marcelo bielsa

1 /
gidiyorum bu
ispanyolca "deli, çılgın" anlamına gelen "el loco" lakaplı 1955 doğumlu arjantinli teknik adam. 2002 dünya kupası ile arjantin milli takımı'nın başında kendisine ilk rastladığımda şaşırmadım dersem yalan olur çünkü benim için arjantin milli takımı teknik adamlığı carlos bilardo ile özdeşleşmiştir. göze hoş gelen bir futbol oynatsa da çok başarılı olamasa da sekiz yıl sonra bir başka dünya kupası organizasyonunda bu sefer şili milli takımı'nın hocası olarak karşımıza çıkması şahsımı heyecanlandırmaya yetmiştir. meşhur 3-3-1-3 dizilişiyle hücum presi oyunun merkezine oturtmuş, olabildiğince çabuk bir şekilde topu kaparak hücumda pirana misali çoğalan bir ekip ortaya koyan ve taraflı tarafsız tüm futbolseverleri heyecanla ekran karşısına diken bir şili'yi dünyaya takdim etmiştir.

değişik adamdır bielsa. sizin onu takımınızın başında görmek istemeniz yeterli değildir. önce o gerçekten sizinle bir şeyler yapacağına inanacaktır. inandığı takdirde hangi ülkenin hangi takımı olduğunuz çok önem arz etmez. örneğin bu sezon başında fc internazionale'in teklifini reddetmiştir. ancak bask temsilcisi athletic bilbao'nun çağrısını kabul eder. agresif bask seyircisinin asla hayır demeyeceği bir oyun tarzını sahaya yansıtabilecek en ideal kişi olduğunun muhtemelen kendisi de farkındadır. ilk sezonunda disipline edilmiş ve belli bir karakteri olan bask futboluna kısa zamanda uefa finali yaşatmıştır. la liga'da tepeye oynayabilmek içinse sanırım biraz daha beklemek gerekecek. aslında bielsa'nın böyle bir derdi yok. kafasındaki futbolu oynatabilmekten keyif alıyor. seyredenlerin de keyif almasını istiyor. "hoca iyi hoş da şampiyonluk isteriz biz" diyen takımlar pek ona göre değil.

iddialıdır ve ancak kibirden ırak bir adamdır bielsa. son olarak atletico madrid ile oynadıkları uefa finali öncesi bükreş'te konakladıkları otelde kendisine ayrılan lüks suiti reddederek, yardımcılarının ve oyuncularının kaldıkları odaların standartlarında bir oda talep eder. finali farklı bir skorla kaybetmiştir. ancak finali kazanmak için oyun felsefesinde yahut ilkelerinde herhangi bir revizyona gitmeyi asla düşünmez. pep'in ayrılmasından sonra her ne kadar adı barcelona ile anılsa da kendisinin bunu bir çırpıda kabul etmeyeceğini tahmin etmek için onu tanımak yeterlidir.

türkiye'deki takipçileri onu tuttukları takımın başında görmeyi arzu ederler.
forzaquila
çok kral adamdır.

arjantin'in başında bilardo'dan sonraki herkes gibi o da başarısız olmuştur ama şili ile dünya kupasında gösterdiği performans ne kadar kaliteli bir hoca olduğunun kanıtı. şili'yi favori milli takımım yapmıştır kendisi, sadece alexis'i değil misalen jean beausajour gibi bir oyuncuyu farketmemizi sağlamıştır. arturo vidal de onun parlattığı yeteneğinin fark edilmesiyle juventus'a katılmıştır.

bilbao ile resmen yardırmaktadır, yıllar bilbao'da kalmasını temenni ederim,aman hocam hiç şampiyonluk önceliği olan takımlara gidip kendinden ödün vermeni isteyen adamlarla uğraşma. rafa benitez'in valencia ile gerçekleştirdiği futbol devriminin çok daha zorlusunu gerçekleştirebilir kendisi, sadece bask oyunculardan oluşan bilbao yerine oldukça yetenekli bir kadroya sahip valencia'nın başında olduğunu düşünsenize?

türkiye ise bu güzel adamın en son uğraması gereken ülkedir. bernd schuster misali kendisi telegol ve şürekası türk skor basınının saldırılarına maruz kalabilir, sinan engin ekranlarda 'hoca iyi, avrupada final oynamış, atak oynatıyor ama şampiyonluk nerede? beşiktaş sürekli gol yiyor, böyle olmaz, neden tayfur varken ona yönelindi?' diyebilir, beriki sürekli eşofmanla saha kenarında endam etmesine kafayı takabilir falan filan.
sevinmek icin sevmedik
haber1903 adlı sikindirik haber sitesinin özel haberine göre tayfur hocanın yerine düşünülen teknik adam.
umarım haber doğru çıkar ve haber1903 de sikindirik site olmaktan çıkar.
chubuzun
wikipedia sitesindeki CV'sine göre 2012 yılından itibaren Beşiktaş'la çalışmaya başlayacak teknik direktör. [ybkz]swh[/ybkz]
gidiyorum bu
marca gazetesi'nin haberine göre athletic bilbao'dan ayrılacağı söylenmektedir. daha geçen ay sözleşme imzalamıştı. ne yaptılar da kızdırdılar reyizi.
forzaquila
bilbao yönetiminin sudan sebeplerle yollarını ayırdığı futbol filozofu.
---------------alıntı---------------
Resmi siteden yapılan bir açıklamada da Bielsa'nın geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısında kulübün sahasının inşaatında çalışan işçilerden birisine Bielsa tarafından saldırılması ve yapılan sert eleştirilerin kabul edilmezliği vurgulandı.

Yeni sezon öncesinde sahanın hazır olmaması nedeniyle işçilerle kavga eden ve basın toplantısında çalışanları sert bir dille eleştiren Bielsa, aynı zaman Bilbao'nun altyapısının yetersizliğine de dikkat çekmişti.
---------------alıntı---------------
bu adam gitsin de bir daha avrupada ve ligde başarı görürsünüz, bekleyin görürsünüz.
franco ne demiş zamanında; 'deveye diken,basklıya siken' [ybkz]swh[/ybkz], adam haklıymış meğer.
kanta kuzen
beşiktaşın başında görmek istediğim teknik adam. çılgın lakabı ve ödün vermediği hücum futbolu felsefesi ile taraftarın gönlünü çalabilecektir. doğru takımı kurabildiği takdirde (1 sene elindek malzemeye sistemi öğretmesi, ikinci sene eksik yerlere ihtiyaca uygun takviyeler yapılması) türkiye ligini domine edecek bir takım yaratabileceğine inanıyorum.
ederson
hayallerimin teknik adamlarından. ama kulübün başına ibrahim altınsayvari işi bilen yöneticiler gelmediği sürece kendisi de benzerleri gibi sene sonunu göremeden takımdan gönderilecektir.

bu ülke 2 senede 2 farklı takımda 2 şampiyonluk yaşayan lucescu'yu bile paketlemişken, bu ülkeye çok fazla gelecek hocadır. ne yazık ki durum böyle.
vursagolvurduout
gün içerisinde santos ile anlaşamamasına rağmen beşiktaş'ımıza gelme durumu oldukça düşük olan teknik direktör. zira son çalıştırdığı takım olan atlethic bilbao'dan yılda beş milyon euro kazanıyordu.
şutmesafesişutpozisyonu
yönetimin çok istemesine ve detaylı görüşmelerin yapılmasına rağmen, zeki önder özen efendi'nin kriterlerini açıklarken'' başarmış veya başarıya aç'' söylemindeki başarmış kişidir. Ama önder bey gitti başarıya aç olan biliç'i tercih edince, bielsa da marsilya'nın yolunu tuttu. geçen sene 6. olan takımı şu anda 4. sıraya taşıdı, ligin bitimine 1 hafta kala 6 puan fazla topladılar ve şimdiden 4 maç fazla kazandılar. son hafta monacao, lorient deplasmanında takılır; marsilya da bastia'yı yener ise 3. olup şampiyonlar ligi ön elemesine katılmaya hak kazanacaklar. fransa liginde ki psg hegomanyası, monaco'nun harcadığı paralar ve lyon göz önüne alındığı zaman bielsa başarılı sayılır. unutulmaması gereken tüm bunların ilk yılında gerçekleşmiş olması ki ben seneye marsilya'nın şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olacağını düşünüyorum.
mrkela
benim de çok beğendiğim, guardiola'nın dünyanın en iyi menajeri olarak gösterdiği teknik adam. beşiktaş'ın başına geçmesini çok isterdim ama onun dahi değerini bilmeyecek bir ülkeye gelmesi onun adına kötü olurdu. bence bilic ne kadar başarılı ise o da monaco'da kadar başarılıdır. benzer şartlar iki teknik adam için de geçerli.
hazreti guti
kendisi önder özen'in 1. tercihiydi; fakat, yine önder hoca'nın deyimiyle, ''avrupa'nın bu tarafına gelmeye sıcak bakmadığı için'' bilic'i tercih etmek zorunda kaldı.
1 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol