isviçre

saatpili
sene yanılmıyorsam 2007. Almanyaya gezmeye gittim,gitmişken orada 1 senedir yüksel lisans yapan avukat arkadaşımı göreyim dedim.neyse başladı beni gezdirmeye. derken isviçredeki bir müşterim aradı,bende dedim ki ben almanyadayım hazırlan hazır gelmişken sana da uğrayıp ödeme alayım. tamam dedi. haydarberg denen yerdeyiz yaklaşık 4 saatlik yol .Aldım avukatı yanıma kiraladım bir araba,novigasyona yükledim adresi gidiyoruz. o zamanlar tabi isviçrenin ayrı vizesi var bende olmayan ama nasıl olsa sınır mınır yoktur,arkadaşın zaten oturumu var diye gidiyorum. neysee sınıra geldik.herkese geç yapan asker bize dur dedi.durduk evrakları istedi ben verdim, arkadaşa bir baktım yanında paso dahi yok. asker benim pasaportu aldı gitti.
ben dedim bizi almayacaklar iyisi mi ben dışarı da bir sigara içim bari isviçreye ayak bastım derim deyip kapıyı açmamla 2 askerin atlaması bir oldu "arabadan inemezsiniz dediler" iyi dedik.
3-5 dakika sonra 3 asker ve bir köpek geldi,bizi indirdiler arabayı aramaya başladılar.bagajı açınca baktılar bom boş dediler valizler nerede? dedim ne valizi bir saatlik işim var halledip geri dönücez.
1-2 dakika sonra elemanın bir geldi "üzgünüm dedi sizin ülkemize girme hakkınız yok, evraklarınızı alman meslektaşımdan alabilirsiniz "
trafiği durdurdu u dönüşü yaptık geldik alman sınırına. geldi polis baktı vizem var almanyaya hoş geldiniz dedi bana, döndü arkadaşa "sen neden geldin " dedi. bu tabi başladı ya ben çıkmadım zaten buradaydım,avukatım yüksek yapıyorum oturumum var falan....10 dakika falan durduk,birde alman tarafında bekleme cebi yok dolayısıyla yol ortasındayız haliyle kuyrukta oldu arkamızda.
en sonunda polis dedi ki " bak başka bir alman olsa seni hayatta içeri almazdı ama ben senin girmene izin veriyorum ,bu kıyağımı da unutma"
bende olsam almazdım bu herifi ülkeme falan diye makaraya başladım ben.

dönüşte ise ana yol yerine ara yollardan gittik ve hayatımın en güzel yerlerini görme imkanım oldu.aynı kartpostallardaki gibiydi.
yinede çok güzel bir gündü...
bakkala gider gibi isviçreye gitmeye kalkan o insanla hala arkadaşım....
kartalpenche
isviçre çakısı diye bilinen türevlerinin ne kadar da abartıldığını ve ciddi fiyatlara satıldığını bilmeme rağmen hediye gelen bir adet minik anahtarlık çakısının ne kadar şahane bir şey olduğunu anlamama neden olan ülkedir.

(bkz: adamlar yapıyor abi)

ha bir de çikolatası vardır, o ayrı. yedikten sonra bizdeki en şahane çikolatanın ne kadar berbat bir şey olduğu anlaşılır.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol