leyla ile mecnun

avcarlıçürük
##183256 derken yine bir bölüm sonu tokadıyla, o kalbin kimde olduğunu bizlere hatırlattı burak aksak. bir dizinin neredeyse her bölümü, her detayı efsane olur mu? oluyormuş. kelimelerle anlatılamayacak bir 50. bölüm izledik.

---------------spoiler---------------
başta biscolata-püskevit göndermeleri olmak üzere, son sahneye kadar sürekli kahkaha atarak izlediğimiz bir bölümdü. ismail abi'nin dedesinin, düşünüyorum öyleyse varım diyen decartes'a "şu ağaçlar da varlar ama düşündüklerini hiç zannetmiyorum." demesi, bana göre televizyon efsaneleri arasındaki yerini almıştır. [ybkz]swh[/ybkz] mecnun'un, psikiyatri dahil her dalda uzman olan doktora derdini anlattığı sahne de yine önemli bir ayrıntıydı. doktorun, daha önce olmayan badem bıyıkları ve tıp'ın ne olduğunu bile bilmemesi, çok ince işlenmiş, güzel detaylardı. son sahneye gelince; bu konuda söylemek istediklerime, kelimeler yetmez sanırım. en iyisi biz susalım, leyla'nın kalbini taşıyan şirin konuşsun:

"seni neden bu kadar çok sevdiğimi de bilmiyorum. bunu bana hissettirecek hiçbir şey yapmadın aslında. ama seni seviyorum."

http://tinyurl.com/7xbn3sa
---------------spoiler---------------
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol