiş kısmı, bu olaylarla ilgili hiçbir taraftar ciddi yaptırımlara maruz kalmadı.beşiktaş Kasımpaşa maçında sahaya inip fernandes’e tekme atan adam ertesi gün tvlere çıkmış,meşhur olmuş ve sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmiştir.

Buradan hareketle şunu söylemek lazım; bu sistemin tek başına gelmesi hiçbir anlam ifade etmemektedir.yani sen olayı çıkaran kişilere ciddi yaptırımlar uygulamayacaksan, bunları tespit etmenin bir manası kalmıyor.ancak tespit etme uğraşı da hiç boş bir uğraş değil bence.yani en azından tespit edilenlerle ilgili kulüpler itirazda bulunabilir.en azından “yapan belli, cezayı onun alması lazım” diyebilirler.böylece bir grup holigan yüzünden, milyonlarca futbolseverin futboldan soğumasının önüne geçilebilir.
beşiktaşlı arkadaşlarımın hislerini anlıyorum.çok kritik bir derbi maçı öncesinde bu uygulamanın gelmesinden tepkililer.ancak burada kızılması gereken uygulama değil, kulübün kendisidir.çünkü;

Tff bu uygulamanın hayata geçirmesinde esneklikler tanımış.yani demiş ki, kardeşim ya kendi sistemini kendin kurarsın, ya da bu şirkete verirsin, buna uymazsan da maç başı 100bin tl ceza verirsin”.fenerbahçe 2. Yolu seçti.taraftar kart adıyla sistemini kendisi kuracak ki bu yaklaşık 10-15 milyon dolar civarında bir maaliyete sahip.şu anda da maç başı ceza verecek.bence akıllıca bir yöntem.hem tribün gelirlerinden bu cezayı fazlasıyla sağlayacak, hem de sonrasında satacağı taraftar kartların gelirleri direk kendi kasasına girecek.ancak bu yolu seçmemiş olan Beşiktaş kulübü, 100bin tl vermemek adına bir sürü zarar uğrayacak.belki yeni stadın bitmesiyle onlar da benzer bir sistem kurabilirler.

Şimdi şu deniliyor, “neden 1 tl maliyetli kart 25tl’ye satılıyor?”.e adam milyon dolarlık altyapı sistemleri kurmayı, zaten bunun karşılığında yapıyor.tabi ki para alacak.ki bu kart paralarının bir kısmı da yine kulübe veriliyor.

“kimse kendi yerine oturmuyor ki…” kendi yerimize oturmayı öğreneceğiz artık.sen bu sorumluluğu alabiliyorsan al, ben almam açıkçası.

diğer bir soru, “neden büyük klüplere 25 tl diğerlerine 15tl?” çünkü büyük klüplerin sistemleri daha pahalıya mal oluyor.daha büyük bir kitleyle uğraşmak daha fazla maliyete sebep oluyor.

“ben niye kişisel bilgilerimi veriyorum, fişliyorlar beni…” bence en temelsiz eleştiri bu.kardeşim sen zaten en az 5 tane bankaya bütün kişisel bilgilerini veriyorsun.uçak bileti alırken, otobüs bileti alırken, müze kart alırken, ösym sınavlarına girerken… bütün kişisel bilgilerini veriyorsun.telefon operatörlerine, kablolu tv yayınlarına annenin kızlık soyadına kadar bütün bilgilerini veriyorsun.yani daha neyin sıkıntısı bu.sanki biletix’ten bilet alırken kendi kimlik bilgilerini vermiyordun.bu sistem de diğer bütün bankacılık sistemleri gibi aynı güvenlik prosedürlerine tabi.

sistemin bir çok şekilde eleştirilmesi doğal.zaten bütün yeni uygulamalarda bu tip tartışmalar olur.ancak bu işten en büyük zarara uğrayacak olanlar, karaborsacılık yapan gruplar olduğundan en çok onların saldırması da olağan bir şey.
ben yeterli bulmamakla birlikte eski sistemden daha iyi olacağını düşünerek destekliyorum.ama şunu da söyleyeyim, türkiye’de hiç başarılı olacağını düşünmüyorum.

https://www.tff.org/Resources/TFF/Documents/000013/TFF/SatinAlmaIlanlari/TFF-E-Bilet-Danismanlik-Satnamesi-TURKCE.pdf

http://www.ipek.com.tr/Yararli-Bilgiler/Guvenlik-Sistemleri/b,125-CCTV-Nedir.html

bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol