iktidar

bertaraf etme gücüne muktedir olan.
tüm türkiye'yi dinlemeye muktedir olan.
biber gazıyla adam öldürmeye muktedir olan.
pkk ile görüşüp, "görüşmedim" deyip, foya ortaya çıkınca "devlet görüştü" demeye muktedir olan.
parasız eğitim isteyen öğrenciyi hapise tıkmaya muktedir olan.
deniz feneri'nin foyasını ortaya çıkaran savcıları görevden alıp, yerlerine koydukları kuklalar sayesinde "ortada bir şey yokmuş ki canım" sonucunu çıkarmaya muktedir olan.
şehit sayısı hesaplamaktan matematik profesörü olsak da, "pkk ile mücadele iyi gidiyor" mottosunu yutturmaya muktedir olan.
adres ezberlemekten yoksun olan adamı suikastçi diye yaftalamaya muktedir olan.
bir yıl önce kardeş olan beşar es(b: a)d'ı, bir anda nedense (?) türkiye düşmanı beşar es(b: e)d haline getirmeye muktedir olan.
yeri geldiğinde en büyük maşası olan polisleri ip gibi dizdirmeye muktedir olan.
.
.
.


bu tanımlar sonsuza kadar gidebilse de, halkımın yüzde 50'sinin muktedir özelliğine haiz olmasını istediğidir aynı zamanda.

en geniş anlamda arzulanan bir sonuca ulaşma gücüdür ve zaman zaman "bir şeyi yapmaya muktedir" olmaya atıfla kullanılır. bu anlam, insanın kendisini hayatta canlı tutabilmesinden, ekonomik büyümeyi teşvik eden bir yönetim gücüne kadar her şeyi kapsar.

siyasette ise iktidar, bir ilişki olarak düşünülür. yani başkalarının davranışlarını, onların tercih etmedikleri yönde etkileme gücüdür. bu da toplum üzerinde "iktidar sahibi olmaya" atıfla kullanılır. daha dar anlamda iktidar, güç veya manipülasyona yakın biçimde ve içinde rasyonel iknayı da barındıran "etki" nin aksine cezalandırabilme veya mükâfatlandırabilme gücü olarak kullanılmaktadır.

sahip olan kişi için en büyük tehlikeyi arz eden, güç. rıdvan akar gibi bir adamın yazısını taşımaya, ancak iktidar hırsı ile kör olmuş gözleri olan, cahiller cesaret edebilir.

sahip olunduğunda adamın aklını başından edebielcek güç odağı. oysa halk ile elele gelinirse, topluma mutluluk sağlayan bir mekanizma olur

insan karakterini değiştirmeeye muktedir güçtür..