Baş tanrı Zeus, tanrıların ateşini Olympos Dağından çalıp, insanlara götürerek ilk devrimi gerçekleştiren Prometheusu ve ona yardım eden suç ortaklarını (erkekleri) cezalandırmak için binbir kötü düşünceye dalar. Bütün kötülükleri beyin süzgecinden geçirdikten sonra aklına, bu kötülükleri içinde barındıran bir varlık yaratma fikri gelir. Bütün kötülükleri içinde barındıran bu varlığın adı ise kadındır. Tabi bu varlığa kadın demeden önce yaradılış öyküsünü anlatmak yerinde olacaktır.
Baş tanrı Zeus, kadın yaratma fikrini hemen gerçekleştirmek için kolları sıvar. ilk olarak, oğlu olan demirci tanrı (sanatçı olarak da bilinir) Hephaistos a bir parça toprağı suyla karıştırarak bir kadın yapmasını söyler. Hephaistos, Zeusun dediğini anında yapar ve usta becerisiyle kadına şeklini verir. Daha sonra ise bilgeliğin tanrıçası Athena, bu kadına el işlerini, beceriyi (dokuma, el sanatları vs.) öğretir ve süslü kuşağını bu kadının beline sarar.
Sıra kadını kadın yapan özellikleri bu kadına vermeye gelince, devreye aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite girer. Aphrodite, bu kadının yüreğini arzularla doldurur, yüzüne zerafet serper, tutku, heyecan, güzellik, şehvet hepsini bu kadına adeta yükler.
Zeusun kötü olarak nitelendirdiği bu kadına şeytani duyguları, yalanı, düzenbazlığı ise haberci tanrı Hermes verir. Son olarak ise Zeus, bu kadına can versinler diye dört rüzgarın esmesini emreder. Bu rüzgarlar esince kadına can gelir. Böylelikle kadının yaradılışı gerçekleşir. Bu kadın yaratıldıktan sonra sıra onu süslemeye gelir. Bu süsleme görevini ise birbirinden güzel periler üstlenir. Periler onu süslü gerdanlıklarla, kemerlerle ve de çiçeklerle donatırlar. Onu akıllara durgunluk verecek bir güzelliğe büründürürler.
Son olarak sıra bu kadına isim vermeye gelir. Haberci tanrı Hermes ona bütün tanrıların armağanı anlamına gelen PANDORA adını verir.
Zeus Pandoraya can verdikten sonra ve onun bütün kötülüklerle, çirkefliklerle aynı zamanda güzelliklerle donandığını gördükten sonra sıra Prometheustan ve insanlıktan öc almaya gelir. Zeus Pandoranın eline kapalı bir kutu verir ve onu Prometheusun kardeşi Epimetheusa (aklı başına sonradan gelen, geç uyanan anlamına gelir) gönderir.
Olacakları önceden görebilen kahin Prometheus bunun üzerine kardeşi Epimetheusu Zeustan gelecek hiç bir hediyeyi almaması hususunda uyarır. Fakat Epimetheus hediyeyi elinde tutan güzel Pandorayı görünce kardeşinin nasihatlerini unutur ve bunun karşılığında insanlığa en büyük kötülüğü getirir (güya bu kötülük kadındır). Epimetheus, Pandoranın çekiciliğine karşı koyamaz ve yapacağı en son şeyi ilk sıraya koyarak onunla evlenir. O zamana kadar insanlar (erkekler) kötülüğü, hastalığı, sıkıntıyı, yalanı bilmiyorlardır. Yeryüzüne bütün kötülükler Pandora ile birlikte bu kutuyla gönderilmiştir. Tek yapılmaması gereken ise bu kutunun açılmasıdır.
Zeusun eline tutuşturduğu kutuda ne olduğunu merak eden Pandora bu merakına daha fazla dayanamayarak bu kutuyu açar. Bu kutu açılınca ne kadar kötülük, dert, kıskançlıklar, hastalıklar, açlık, yaşlılık, delilik, ahlaksızlık varsa yeryüzüne yayılır. Pandora bu kutunun kapağını kapatmak istese de çok geç olmuştu artık yeryüzü bu kötülüklerle olumsuzluklarla çevrelenmiştir. Buna rağmen Pandora, kutunun kapağını son hamleyle kapatır. Kutunun içinde tek kalan ise insanları bu kadar olumsuzluk karşısında avutan, insanlığın tek ilacı olan UMUT tur.
[ybkz]swh[/ybkz]
[ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?