çocukluk, gençlik yıllarımda, bağlamasının uzun sapında, yerinde durmayan parmaklarını takip etmeye çalışarak kendisinden bir şeyler kapmaya çabaladığım; her seferinde de, hemen ardından gelen bozkırın feryâdı ile aklımı, gönlümü alıp götüren adam, ustamız; sofralardan sesini eksik etmediğim; ekranda her görüşümde, yıllardır göremediğim, hasret çektiğim bir dostu görmüşçesine içimin titrediği; "datlı dilli, guler yuzlüm" veda etmiş bize; terk etmiş "bu "yalan dünya"yı.
bazı kişiler hiç ölmeyecekmiş gibi gelir ya insana; işte onların en önde gelenlerindendi benim için. el almaya çalıştığımız ustamızın hakkında, bu kadarına el veriyor nutkum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?