kadıköy

ciyanfranko
khalkedonia. antik yunan dilinde tam olarak "körler memleketi"... (ya da körlerya)

hacı hikayesi de tam olarak şöyle oluyor bunun. byzas diye bi mendebur,(ki bu bi hayali karakter olabileceği gibi gerçek bir insan da olabilir-zira olayın mit mitos ne dersen artık-) "ben ülke kuracağım" diyerekten baba ocağından ayrılmaya karar verir. sene ya 1967 ya 1972 çıkaramadım tam, işte amerikanın vietnam dan döndüğü seneler... neyse tıraşı keseyim, bu byzas boş adam değil, adamın babası yunan kralı falan torba torba t.şakları var yani. neyse bizim byzas dönemin tüm götü sıkışan yunanlıları gibi soluğu oracle da alıyor. burası bi tapınak hem de apollon tapınağı. apollon da ay tanrısı olduğu gibi gelecekten haber veren tek tanrı. bu yüzden kendisini antik yunanlılar pek sever, apollon tapınaklarında her cuma namazdan sonra bol bol bağış zekat efenime söyliyim hocaya börekler mi dersin baklavalar(ki baklavanın da yunanlıların olduğu bilgisi burdan geliyor-ki yok öyle bi şey) falan böyle vıcık vıcık bi ortam...

neyse orakıl'daki rahipler byzas a, "sen öyle bi coğrafyaya şehir kuracaksın ki herkesin gözü burada olacak, tanrılar kıskanacak, makyaj yapan karılar kalem çekeyim derken gözlerini çıkaracak, elma soyan amcalar elini kesecek, ata binen başbakan attan düşecek öyle böyle bi yer olmayacak yani" gibilerinden gaz dolu sözlerle fişeklerler çocuğu...

byzas da sorar "ee nerede bu yer"

rahip cevaplar "körler memleketinin karşısında"

byzas az gider uz gider dere tepe düz gider ve bugün ki sarayburnuna gelir. "sikerler körler memleketini ben buraya yerleşirim, buraya bi gecekondu dikeriz, şuraya da bi balkon yaparız bi de çingene mangalı kurduk mu tamam ya... oh püfür püfür, bu ne güzel coğrafya a.. koyim" diyerek yolda görüp durduğu kamyoncudan aldığı karpuzu bi yumrukta yarar ailecek yerler. üstüne denize girmeye giderken de

"lan yengeniz şimdi bikiniyle denize girecek kolaçan edin etrafı" diyerek amcaoğullarını civarı keşfe yollar.

gözcüler keşiften döndüklerinde byzas a, karşı kıyıda bi yerleşim yeri olduğunu söylerler. byzas ın artık içi tamamen rahattır. zira bura memlekette rahiplerin sözünü ettiği yerdir. çünkü bizim kadıköylüler boğazın güzelliği varken, iki sikko ada gören o salak yere yerleşmesi için ya dangalak ya da kör olması gerekir.

şimdi bu hikayeden çıkacak iki sonuç var.

1-) istanbul kurulmadan önce kadıköy vardı.
2-) byzas yanılmıştı, orası körler memleketi değildi. yani bu kadıköylüler istanbul kurulmadan önce de dangalaklardı.(kendimden biliyorum)
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol