bizde kalacakmış gibi hissettiğim üstün alman teknolojisi oyuncumuz. bizim mariomuz. (bkz: euer mario)
mario gomez
kendisi beşiktaş için özel bir adamdan, efsane olmaya doğru gidecek gibi görünüyor, beşiktaş kendisini yükselttiği gibi o da beşiktaş'ı yükseltecektir.
ne kadar büyük bir karakter olduğunu defalarca kez yazdık ama dün ntvspor'da gerçekten bir insan nasıl vizyon sahibi olur , manken peşinde koşup spor arabalarından galeri oluşturan dingil türk futbolcularına örnek olmuştur sanırım. adam için en önemli şey takımın başarısı ve hedefleri. dün fatih doğan söylüyordu devre arasında çin'den yıllık 10 milyon euro teklif gelince bakmamış bile, benim hedeflerim var demiş.
umarım bu adam bizde kalır, kalırsa büyük başarılar gelecektir.
umarım bu adam bizde kalır, kalırsa büyük başarılar gelecektir.
spor toto süper lig 2015-2016 sezonunda 26 gol, 6 asist yapmıştır. avrupa liginde de 2 golü var ayrıca.
tamam vizyonu bir tarafa da televizyona çıkıp da yönetime inceden ayar vermeye kalkmasıyla haylice sinirimi bozan topçu.
transfer komitesi başkanı zannedersin mübarek. sen antrenmanına çık; golünü at, asistini yap, işine bak diyesi geliyor adamın. mutsuzsan da gidersin başka bir kulübe olur biter.
ama televizyona çıkıp savunma dörtlüsünü gömmenin, yönetime benim hedeflerim doğrultusunda transfer yapmazsanız giderim demenin de alemi yok.
mario gooomeeeez cha cha iyi güzel de çok konuşmaya, fazla medyatik olmaya başladı bana kalırsa.
sen ben yok Beşiktaş var neticede.
transfer komitesi başkanı zannedersin mübarek. sen antrenmanına çık; golünü at, asistini yap, işine bak diyesi geliyor adamın. mutsuzsan da gidersin başka bir kulübe olur biter.
ama televizyona çıkıp savunma dörtlüsünü gömmenin, yönetime benim hedeflerim doğrultusunda transfer yapmazsanız giderim demenin de alemi yok.
mario gooomeeeez cha cha iyi güzel de çok konuşmaya, fazla medyatik olmaya başladı bana kalırsa.
sen ben yok Beşiktaş var neticede.
şampiyonluk kutlamalarında sağlam içen, zil zurna sarhoş olsa da pek çaktırmaya süper mario. beşiktaş'ı çok sevdiği belli. dün akşamki halinden kalacağını anlıyorum.
https://twitter.com/TarafBesiktas/status/733363446478217217
https://twitter.com/TarafBesiktas/status/733363446478217217
tam bir return of king.
kimseye ayar mayar vermemiştir. adam ben alman milli takımın golcüsüyüm, hedeflerim bitmez demiştir. eğer hedefler büyük olacak ise kalırım demiştir. işinize gelirse... işinize gelmez ise alırsınız aminu umar'ı, n'doye'u yolunuza devam edersiniz demiştir. adamın söylemlerinde büyük hedefler var, kimseyi aşağı görme falan yok.
2015-2016 sezonunun gol kralı olmuştur. transfer durumu ile ilgili yapmış olduğu açıklamalar ilk bakıştra rahatsız edici gibi görünse de adamın dediği "oynamak için oynamayalım"dan ötesi değildir. Şampiyonlar ligi arenasındasın. öyle bir takım kurulsun ki bir hedefimiz olsun emin adımlarla yolumuza yürüyelim. Şampiyonlar liginde evindeki 3 maçı da kazanır deplasmandan da 1 puan çıkartırsan garanti olarak üst tura çıkıyorsun zaten. Bakınca hiç mantıksız değil. "düzgün transferler yapıp yolumuza bakalım" diyor. "he yapmayacaksanız hedefleri samimi olan bir takıma gideyim" diyor.
geçtiğimiz sezon stadı olmayan kadro kalitesi de bu düzeyde olmayan takımla transfer sözleşmesi imzalarken de aynı karakteri göstermesini istediğimiz alman santrfor.
nedense kan kokusunu almış köpek balığı edasıyla belirli yerleri işaret edip o noktaların eksik olduğunu açık açık belirterek transfer istemesi aynı forma altında oynadığı arkadaşlarına karşı büyük saygısızlık ve hadsizliktir. neticede kendi de bu takımda sadece bir oyuncudur. transfer talebi olabilecek teknik yönetime uzanabilecek vasıfta ve konumda birisi değildir.
şimdi bu arkadaş önümüzdeki sezon tolga ile ismail ile sahaya çıktığında aralarında nasıl bir takım havası kalmış olacak bunu çok merak ediyorum açıkçası bu kadar açıklamadan sonra.
tolga'yı, ismail'i, defansın geri kalanını savunduğumdan değil ama herkesin bir vasfı var ve ona sadık kalması gerekli diye düşünüyorum. aynı açıklamayı şenol hocanın yapması gerekirdi. o halde kimse de sesini çıkartamazdı. ama bir futbolcu kendi takım arkadaşları ile ilgili bu kadar rahat atıp tutmamalı.
kaldı ki 25 nisana kadar kararını verememiş, o tarihte hala şampiyon olamama ve şampiyonlar ligine gidememe ihtimalimizi değerlendiren bir arkadaştan bahsediyoruz burada.
futbol öngörüleri ve hedefleri yerinde olabilir ama karakteri pek yerinde değil gibi geliyor bana.
nedense kan kokusunu almış köpek balığı edasıyla belirli yerleri işaret edip o noktaların eksik olduğunu açık açık belirterek transfer istemesi aynı forma altında oynadığı arkadaşlarına karşı büyük saygısızlık ve hadsizliktir. neticede kendi de bu takımda sadece bir oyuncudur. transfer talebi olabilecek teknik yönetime uzanabilecek vasıfta ve konumda birisi değildir.
şimdi bu arkadaş önümüzdeki sezon tolga ile ismail ile sahaya çıktığında aralarında nasıl bir takım havası kalmış olacak bunu çok merak ediyorum açıkçası bu kadar açıklamadan sonra.
tolga'yı, ismail'i, defansın geri kalanını savunduğumdan değil ama herkesin bir vasfı var ve ona sadık kalması gerekli diye düşünüyorum. aynı açıklamayı şenol hocanın yapması gerekirdi. o halde kimse de sesini çıkartamazdı. ama bir futbolcu kendi takım arkadaşları ile ilgili bu kadar rahat atıp tutmamalı.
kaldı ki 25 nisana kadar kararını verememiş, o tarihte hala şampiyon olamama ve şampiyonlar ligine gidememe ihtimalimizi değerlendiren bir arkadaştan bahsediyoruz burada.
futbol öngörüleri ve hedefleri yerinde olabilir ama karakteri pek yerinde değil gibi geliyor bana.
bu adam fiorentina'ya 20 milyon euro ile transfer oldu ve zaten oraya transfer olurken kandırıldığından bahis ediyor. 30 yıldır maç izlerim, tüm beşiktaşlı futbolcular arasında bundan daha karakterli bir adam görmedim. adam alman milli takımın direkt forveti olabilir. devrimiz yalakalar, yalancılar devri. adam takımın yetersizliklerini ve başarısız olma olasılığını görüp başka takıma gidiyorsa bu onun winner karakterini gösterir. siz alışmışsınız yalakalara, yalancılara. adam kimseye bir şey zorlamıyor, fikrini söylüyor ama buna bile tahammül yok. bu taraftara gomez değil, almeida gibi adamlar yakışır. "en büyük beşiktaş" deyip götünü devirenler. "takımı ileri hedeflere nasıl taşırım" diye düşünen efsaneler değil.
bize fazla gelen über forvetimiz. adam banka hesabıyla ilgilenip, rahatına bakması en müsait ülkelerden birindeyken oynadığı takımın gelecek yılki planlamasından söz ediyor. başarıya giden yolu saygı sınırları içerisinde kendince göstermeye çalışıyor, bizse adamı haddini bilmezlikle suçluyoruz.
devrim arabaları filminde çok güzel bir replik vardı: "bu ülkede hiçbir başarı cezasız kalmaz evlat" diyordu latif bey karakterini canlandıran büyük usta selçuk yöntem.
https://www.youtube.com/watch?v=LR9z2V1kRmk
sana ne ki kardeşim? sana kulübün geleceğini düşün diyen oldu mu? şöyle dön bir bak beşiktaş taraftarına. takımları bu yıl şampiyon oldu, artık 10 sene sonra belki olur belki olmaz. kendileri de "sevinmek için sevmedik" laflarına devam ederler. şerefli beşincilik falan derler. sen kimsin ki 110 yılı devirmiş bir kulübe akıl veriyorsun? bu işi türklerden daha mı iyi biliyorsun?
şimdi ben de sana diyorum kardeşim! bu ülkede hiçbir başarı cezasız kalmaz. aklın varsa arkana bile bakmadan kaç kurtar kendini. sen geldin, kariyerine bir şampiyonluk daha ekledin, boynuna bir madalya daha taktın, misyonunu tamamladın. sen "geleceği düşünelim, kulübümüz daha iyi yerlere gelsin, şampiyonlar liginde adımızdan daha çok söz ettirelim" şeklinde cümleler kurarken alacağın cevap "sen kimsin ki?" olsun. sonra da rakipleri avrupada basketbol branşında final oynasın, diğeri basketbolda avrupa kupası alsın, futbolda real madrid'e 5. golü atamadılar diye takımlarına sitem etsin, sen de ertesi günü boynunda atkıyla "bak biz her koşulda takımımızı destekleriz" diye avut kendini. hangi koşul lan geri zekalı? yıllardır hep aynı koşullar zaten.
şimdi allah bizim karşımıza böyle bir adam çıkarmış. transfer bütçesini komple kendi üstüne yapıp, erdal torunoğulları'nı da yanına verip "önce şu boş a4 kağıdını al kendi kontratını yaz. sonra da al bu yılki transfer bütçesini futbol takımını oluştur, kariyerin bitince de gel burada sportif direktör ol" diyeceğimize sırf vizyon gösterdiği için adamın ipini çekeriz. sonra da uefa'da 20 yıl önce oynadığımız çeyrek finalle, 40 yıl önce ligde elde ettiğimiz namağlup şampiyonlukla övünür dururuz. önümüzdeki sene şampiyonlar liginde de yediğin gollerden tespih yapar ya sabır çekersin.
öyle ya amk, mario gomez gibi futbolcular bizim neyimize? size tabathalar layık, dentinholar layık, mustafa pektemek, ismail köybaşı, veli kavlak layık.
kaç kardeşim, kaç kurtar kendini. eğer bu sene beşiktaş'ta kalırsan dünyanın en aptal insanı olduğuna kanaat getireceğim.
http://i.hizliresim.com/VYyLan.jpg
devrim arabaları filminde çok güzel bir replik vardı: "bu ülkede hiçbir başarı cezasız kalmaz evlat" diyordu latif bey karakterini canlandıran büyük usta selçuk yöntem.
https://www.youtube.com/watch?v=LR9z2V1kRmk
sana ne ki kardeşim? sana kulübün geleceğini düşün diyen oldu mu? şöyle dön bir bak beşiktaş taraftarına. takımları bu yıl şampiyon oldu, artık 10 sene sonra belki olur belki olmaz. kendileri de "sevinmek için sevmedik" laflarına devam ederler. şerefli beşincilik falan derler. sen kimsin ki 110 yılı devirmiş bir kulübe akıl veriyorsun? bu işi türklerden daha mı iyi biliyorsun?
şimdi ben de sana diyorum kardeşim! bu ülkede hiçbir başarı cezasız kalmaz. aklın varsa arkana bile bakmadan kaç kurtar kendini. sen geldin, kariyerine bir şampiyonluk daha ekledin, boynuna bir madalya daha taktın, misyonunu tamamladın. sen "geleceği düşünelim, kulübümüz daha iyi yerlere gelsin, şampiyonlar liginde adımızdan daha çok söz ettirelim" şeklinde cümleler kurarken alacağın cevap "sen kimsin ki?" olsun. sonra da rakipleri avrupada basketbol branşında final oynasın, diğeri basketbolda avrupa kupası alsın, futbolda real madrid'e 5. golü atamadılar diye takımlarına sitem etsin, sen de ertesi günü boynunda atkıyla "bak biz her koşulda takımımızı destekleriz" diye avut kendini. hangi koşul lan geri zekalı? yıllardır hep aynı koşullar zaten.
şimdi allah bizim karşımıza böyle bir adam çıkarmış. transfer bütçesini komple kendi üstüne yapıp, erdal torunoğulları'nı da yanına verip "önce şu boş a4 kağıdını al kendi kontratını yaz. sonra da al bu yılki transfer bütçesini futbol takımını oluştur, kariyerin bitince de gel burada sportif direktör ol" diyeceğimize sırf vizyon gösterdiği için adamın ipini çekeriz. sonra da uefa'da 20 yıl önce oynadığımız çeyrek finalle, 40 yıl önce ligde elde ettiğimiz namağlup şampiyonlukla övünür dururuz. önümüzdeki sene şampiyonlar liginde de yediğin gollerden tespih yapar ya sabır çekersin.
öyle ya amk, mario gomez gibi futbolcular bizim neyimize? size tabathalar layık, dentinholar layık, mustafa pektemek, ismail köybaşı, veli kavlak layık.
kaç kardeşim, kaç kurtar kendini. eğer bu sene beşiktaş'ta kalırsan dünyanın en aptal insanı olduğuna kanaat getireceğim.
http://i.hizliresim.com/VYyLan.jpg
son fasılada aklı evvel bütün taraftarların evi arabayı satıp üzerine yapacağı alman bir abimiz kendisi.
takımın şampiyonluğuna inancı neymiş, takım arkadaşlarına saygısı var mı; yok mu ? hiç alakası olmayan taraftar güruhunun, savunacağım diye karşısındakine hakaret bile etmekten çekinmediği saf ırk.
sen seneye 45 gol at, ülkenin dış siyasetine de el at mario.
takımın şampiyonluğuna inancı neymiş, takım arkadaşlarına saygısı var mı; yok mu ? hiç alakası olmayan taraftar güruhunun, savunacağım diye karşısındakine hakaret bile etmekten çekinmediği saf ırk.
sen seneye 45 gol at, ülkenin dış siyasetine de el at mario.
arkadaşlarına saygısı olup olmadığına dair şüphesi olanlar, şampiyonluk kutlamalarını iyi izlesinler. adam ne bir isim verdi ne mevki söyledi, fazlaca uzatmaya gerek yok. beşiktaş ve türk futbol tarihine gelmiş en kariyerli ve karakterli adam kendisidir. attığı 26 gol ile şampiyonluğu getirmiştir. vay efendim orta saha iyiymiş falan filan, biz gutili takımlarda gol atamayan almeida'ları da gördük. bu adam her maç oynadı ve 14 hafta 3 sarı kart ile idare etti. eleştiriyi değil , övgüyü hak ediyor. bugünlerde başka konu bulamayıp bunu gündeme getirmekte akıl işi değil pek.
beşiktaş'ın seneye şampiyonlar ligine sadece katılmak için katılmayacak bir kadro kurmaması halinde kalmayacağını beyan etmiş futbolcudur. bu isteği bence tamamen yerindedir. defansımızın kalite olarak türkiye ligi için bile sıkıntılı olabileceği düşünülürse şampiyonlar ligi için böyle bir eksiklikten bahsedilmesi garipsenmemelidir. adam profesyonel ve bizim ülkemizdeki duygusallıktan dolayı bu profesyonel yaklaşımı yanlış algılanmış olabilir insanlar tarafından.
bu isteğini televizyonda değil de yönetimle başbaşayken söyleseydi -ki bu en doğal hakkıdır sonuçta bu bir iş görüşmesi iki tarafın da talepleri olması kadar doğal bir şey yok- daha şık olabilirdi tabii. ama bence böylesi en azından yönetimi biraz baskılamak açısından kulübe daha faydalı olacaktır.
alman futbol takımı forveti ve en çok gol atan alman futbolculardan birisinden bahsediyoruz. türkiye liginde elde edebileceği en büyük başarıyı elde etti. gelecek sezon yine türkiye ligi şampiyonluğu hedefiyle motive olabilecek bir anadolu takımı forveti değil kendisi.
bu isteğini televizyonda değil de yönetimle başbaşayken söyleseydi -ki bu en doğal hakkıdır sonuçta bu bir iş görüşmesi iki tarafın da talepleri olması kadar doğal bir şey yok- daha şık olabilirdi tabii. ama bence böylesi en azından yönetimi biraz baskılamak açısından kulübe daha faydalı olacaktır.
alman futbol takımı forveti ve en çok gol atan alman futbolculardan birisinden bahsediyoruz. türkiye liginde elde edebileceği en büyük başarıyı elde etti. gelecek sezon yine türkiye ligi şampiyonluğu hedefiyle motive olabilecek bir anadolu takımı forveti değil kendisi.
açıklamaları beni de rahatsız etmiştir. tolga zengin'e mustafa pektemek sorulduğunda, mustafa'yı o kadar güzel anlatmıştır ki; tolga'ya bile olan bazı tutumlarım neredeyse değişti. ki mustafa bu takımda hiçbir zaman istediği performansı gösteremedi. sakatlıklardan başını kaldıramadı. röportajının çevrilmesinden kaynaklı mı oldu bilmiyorum, yabancı dil bilmediğimden direkt ne demek istediğini anlayamadım. belki bilmiş olsam anlatmak istediğini anlamak daha kolay olabilirdi.
Açıklamaları çok doğrudur. şampiyonlar ligine bu defansla katılsan ne olur, katılmasan ne olur ? sadece katılmış olursun. gomez de hep heyecanlı takımlarda oynadığı için heyecanlı ve hedefleri olan bir yerde oynamak istiyor. zaten bu sene Türkiye şampiyonluğu yaşadı. seneye de sadece bunun için oynamak beni kesmez diyor. kalacakmış gibi geliyor bana. Fikret orman yönetimi transfer sözü verirse tabi. eğer mali açıdan bütçeyi çok zorlzyacaksa hiç girilmemelidir pahalı transfer işine. gomez de bu sebepten gidecekse gitsin. kimse transfer edilmese bile hiç boş adam olmayan üç tane golcümüz var. yıllarca gs burakla şampiyon oldu. ofsayt makinesinden cenk aşağıda bir adam mı?
söylediklerinin yanlış bir tarafı yoktur. bunun aksini kimse söylemiyor zaten.
bunu gomez'in sözleşme maddesi olarak canlı yayında söylemesidir mesele. gomez bir türk oyuncu olsaydı ve gomez'in söylediğini söyleseydi yerin dibine 50 defa sokup çıkarılmıştı.
bunu gomez'in sözleşme maddesi olarak canlı yayında söylemesidir mesele. gomez bir türk oyuncu olsaydı ve gomez'in söylediğini söyleseydi yerin dibine 50 defa sokup çıkarılmıştı.
Farklı bir kültürün çocuğu. Hoş karşılanmayacak bir şeyler söylemişse de bunu kötü niyetle yapmamıştır.
Wolfsburg'da oynadığı dönemde De Bruyne'ün adı Bayern Munih'le anılmıştı. Ribery çıkıp, De Bruyne'ün kalitesinin Bayern'e uygun olmadığını, Bayern'in Hazaard gibi oyuncuların peşinden koşturması gerektiğini söylemişti.
İşte adamlarda bu tip söylemler normal. Gomez daha 9 ay önce ülkemize geldi. Düzene alışması kolay olmayacaktır.
Wolfsburg'da oynadığı dönemde De Bruyne'ün adı Bayern Munih'le anılmıştı. Ribery çıkıp, De Bruyne'ün kalitesinin Bayern'e uygun olmadığını, Bayern'in Hazaard gibi oyuncuların peşinden koşturması gerektiğini söylemişti.
İşte adamlarda bu tip söylemler normal. Gomez daha 9 ay önce ülkemize geldi. Düzene alışması kolay olmayacaktır.
kalma ihtimalini %15-20 olarak gördüğüm topçu. sebeplerini sayayım;
1-) 21 nisanda kiralık kontratı 1 yıl uzatmaya yanaşmadı.
2-) beşiktaş bonservisini al gel diyor. fiorentina ise satmak istiyor.
3-) söylenenlere göre gomez'e ingiltere gibi ülkelerin büyük takımlardan 15-20 milyonluk teklifler geliyor, fiorentina satmaya çok hevesli. gomez de büyük ve hedefi olan bir kulübe hayır demez bence.
4-) beşiktaş 1 kuruş bonservis vermemeye niyetli. fiorentina da bedava vermek istemez. sadece oyuncu değil kulüpler bazında da sıkıntı var.
1-) 21 nisanda kiralık kontratı 1 yıl uzatmaya yanaşmadı.
2-) beşiktaş bonservisini al gel diyor. fiorentina ise satmak istiyor.
3-) söylenenlere göre gomez'e ingiltere gibi ülkelerin büyük takımlardan 15-20 milyonluk teklifler geliyor, fiorentina satmaya çok hevesli. gomez de büyük ve hedefi olan bir kulübe hayır demez bence.
4-) beşiktaş 1 kuruş bonservis vermemeye niyetli. fiorentina da bedava vermek istemez. sadece oyuncu değil kulüpler bazında da sıkıntı var.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?