mahalleye almanya'dan gelmiş çocuk

saniyede yirmidört kare
vakti zamanında almaya'ya göç etmiş veyahutta doğma büyüme alman olup günün birinde bir türk mahallesine yolu düştükten sonra çeşit çeşit duruma maruz kalan çocuktur. bir kere biz yurdum mahalle çocukları tarafından ilgi ile izlenen, sanki insanüstü bir şeymiş gibi karşılanması vardır ki mahalledeki tüm çocuklar bu almanya'dan gelmiş çocukla oynamak ister. çünkü mutlaka çok değişik pahalı oyuncakları vardır. onu geçelim bir kere almancılar her yurda dönüşünde büssürü büssürü çikolata getirirler ve o çikolataların tadı içindekiler falan sanki dünya üzerinde yokmuş gibidir.

misal ben ilk pateni almanya'dan gelme bir çocukta görmüştüm, acayip ilginçti. çocuk bildiğin tekerlekli garip bir şeyle bizim mahalle yokuşundan aşağıya iniyordu, oldukça da şişmandı, bok gibi de parası vardı. mahalle bakkalımız bile çocuğa karşı aşırı bir hayranlık besliyordu. bok gibi parası olması dışında da bok gibi de yerdi. türkçe konuşamaz çok da anlamazdı, biz de nasıl olsa anlamıyor diye söver söver dururduk. sonra o da bunları annesine gidip sorardı annesi de mahallenin tüm çocuklarından nefret ederdi, sonra annesi bizimle oynamaması için çocuğu eve kilitledi resmen. zaten bir daha hiç gelmediler. bir entry güzel bir tanımla başlamışken nasıl kişiselliğin dibine vurur görerek yaşamış olduk. aferin bana. yine batırdım.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol