apoletlerinden, rütbelerinden, başarı ve başarısızlıklarından daha önceki entrylerde sıklıkla bahsedilmiş teknik adamdır. bu sebeple o konulara hiç girmeyeceğim.
benim gözümde beşiktaş'ın şu anki durumuna en uygun teknik adam kendileridir. elindeki kaynakları kullanmasını bilen ve gittiği ortama çok çabuk adapte olup, ortamda köklü değişiklikler yapmadan başarılı olabilecek bir adamdır denizli[ybkz]swh[/ybkz].
şöyle ki; mustafa denizli, beşiktaş'a geldiğinde elimizde bulunan kadro defans açısından oynamaya daha elverişli bir kadroydu. iyi savunma yapabilen oyuncular vardı beşiktaşımızda ancak ofans futbolu oynamak için takımın hücum yollarının köklü bir değişiklikten geçmesi gerekiyordu. denizli ne yaptı? defans futbolunu çok çok iyi oynayan, ama ileriyi de görebilen bir adet fabian ernst ile orta sahaya müthiş bir takviye yaptı. ardından da ofansif yönden iyi bir oyuncu olan ama biraz ağır da kalsa defanstan gelen topu ileriye paslarla çıkarabilecek olan yusuf şimşek alındı takıma. şüphesiz ki ara transfer döneminde yıldız transfer etmek pek de iyi olmazdı, denizli de bunu yaptı. sonrasında özellikle ernst ve belli anlarda yusuf'un katkıları ile beşiktaşımız o sezon çifte şampiyon oldu. üstelik alt yapıdan genç oyuncu yetiştirmek yerine şişirme yıldızlarla [ybkz]swh[/ybkz] şampiyonluk isteyen bir başkan ve yönetimine rağmen.
sonrasında ne oldu?
çift kupayla şampiyon olmuş bir beşiktaş'ın artık çok daha büyük işler yapması, çok büyük transferler yapması lazımdı diye düşünmüş olacak ki sayın yıldırım bey, takımı gençleştirme adına beşiktaş'ın çocuğu nihat kahveci takıma katıldı. tabata geldi, o oldu, bu oldu.
çifte kupa kazanmış takımdan elde pek bir şey de kalmadı açıkçası. başta denizli.
ardından eldeki takımın kapasitesi göz önüne alınmadan schuster getirildi takımın başına. sayın schuster'e de çok büyük saygım var ancak; defans ağırlıklı oynayan ve ağır futbolculardan kurulmuş bir takıma üç dört tane müthiş ofans özelliği olan, dünya çapında yıldızları bile alsanız, başlarına da schuster gibi ofans futbolunun kitabını yazmış bir adamı getirseniz bile başarılı olamazsınız. sebebi ise bellidir açıkça; hatlar arasındaki kopukluk.
şimdi elimizde iyi kötü iki sezonunu tamamlamış, az çok oturmuş bir takım var. carvalhal ile iyi ya da kötü bir takım olma bilinci de yakaladılar üstelik. sonrasında tayfur alt üst etse de bütün dengeleri şu anki beşiktaş için en ideal hoca denizlidir.
çok değil sadece orta saha ve defansın kanatlarına, ileride hücum futbolu oynayacak adamlarla birlikte oynayacak ayarda üç bilemedin dört transfer ile her türlü şampiyonluğa ambargo koyacak bir takımdan söz ediyorum size.
kadro kalitesine bakın, bir iki nokta transferle o kadronun geleceği hale de bir bakın. sonrasında ise denizli gibi bir futbol antrenörü ve entelektüelinin o kadronun başında olacağına, oyunculara katacağı motivasyona da bir göz atmakta fayda var. üstelik herhangi bir avrupa kupasında mücadele edemeyecek olmamız da işin tuzu, biberi, hazırlanma sürecidir kanımca.
hayırlı ve de uğurlu olsun efendim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?