yedi sezonluk real sociedad kariyeri sonrasında bask bölgesinin bir diğer takımı olan athletic bilbao'ya transferi gerçekleşmiş; burada da geçen beş yılı takiben yeni durağı barcelona olmuştur. katalan kulübüyle iki yıllık sözleşme imzaladı.
inigo martinez
(Bu başlık altındaki diğer entrymi de okumanızı öneririm)
Bu entry daha çok düzeltme ekleme amacıyla yazıldı.
Real Sociedad'ın Celta ve Las Palmas'la yaptığı maçları seyrettim. Martinez'in savunmayı öne çıkaran takımla sergileyeceği performans için önemli ipuculardı.
Martinez kaçak dövüşmüyor. Rakibe uzak oynaması Real ve Atletico maçları özelinde yapılmış taktiksel tercihlerdi. Celta ve Palmas'a karşı böyle değildi. Cesur oynadı... Özellikle Celta maçında örümcek adam gibi her yere uzandı. Zaten ceza sahası içine son derece hakim ve agresif olduğunu yazmıştım. İkili mücadelelerde ayaklarını çok doğru kullanıyor. Risk alıyor ama faul yapmıyor. Bacakları çabuk ama en önemlisi rakibinin hamlesini tahmin edebilmesi. Kafa toplarından söz etmiştim. Rhodolfo ya da Ersan, rakibin yüksek toplarında, rakip santrafora yapışır. Martinez, santraforla arasındaki mesafeyi koruyor. Yüksekten top gelince öne koşuya başlıyor ve uçarak topa yükseliyor. Hakimiyet oranı çok yüksek değil ama düşük de değil. Boydaşlarına göre çok çok yüksek diyebiliriz.
Top tekniğini orta ve alt sıra takımlarına karşı daha net sergileme olanağı buldu. O kadar ki, birçok orta saha oyuncusunun yapamayacağı işleri yapıyor. Topla birlikte olunca süratli gidiyor. Baskı altında olsa da kısa paslarında isabet oranı çok yüksek. Bazen frene basacağı yeri seçemeyebiliyor. Bu da onun yeni javier Mascherano olamayacağı sonucunu doğuruyor.
Uzun pasları çok çok başarılı değil. Mesela Thiago Silva ya da Mats Hummels kadar iyi gönderemiyor. Yine de bizim Süper Lig'de onun kadar iyi uzun pas atan savunma oyuncusu yok.
Martinez, önde oynayan takımlar için büyük şans; geride oynayan takımlar için çok büyük şans... Belki 1.81'lik boyu bununla örtüşmüyor gözükebilir. Ama son derece kuvvetli, savaşçı ve akıllı...
İspanya'nın hazırlık maçları kadrosunda kendisini göremedim. Turnuvada olmaması büyük şans...
iki maçını daha izleyip, bu bilgileri Beşiktaş yönetimiyle paylaşacağım.
to be continued...
İzlemeye başladığım futbolcu. Henüz yalnızca Real Madrid ve Atletico Madrid'e karşı mücadelesini seyrettim. Bu takımlara karşı verilen mücadele oyuncunun yalnızca belli özelliklerini açığa çıkarır. Vereceğim bilgiler de bu bağlamda düşünülmeli. 4-5 maçını daha izleyip kanaate varacağım. Beşiktaş'a uygun görürsem, -her türlü yolla- adını yönetime hatırlatacağım.
İnigo 1991 doğumlu ve 181 cm uzunluğunda savunma oyuncusu. Tandemin solunda oynuyor ve maçlarda sol tarafı terketmeye meyilli değil gibi. Hamleli dedikleri türden bir defans değil. Rhodolfo gibi, yüzü dönük rakibe uzak markaj yapıyor. Yine Rodo gibi, iyi sezgilere sahip. Sezgisi, uzak markaj tercihi ve bir stopere göre süratli sayılacak oluşuyla savunma arkasına adam kaçırmayacak tipte oyuncu. Rakip hücumlarda fazla öne atılmıyor. Kafası hep en uçtaki adamda. Rakibin hızlı hücumlarında da hamle yanlısı olmadığından, yine geri koşusuyla rakibi oyalayıp hataya zorlamaya çalışıyor. Kafa toplarına çok hakim diyemeyiz. Ama Pedro Franco'yla da aynı kefeye konmamalı. Zira kafacı olmaması da onun(ya da RS oyun düzeninin) tercihi. Yoksa ceza sahası içine gelen yüksek toplarda daha agresif oluyor ve zamanlaması da harika.(Benzema'ya nefes aldırmadı) Ayrıca kafasını ayağı gibi kullanıyor. Gerçekten çok isabetli kafa pasları var. Bunu riskli bölgelerde de başarıyla uyguluyor. Rodo'ya bir benzer yönü de garanticiliği. Mesela kaleden topu almadan önce rakip forvetten iyice uzaklaşıyor. Topu en uygun arkadaşına paslıyor. Rodo'dan farkı, topu ayaktan hızlı çıkarması. Emin bölgeye attığı paslar arkadaşının -yerine göre- 5, -yerine göre- 10 metre önüne oluyor. Bu basit bir özellik gibi gözükse de oyuncunun karakter analizi açısından önemli bir husus. Orta sahada topla buluştuğu zaman, kafasını kaldırıp en doğru adresi hızlıca belirliyor. Bu bölgeden çıkardığı paslar genelde hızlı ver yerden oluyor. Karşı kanada uzun paslar atmayı seçmiyor. Yetenekleri mi buna uygun değil, yoksa tarzı mı bu henüz bilmiyorum. Real ve Atletico maçlarında kalesine en yakın futbolcuydu. Hem top çıkarırken, hem top kovalarken partnerini gözlüyor. El işaretlerine sık sık başvurarak takım arkadaşlarını düzene sokmaya çalışıyor. İnigo için lider özellikli diyebiliriz. 3 övgüyle tanımlarsam; zeki, teknik ve olgun diyebilirim.
Bu yazılanlar yalnızca Real ve Atletico gibi 2 üst seviye takıma karşı oynadığı oyunlardaki performansından esinlenerek yazılmıştır. Daha denk ya da alt seviye takımlara karşı oyunu önde oynamaya ne denli uygun olduğunu anlayacağız.
şutmesafesişutpozisyonu bundan 2.5 sene önce bilgiyi vermiş. Gerçekten yaşının üzerinde deneyime sahip olduğundan Real ve Barca'nın talip olması şaşırtıcı olmaz. Ama kendisi teknik açıdan Javier Mascherano'nun çok gerisinde. Barca'nın onu istememe şansı zayıf değil. Madrid'te ise o bölgede 3 büyük topçu var. Burada esas önemli olan 2016 avrupa şampiyonası. Şampiyonada oynarsa değeri çok yükselecektir. Real Sociedad'ın da ligi bitiminde sıralaması önemli olacak. Umarım ilk 6'da bitirmezler. Zira oyuncuyu tutmak zorlaşır. Hem zaten RS'nin FFP korkusu yaşadığını tahmin edebiliyorum. Futbolcunun sözleşmesi 2017'de bitiyor. Bir başka önemli husus ise Beşiktaş'ın şampiyonluğu. Şampiyonlar ligi kartımız elimizi güçlendirecektir.
to be continued...
İnigo 1991 doğumlu ve 181 cm uzunluğunda savunma oyuncusu. Tandemin solunda oynuyor ve maçlarda sol tarafı terketmeye meyilli değil gibi. Hamleli dedikleri türden bir defans değil. Rhodolfo gibi, yüzü dönük rakibe uzak markaj yapıyor. Yine Rodo gibi, iyi sezgilere sahip. Sezgisi, uzak markaj tercihi ve bir stopere göre süratli sayılacak oluşuyla savunma arkasına adam kaçırmayacak tipte oyuncu. Rakip hücumlarda fazla öne atılmıyor. Kafası hep en uçtaki adamda. Rakibin hızlı hücumlarında da hamle yanlısı olmadığından, yine geri koşusuyla rakibi oyalayıp hataya zorlamaya çalışıyor. Kafa toplarına çok hakim diyemeyiz. Ama Pedro Franco'yla da aynı kefeye konmamalı. Zira kafacı olmaması da onun(ya da RS oyun düzeninin) tercihi. Yoksa ceza sahası içine gelen yüksek toplarda daha agresif oluyor ve zamanlaması da harika.(Benzema'ya nefes aldırmadı) Ayrıca kafasını ayağı gibi kullanıyor. Gerçekten çok isabetli kafa pasları var. Bunu riskli bölgelerde de başarıyla uyguluyor. Rodo'ya bir benzer yönü de garanticiliği. Mesela kaleden topu almadan önce rakip forvetten iyice uzaklaşıyor. Topu en uygun arkadaşına paslıyor. Rodo'dan farkı, topu ayaktan hızlı çıkarması. Emin bölgeye attığı paslar arkadaşının -yerine göre- 5, -yerine göre- 10 metre önüne oluyor. Bu basit bir özellik gibi gözükse de oyuncunun karakter analizi açısından önemli bir husus. Orta sahada topla buluştuğu zaman, kafasını kaldırıp en doğru adresi hızlıca belirliyor. Bu bölgeden çıkardığı paslar genelde hızlı ver yerden oluyor. Karşı kanada uzun paslar atmayı seçmiyor. Yetenekleri mi buna uygun değil, yoksa tarzı mı bu henüz bilmiyorum. Real ve Atletico maçlarında kalesine en yakın futbolcuydu. Hem top çıkarırken, hem top kovalarken partnerini gözlüyor. El işaretlerine sık sık başvurarak takım arkadaşlarını düzene sokmaya çalışıyor. İnigo için lider özellikli diyebiliriz. 3 övgüyle tanımlarsam; zeki, teknik ve olgun diyebilirim.
Bu yazılanlar yalnızca Real ve Atletico gibi 2 üst seviye takıma karşı oynadığı oyunlardaki performansından esinlenerek yazılmıştır. Daha denk ya da alt seviye takımlara karşı oyunu önde oynamaya ne denli uygun olduğunu anlayacağız.
şutmesafesişutpozisyonu bundan 2.5 sene önce bilgiyi vermiş. Gerçekten yaşının üzerinde deneyime sahip olduğundan Real ve Barca'nın talip olması şaşırtıcı olmaz. Ama kendisi teknik açıdan Javier Mascherano'nun çok gerisinde. Barca'nın onu istememe şansı zayıf değil. Madrid'te ise o bölgede 3 büyük topçu var. Burada esas önemli olan 2016 avrupa şampiyonası. Şampiyonada oynarsa değeri çok yükselecektir. Real Sociedad'ın da ligi bitiminde sıralaması önemli olacak. Umarım ilk 6'da bitirmezler. Zira oyuncuyu tutmak zorlaşır. Hem zaten RS'nin FFP korkusu yaşadığını tahmin edebiliyorum. Futbolcunun sözleşmesi 2017'de bitiyor. Bir başka önemli husus ise Beşiktaş'ın şampiyonluğu. Şampiyonlar ligi kartımız elimizi güçlendirecektir.
to be continued...
real sociedad forması giyen 1991 doğumlu ispanyol defans oyuncusu. şu an için hem real madrid hem de barcelona'nın kıskacında ve bu iki takımdan birine gideceğine kesin gözüyle bakılıyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?