optik başkan.
hiç görmediğin birini özlemek
ya özlediğiniz kişinin, size kadar süre gelen yapıtlarına şahit olduğunuza ya da özlediğiniz kişinin hakkında anlatılanları dinlediğinize delalet olan özlem. eğer o kişinin yapıtlarını görüp, kendi bilinciniz ile değerlendirerek özlüyorsanız ne mutlu size. yok eğer kulaktan kulağa gelen dolma bilgiler ile oluştuysa bu özlem, aynı kişiden nefret etme imkanınızda var
(bkz: mustafa kemal atatürk)
klasik bir söylem olacak ama ülkenin şuanki halini görüyorsa,gerçekten kemikleri sızlıyordur. kendisinin ileri görüşlülüğü şuan açık açık görülüyor. şuan içinde bulunduğumuz durumu yıllar öncesinden tahmin etmiş,söylemiş.
'' ey türk gençliği!
birinci vazifen, türk istiklâlini, türk cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. bu temel, senin en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. bir gün, istiklâl ve cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! ''
özlüyoruz...
klasik bir söylem olacak ama ülkenin şuanki halini görüyorsa,gerçekten kemikleri sızlıyordur. kendisinin ileri görüşlülüğü şuan açık açık görülüyor. şuan içinde bulunduğumuz durumu yıllar öncesinden tahmin etmiş,söylemiş.
'' ey türk gençliği!
birinci vazifen, türk istiklâlini, türk cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. bu temel, senin en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. bir gün, istiklâl ve cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! ''
özlüyoruz...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?