holiganizm

kendi şehrinde, rakip takım veya taraftarı olmadan, ortalığı yakıp yıkmak olmayan eylem

optik başkan tarafından öğretilen ve onun öğrettiği şekilde güzel olan eylemler bütünüdür. kendi içerisinde raconu vardır, ama günümüzde bu değerlerin pek önemi kalmamıştır.

sisteme baş kaldırı tarzıdır, esasen bir isyandır. salt bir kaba kuvvet değildir. ayrıca modernitenin de sevmediğidir.

öfkelerini dışa vuramayan, patlamaya hazır durumdaki halk artık kendilerine bir patlama yolu bulmuşlardır. taraftarlık, holiganlık... hayata edemedikleri küfürleri karşı takım taraftarlarına, oyuncularına eder, feleğe atamadıkları tokatları karşı takımı destekleyenlere atarlar. küfreder, savaşır, yorulur, tatmin olurlar. ve sonuçta rahatlarlar. yoksa herkes bilir, kişinin sahibi, hissesi olmadığı takımı desteklemesinin, uğrunda gırtlağını patlatmanın bir mantığı olmadığını ama nafile. holiganizm hayat felsefesi olmuştur bir kere, holiganizm hayata tepkidir.

son örneğini kanada da gördüğümüz düşünce sistemi. vancouver canuck taraftarları takımları finalde kupayı kaybedince şehri ve araçları cayır cayır yakmışlar.

içinde kahpelik barındırmadığı sürece takdir ettiğim duygu. günümüzde ne yazık ki sanaldan atıp tutan, sonra karşısında 10 kişi görünce kaçacak delik arayan "sanal holiganlar" revaçtadır.

sevdiğim izm lerden biri daha. hayatımda çok fazla uygulama alanı bulamasam da, günlük yaşamımda cesaret edemesem de düşünces, hoş gelen tavır.
benzeri için,
(bkz: komünizm)

futbol şiddettir futbol holiganlıktır futbol adam bıçaklamaktır felfesini yaşan taraftar

kaybedicek birşeyi yokmuşçasına destek olmak,savunduğu olguyu sımsıkı tutmak, ölümüne bağlanmak.
aslında duygusal insanlardır bu fikrin özündeki insanlar .