son günlerde sıkı sıkıya bağlandığım kazım koyuncu efsanesi.
http://www.youtube.com/watch?v=Yk-HfAN0Zq8
uzun uzun yazmayı denedim ve yine hiç bişey anlatamadım. kendime bir kez daha kanıtladım ki ; çözemediğin konuyu dillendirmek, içini dökmek değil züğürt tesellisi aramaktan başka bişey değil. zira şu anda içten içe ölmek istediğimi düşünüyorum, 3 metrekare bi odanın içinde 2 günde 5 paket sigara bitirmemin ve camı açmamamın başka açıklaması olamaz. neyse iyi ki de yazamamış ve sözlüğü ağlama duvarı edip amaçsız kullanmamış oldum, yazarın şarkıda dediği gibi;
(vurgula: işte gidiyorum, bir şey demeden.)
sözlerini yazayım da tam olsun ;
İşte gidiyorum
Birşey demeden
Arkamı dönmeden
Şikayet etmeden
Hiçbirşey almadan
Birşey vermeden
Yol ayrılmış, görmeden gidiyorum
Ne küslük var ne pişmanlık kalbimde
Yürüyorum sanki senin yanında
Sesin uzaklaşır herbir Adımda
Ayak izim kalmadan gidiyorum
Gerdiğin tel kalbimde kırılmadı
Gönülkuşu şarkıdan yorulmadı
Bana kimse sen gibi sarılmadı
Işığımız sönmeden gidiyorum
işte gidiyorum
sol frame de ismini görünce gidiyorum bu'nun yiğeni kuzeni yazar olarak geldi sandım. meğer şarkıymış.
yaşanan ağır bir ayrılık sonrası dinlenen parçalar arasında ilk sıralarda yer alan şarkıdır.
ayrıca (bkz: işte gidiyorum bu)
ayrıca (bkz: işte gidiyorum bu)
günün anlam ve önemine binaen dinlenesi şarkı.
birşey demeden ya da
çeşm-i siyahım diyerek devam edilebilecek eylem.
çeşm-i siyahım diyerek devam edilebilecek eylem.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?