hıncal uluç

blackeagle1903
--alıntı--

Son dönemde hakem hataları sıkça konuşuluyor. Başakşehir-Beşiktaş maçını yöneten Cüneyt Çakır da pek formda değildi. Bir konsantrasyon kaybı mı var yoksa hakemler baskı altında kaldıkları için mi hatalar yapıyor?


Geçen haftaki örnek çok açık: Bülent Yıldırım bir maçın kaderini resmen değiştirdi. Bir derbi maçın hem de... Maçı Beşiktaş'tan aldı, Fenerbahçe'ye verdi. Üç önemli karar var; üçü de yanlış. Üçünün de yanlış olduğunu bütün gazetelerin, hakem uzmanları yazdı. Bizde Erman Toroğlu, Ahmet Çakar, işte öbüründe Bülent Yavuz... Hepsi yazdı. Gözlemcinin verdiği not 8.2!..


O hakeme 8.2 veriyorsa gözlemci ve Türkiye Futbol Federasyonu'ndan ve Zekeriya Alp'ten -ki ikisi de Beşiktaşlı- çıt çıkmıyorsa, o zaman bu işin danışıklı dövüş olmadığını bana kimse anlatamaz.



ZEKERİYA ALP SUSUYOR


Hakem hata yapabilir, yaptığı zaman da 3.5'tan 4 alır, 6 ay hakemlik görmez, tamam.
Ama bir derbi maçın kaderini, Türkiye Ligi'nin liderini değiştiren hataları yapan hakeme gözlemci 8.2 not veriyor ve kimsenin gıkı çıkmıyor! O zaman o hakem oraya tembihli gitti; 'Sen merak etme; gözlemcin de sağlam' dendi. Aklıma başka bir şey gelmiyor.


Hadi söylesin bana Zekeriya Alp kardeşim, 'Hıncal abi şurada yanılıyorsun' desin. Hakem yanılır ben de yanılabilirim. Zekeriya Alp desin ki 'Sen yanılıyorsun. Biz o hakemi de ona 8.2 veren gözlemciyi de cezalandırdık. İkisi de şu kadar ceza aldı' ya da 'Siz bütün Türk medyası yanılıyorsunuz. O hakemin kararları doğruydu.' Birinden birini söylemesi lazım Zekeriya Alp'in... Sfenks gibi susuyor!.. Sustuğun zaman da dedikoduları davet ediyorsun.




Bak ne diyorum ben; hakem hatasında değil iş. 8.2 gelince o zaman tezgâh çıkıyor ortaya...
Ben Beşiktaş maçını seyretmedim. Sarah Brightman konseri vardı. Beşiktaş iki tane kırmızı kart görmüş. Bilmiyorum!.. Bu ülkede, 11 puan öndeyken Beşiktaş'tan şampiyonluğun nasıl alındığını gayet iyi bilenlerden biri olduğum için... Acaba 'Gelecek hafta bunlar oynamasın' mı dediler! Bilmiyorum artık.
Hiçbir şeye inancımız kalmadı.


Gazetelere inanmıyorum, televizyonlara inanmıyorum. O zaman niye futbol seyretsin insanlar? İşte tribünler boş...


Fenerbahçe kendi stadında maç yapıyor, stat boş. Neden boş? Çünkü Bay Aziz Yıldırım kendisini Fenerbahçe'nin Tanrısı ilan etmiş!
Hallâc-ı Mansûr, En-el Hak!.. 'Ben Fenerbahçe'yim' diyor ve istemediği Fenerbahçelilerin maça girmesine engel oluyor.




Fenerbahçe-Galatasaray voleybol derbisi Fenerbahçe'nin salonunda oynandı. Kulüplerarası anlaşmaya göre Galatasaray seyircilerinin gelmesi yasak. Fenerli seyircilerin gelmesini de Aziz Yıldırım yasaklamış. Kendisine muhalifler salona girmesin!



YER YERİNDEN OYNARDI


Türkiye'de bir kulüp başkanı, kendini devletin üstünde sayıyor ve benim Anayasal hakkım olan bir spor müsabakasını izleme keyfimi, bir tek kararla yok ediyor ve devletin polisi de benim maç seyretme hakkımı savunacağı yerde onun kararını uyguluyor! Üstelik Türkiye Cumhuriyeti'nin bir tek tane savcısı, vatandaş Hıncal Uluç'un Anayasal hakkının çiğnenmesine karşı çıkmıyor!


Düşünebiliyor musun; Fenerbahçe-Galatasaray derbisi seyircisiz oynandı. Galatasaraylıları yasaklayan İstanbul Valisi, Fenerlileri yasaklayan da Fener Valisi!.. Ama Türkiye'de dördüncü güç medya olsa yeri yerinden oynatırdı.


Spor Bakanı'nın sesi çıkmıyor, 'Bu ne iştir' diyemiyor. Adalet Bakanı, "İnsanlar, keyfi kararlarla bir Anayasal hakkı silemezler' diyemiyor mesela... Maç Fenerbahçe'nin sahasında ve Fenerbahçeliler maça giremiyor! Çünkü Aziz Yıldırım'a muhalifmiş!!!


Dünyada bunun örneği yok. Böyle bir şey olabilir mi! Ama kimse sesini çıkartmıyor.
Medya benden yana değil, yargı benden yana değil, yürütme benden yana değil!..

--alıntı--
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol