mustafa kemal'e sahip çıkmanın teröristlik olması

teroristlerin ve darbecilerin mustafa kemalci görünmesi nedeniyle karıştırılan durum. kemalist geçinenlerin bu kişileri desteklemesi de aralarında bir fark olmadığını göstermekte zaten.

bu ülkede aktif olan üç terörist grubu vardır.bunlardan pkk,dhkp-c ve hizbullah dır..ve bunların üçünün de kemalizmle ilgisi olmadığı apaçık ortadadır...tam tersine kemalist düzene karşı olan üç oluşumdur.bunları kemalizmle bağdaştırmak alçaklıktır,yalandır..!!!
kemalizm in temelinde ne darbecilik ne de cuntacılık vardır...ama tarih bilgisi kıt olan,bildiği klişeler ve okuduğu gazeteler üzerinden ahkam kesenlerle tartışılması pek fayda getirmeyecek bir durumdur...

bu ülkede aktif olan üç terorist grubu vardır bunlar pkk,dhkp-c ve egenekondur. ergenekon kemalist geçinip, yandaş kazanmak için atatürk'ü kullanan ve diğer terör örgütlerinden sinsice hareket ettiği için en tehlikeli olan örgüttür.

kemalizm yanlış yorumlanmaya başlandığından bu yana darbecilere çanak tutan bir görüş haline gelmiştir. darbecilerin tutuklanmasından rahatsız olmaları bunun en temel göstergesidir.

ergenekon un ne düzmece bir iddia olduğu ne saçmalıklar üzerine kurulu olduğunu artık dünya bile yavaş yavaş anlamaya başlamışken bu tür masallar üzerinden kemalizm e çamur atılması haksızlıktır...kemalizm asla ve asla terörizm olarak algılanamaz ve tanımlanamaz..

ergenekon'un kemalizm'i kullanması nedeniyle ergenekon ve kemalizm iç içe girmiştir. bunların içinde kimin gerçekten terorist olup olmadığını ise mahkeme belirleyecektir. onlarca insanın tutuklu yargılandığı bir davaya düzmece demek ise komiktir. tutuklama suç işlendiğine dair kuvvetli şüpheye neden olacak delillerin varlığını ispatlamaktadır.

habur dan gelenleri halaylarla karşılayan adalet sistemi bunlara terörist demezken suçluluğu karara bağlanmamış birçok kişi haksız yere tutuklu bırakılıyor diye terörist olarak adledilemez...

atatürk'e karşı yürütülen karalama kampanyasının doğal sonucudur. insanlar sırf muhalif oldukları için tutuklanıp, uydurma delillerle halen hapislerde çürümeye sevkedilmektedir. 2003 yılında hazırlandığı iddia edişlen belgerin microsoft word 2007 programıyla hazırlanmış olması dahi nasıl bir tezgah kurulduğunun kanıtıdır.

bu ülkenin yetiştirdiği en değerli doktorlardan mehmet haberal dahi şu an darbeci olmak iddiasıyla tutukludur. tutuklanırken düşündüğü tek şey ise giremeyeceği ameliyatları olmuştur. böyle insanları sırf akp yalakası olmadığı için tutuklamak insanlıktan nasibini almamış kişilerin eylemi olabilir.

tutuklama kararı bir cezalandırma şekline dönüşmüştür. kaçma şüphesi bulunmayan kişiler hakkında tutuklama kararı verilmesi hukuka aykırı iken sabit ikametgah sahibi pek çok saygın kişi gece yarısı baskınları ile evlerinden alınıp tutuklanmıştır. üstelik de elle tutulur hiç bir somut delil olmadan.

somut delil olmadan tutuklama yapılamaz diyenlere yücel aşkıner olayını hatırlamalarını öneririm.100. yıl üniversitesinde irticacılaların isteklerini yerine getirmediği için dolandırıcı ve kaçakcı ilan edilen eski rektör hakkında açılan dava ne oldu hiç araştırdınız mı? rektör yardımcısı tutukluyken kendini astı hiç mi vicdanınız sızlamadı? o insanın çoluk çocuğu yok mu? bu mu sizin müslümanlık anlayışınız?

sonuç olarak neresinden tutarsan tut elde kalan saçma sapan bir iddiadır bu. unutmayın hukuk gün gelir size de lazım olur. o zaman adaletsizlik ne demekmiş anlarsınız.

aslen yargının nasıl büyük bir tecavüze maruz kaldığının kanıtı olacak durum. kimsenin kimseye güveni kalmamıştır. kimse ne ile suçlandığını bilmemekte, hiç bir suç unsuru yokken insanlar aylarca cezaevinde yatmaktadırlar. bununla beraber bu ülkenin siyasi tarihinde Atatürk ün arkasına saklanan o kadar çok suçlu vardır ki, insanların aklı ve midesi artık bulanmaya başlamıştır.
tümünden farklı olarak terör konusu çok ciddi çizgilerle ayrılmış bir mecradır. hiç bir terör örgütünün adı ulu önderle yanyana dahi anılamaz olmalıdır. ne yazık ki bizim adli sistemimiz siyasilerin cirit alanı olduğu için bu bile yaşanmaktadır günümüzde