inönüde barcelona'yı "(b: sillliinnndiirrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr gibi eziyor)"ken, atılan golün ardından devirdiği mikrofonların sesini unutmayacağım spiker.
ve tabii ki;
(bkz: gündüz tekin onay)
güntekin onay
http://www.haber1903.com/Besiktas-2145-guntekin_onaydan_carpici_aciklamalar.html
Mmedyada ki duruşu,bilgisi vede konuşmalarıyla taktir toplayan beşiktaşlı gazeteci,spor yazarı ,taraftar...
yok artık dedirten bir yazı sunmuştur beşiktaş taraftarına okuyup feyz alınmalı.
beşiktaş'ı her zaman kötü yönleriyle anlatarak, sürekli eleştirmekten başka bir şey yapmayan spor yorumcusu. bu görüşlerini desteklemediğim anlamına gelmez fakat artık bu eleştirilerini her uzatılan mikrofona değil de beşiktaş genel kurullarında yapmalı. yangına körükle değil bir kova su ile koşmalı.
şu durumda herkes beşiktaş'ı eleştirir..önemli olan eleştirmek değil kulübe faydalı olmaktır.
şu durumda herkes beşiktaş'ı eleştirir..önemli olan eleştirmek değil kulübe faydalı olmaktır.
çok acı konuşmuştur, haklıdır da. açıklamaları da hepimizin duyabileceği yerlere yapması çok doğru, yönetim kurulu gibi bir yerde böyle eleştirilerin hiçbir değeri yoktur. ibrahim altınsay'ı yiyen kongre fareleri onun da sesini kısarlar çünkü, önemli olan kulübün asıl sahipleri olan taraftarları bilinçlendirmek. acı konuşmak, tokat atmak lazım taraftara ve yönetime, tokat atılsın ki 'şımart bizi başkan' pankartı açan yavşaklar biraz utansın.
olcay şahan hakkında aşağıdaki cümleleri kurmuştur. haklısın be azizim.
Olcay şahan transferini yanlış bulan Onay; "Almanya Ligi'nde açık ara küme düşen Kaiserslautern'de 13 maç oynamış Olcay şahan'a neden 1.000.000 Euro para verdiler? Bu oyuncuyu kim Beşiktaş'a önermiş? Ben bunları merak ediyorum. Bunlar benim merak ettiğim şeyler. Böyle bir şey olabilir mi? Kaiserslautern'in 250.000 Euro verdiği adama 1.000.000 Euro para verdiler. Nasıl bir dünyada yaşıyorlar, nasıl bir takım sahaya çıkaracaklar? Beşiktaş Kulübü'nün yöneticisi olup da nasıl 10-15 milyon Euro kaynak bulamıyorlar, inanamıyorum. Bu kadar mı zor? 26 yaşında Gençlerbirliği'nden alınan Mehmet Akgün'ü kim aldı? Kim akıl veriyor? Mehmet Akgün, Gençlerbirliği'nde yedek oynayan vasat bir oyuncu. Neden alınıyor? Sakaryaspor'dan gelen Berat'ın zamana ihtiyacı var. Oynar mı oynamaz mı bilemiyoruz. Beşiktaş'ın 3-4 tane elle tutulan oyuncusu var. Bunların başında Ernst, Egemen geliyordu. Egemen çok karakterli, profesyonel ve geçen sezon 50 maç Beşiktaş forması giymiş bir oyuncuydu. Fakat açıkça söyleyeyim; Egemen yeri dolmayacak bir oyuncu değil. Kaleci antrenörü Bucaspor'dan gelmiş. Sen ne yapmak istiyorsun? Beşiktaş'ı Bucaspor'a mı çevirmeye çalışıyorsun?" dedi.
Olcay şahan transferini yanlış bulan Onay; "Almanya Ligi'nde açık ara küme düşen Kaiserslautern'de 13 maç oynamış Olcay şahan'a neden 1.000.000 Euro para verdiler? Bu oyuncuyu kim Beşiktaş'a önermiş? Ben bunları merak ediyorum. Bunlar benim merak ettiğim şeyler. Böyle bir şey olabilir mi? Kaiserslautern'in 250.000 Euro verdiği adama 1.000.000 Euro para verdiler. Nasıl bir dünyada yaşıyorlar, nasıl bir takım sahaya çıkaracaklar? Beşiktaş Kulübü'nün yöneticisi olup da nasıl 10-15 milyon Euro kaynak bulamıyorlar, inanamıyorum. Bu kadar mı zor? 26 yaşında Gençlerbirliği'nden alınan Mehmet Akgün'ü kim aldı? Kim akıl veriyor? Mehmet Akgün, Gençlerbirliği'nde yedek oynayan vasat bir oyuncu. Neden alınıyor? Sakaryaspor'dan gelen Berat'ın zamana ihtiyacı var. Oynar mı oynamaz mı bilemiyoruz. Beşiktaş'ın 3-4 tane elle tutulan oyuncusu var. Bunların başında Ernst, Egemen geliyordu. Egemen çok karakterli, profesyonel ve geçen sezon 50 maç Beşiktaş forması giymiş bir oyuncuydu. Fakat açıkça söyleyeyim; Egemen yeri dolmayacak bir oyuncu değil. Kaleci antrenörü Bucaspor'dan gelmiş. Sen ne yapmak istiyorsun? Beşiktaş'ı Bucaspor'a mı çevirmeye çalışıyorsun?" dedi.
"eleştiri değil destek" olduğunu iddia ettiği son yazısıyla, hem eleştiri hem de saygı sınırlarını aştığını düşündüğüm beşiktaşlı yazar ve yorumcu. dün haber1903'e yaptığı açıklamalar ve ardından bu yazı; her ikisinde de üslubu beni çok rahatsız etti. eleştirmek/destek olmak ile küçümsemek/aşağılamak arasında ince değil baya kalın bir çizgi var. kendisine yakıştıramadım.
http://tinyurl.com/76597l7
http://tinyurl.com/76597l7
Talep edilenin aksine herhangi bir yönetimde olmasını istemediğim akil adamdır.
Yönetim, yetki, iktidar, rant, ahbap-çavuş ilişkileri bir şekilde her insana gelir bulaşır..susulması gerekilen, alttan alınması gerekilen durumlar olur yani kısacası gün gelir eyvallahın olur.bu sebeple fikirleri ve bilgisi önemli olan insanların temiz kalması, gerektiğinde atar gider yapabilmesi için özgür olması gerekir.
Bu sebeple bırakalım bu güzel adam, iktidar denilen sarhoşlukla tanışmasın, doğruyu söylemeye devam etsin
Yönetim, yetki, iktidar, rant, ahbap-çavuş ilişkileri bir şekilde her insana gelir bulaşır..susulması gerekilen, alttan alınması gerekilen durumlar olur yani kısacası gün gelir eyvallahın olur.bu sebeple fikirleri ve bilgisi önemli olan insanların temiz kalması, gerektiğinde atar gider yapabilmesi için özgür olması gerekir.
Bu sebeple bırakalım bu güzel adam, iktidar denilen sarhoşlukla tanışmasın, doğruyu söylemeye devam etsin
bügün yaptığı açıklamalarla yine takdirimi kazanan beşiktaşlı yazar ve yorumcu bu kafa yapısıyla çok değil 2 yöneticimiz olsaydı çok farklı yerde olurduk ..
http://www.haber1903.com/Besiktas-2388-ovunulecek_bir_sey_bulsunlar_bende_onlari_oveyim.html
http://www.haber1903.com/Besiktas-2388-ovunulecek_bir_sey_bulsunlar_bende_onlari_oveyim.html
haber1903'ün 3 günde bir, düzenli olarak görüşlerini aldığı yorumcu.
yorumculuğu ile olduğu kadar adamlığı ve kişiliği ilede takdir toplayan spor yazarı ve yorumcu abimiz o kadar net konuşuyorki insanın gözünü açıyor keşke yönetimde olsaydı. gerçi bununda ipini çekerlerdi
nede olsa doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar
nede olsa doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar
haber 1903 aracılığıyla rutin bir şekilde ve harici olarak sadâlarını çokça işitmeye başladığımız vatan gazetesi orjinli gazelhan. dokuzuncu köyden tekrar birinci köye kovulanlardan. zira dokuz köyden kovulanı biz dün gibi hatırlarız. yine anımsatalım. şifa niyetine bir dikişte içiniz.
http://tinyurl.com/crcc7rw
bundan önceki yönetim için lâl olduğu hediye dakikalarını fikret orman ve arkadaşları için harcamakta karar kılmışlar zat-ı şahaneleri. şu sıralar en büyük takıntısı da bucaspor'dan getirilen kaleci antrenörü (b: mehmet tezcan). arsenal'in kalecisi lukasz fabianski'nin önerilmesi üzerine, söz konusu kalecinin mehmet tezcan'a izletileceği rivayeti üzerine kıyameti koparmış. "sen kimsin ki arsenal'de kalecilik yapan birisini izlemeye gidiyorsun?" misalinden. enteresan. neden izlemesin sayın güntekin onay? (b: lukasz fabianski) denilen isim tüm dünyanın kendisi hakkında bir konsensüse vardığı yeryüzünün en büyük kalecisi filan mı da biz haberdar değiliz. gianluigi buffon, edwin van der sar, petr cech gibi kaleciler ekstradan izlenilmeye ihtiyaç duymazlar evet. ancak fabianski bu segmente ait bir kaleci midir? hayır. öyleyse mesele nedir? mesele ezelden ebede giden mesele değil mi sayın güntekin onay? adamına göre tavır takınma durumu. mehmet tezcan sizin yüksek ve ulvî estetik zevklerinizi karşılamaktan çok uzak kalıyor. "ne işi var beşiktaş'ta?". haklısınız. senelik 600-700 bin euro'ya anlaştığınız bir teknik adamın ekibindeki kaleci antrenörü oliver kahn olmalıydı. özetle bir kalecinin arsenal'de forma giymesi izlenilmeden alınması gerektiğine işaretse paul robinson'un da bu konuda cv'si son derece parlak. o zaman niye tartışılıyor dersiniz?
olcay şahan'ın beşiktaş'tan alacağı ücret hakkında söylediklerinize katılmakla birlikte geçen sezon kaiserslautern'de oynadığı maç sayısına tekrar bakmanızı öneririm. en azından manipüle yahut provoke etmek istediğiniz zaman daha özenli davranmış olursunuz. kaldı ki iş oyunculara/menajerlere ödenen paralarda düğümleniyorsa bunun için bir sekiz yıl kadar geç kaldınız sayın güntekin onay. sistemin kendisine doğrudan bir eleştiri getirmeyip yalnızca biçimle ilgilenmeniz fazlaca kişinin gözünü boyamış olabilir. ama biz fosilleri kesmez. yüzde yüz futbol isimli programın canlı yayınında beşiktaş'ın kötü gidişini yıldırım demirören'in kulüpler birliği başkanlığı ile fazlaca haşır neşir olmasına bağlamak son derece yüzeysel kalmaktadır. yani demirören, tamamen beşiktaş'a konsantre iken herşey sorunsuz işliyordu da bu işlere girdikten sonra camia hem maddi hem de manevi anlamda tepe taklak gitmeye başladı öyle mi sayın güntekin onay? aynı kişi yine sizin programınızda portekizli oyuncuları fon yardımıyla nasıl transfer ettiğini ballandıra ballandıra anlatırken "tebrikler başkan." "gerçekten önemli bir iş başarmışsınız." "türkiye'de bir ilk" tarzı cümleler havalarda uçuşuyordu?
mesela carlos arroyo bu takımdan giderse neden skandal olur sayın güntekin onay? onun gidecek olması camia adına utanılacak bir şey midir? başka kimler giderse skandal olur mesela? gittikleri takdirde insan içine çıkmayacağımız kaç isim sayabilirsiniz bize? hayır kendimizi hazırlayalım o açıdan. siz nasıl böyle bir bilinç altını genç taraftara enjekte edersiniz? hangi hakla? oyunculara tatil parası verilseydi sorun hâllolur muydu dersiniz? culûs mu dağıtıyoruz sayın onay?
sizin çizdiğiniz piyasa jargonuyla bezenmiş "yarışmacı", "rekabetçi" beşiktaş tarifi benim tahayyülümle örtüşmüyor sayın güntekin onay. ben doğup büyüdüğü ilçe itibariyle, hem aile hem okul çevresi itibariyle, oturduğu evin stada konumu itibariyle ve sizin kriter olarak ortaya koyduğunuz büyük oyuncuların transfer edilmesi itibariyle pek alâ fenerbahçe'yi tutabilirdim. hem de henüz takımlar arası geçişin son derece esnek oladuğu bir yaşta sayılabilirken. ama ben beşiktaş'ı tercih ettim. farklı olduğu için. farklılaşmayı amaçladığı için değil. başka olduğu için. başkalaşmaya çalıştığı için değil. şimdi siz bize diyorsunuz ki "ey beşiktaşlılar! ayakta durabilmeniz için, büyük kalabilmeniz için onlar gibi olun." çizdiğiniz portre benim beşiktaş'ı tercih etme nedenlerimle tamamen zıt olduğundan, ortaya koyduğunuz beşiktaş idealini ben fert olarak reddediyorum sayın onay. benim idealimdeki beşiktaş bünyesine uygun olan modeli hayata geçiren beşiktaştır. ümraniye nevzat demir tesisleri benzeri ve hatta ondan daha güzel bir kompleksi inşa edip özkaynak düzeninin hizmetine veren bir beşiktaş benim görmek istediğim beşiktaştır. orayı bir futbol akademisine çevirip, alanında yetkin eğitmenleri ciddi paralar vererek çalışmalarını sağalayan ve 5-10 yıl içinde kendi yıldız oyuncu jenerasyonunu kendisi yetiştiren bir beşiktaşır benim idealimdeki beşiktaş. kitleleri peşinden sürükleyen oyuncuları kendisi çıkarır. akıl dışı borçlanarak transfer etmez. bana göre bizim için en uygun büyüme modeli budur.
çok romantik. sizce de öyle değil mi? ha unutmadan beşiktaş'ın david ospina'yı alacağı söyleniyor. büyük beşiktaş olma yolunda önemli bir adım atmış oluruz böylece. mazallah ya mcgregor beşiktaş kalecisi olsaydı ne olacaktı? anadolu takımı beşiktaş olacaktı. "ne alâkası var?" demeyin. sizin çizdiğiniz yoldan bu profil çıkar. beğendiği pahalı oyuncağı aldıramayınca ebeveynlerine omuzlarını yukarı doğru kaldırıp ağlayarak tavır yapan çocukları andıran taraftar prototipi yaratırsınız.
son olarak "sadece ruhla bu işler yürüseydi herkes o yoldan giderdi." demişsiniz. ruhu önemser gibi gözüküp alaya aldığınızı hissettim. ben bir şey demeyeyim. gündüz tekin onay desin:
"çocuklar, topu kâlbinize yakın tutun."
fosildaşlarım, taşkınlığa sebebiyet vermeden sessizce dağılıyoruz.
http://tinyurl.com/crcc7rw
bundan önceki yönetim için lâl olduğu hediye dakikalarını fikret orman ve arkadaşları için harcamakta karar kılmışlar zat-ı şahaneleri. şu sıralar en büyük takıntısı da bucaspor'dan getirilen kaleci antrenörü (b: mehmet tezcan). arsenal'in kalecisi lukasz fabianski'nin önerilmesi üzerine, söz konusu kalecinin mehmet tezcan'a izletileceği rivayeti üzerine kıyameti koparmış. "sen kimsin ki arsenal'de kalecilik yapan birisini izlemeye gidiyorsun?" misalinden. enteresan. neden izlemesin sayın güntekin onay? (b: lukasz fabianski) denilen isim tüm dünyanın kendisi hakkında bir konsensüse vardığı yeryüzünün en büyük kalecisi filan mı da biz haberdar değiliz. gianluigi buffon, edwin van der sar, petr cech gibi kaleciler ekstradan izlenilmeye ihtiyaç duymazlar evet. ancak fabianski bu segmente ait bir kaleci midir? hayır. öyleyse mesele nedir? mesele ezelden ebede giden mesele değil mi sayın güntekin onay? adamına göre tavır takınma durumu. mehmet tezcan sizin yüksek ve ulvî estetik zevklerinizi karşılamaktan çok uzak kalıyor. "ne işi var beşiktaş'ta?". haklısınız. senelik 600-700 bin euro'ya anlaştığınız bir teknik adamın ekibindeki kaleci antrenörü oliver kahn olmalıydı. özetle bir kalecinin arsenal'de forma giymesi izlenilmeden alınması gerektiğine işaretse paul robinson'un da bu konuda cv'si son derece parlak. o zaman niye tartışılıyor dersiniz?
olcay şahan'ın beşiktaş'tan alacağı ücret hakkında söylediklerinize katılmakla birlikte geçen sezon kaiserslautern'de oynadığı maç sayısına tekrar bakmanızı öneririm. en azından manipüle yahut provoke etmek istediğiniz zaman daha özenli davranmış olursunuz. kaldı ki iş oyunculara/menajerlere ödenen paralarda düğümleniyorsa bunun için bir sekiz yıl kadar geç kaldınız sayın güntekin onay. sistemin kendisine doğrudan bir eleştiri getirmeyip yalnızca biçimle ilgilenmeniz fazlaca kişinin gözünü boyamış olabilir. ama biz fosilleri kesmez. yüzde yüz futbol isimli programın canlı yayınında beşiktaş'ın kötü gidişini yıldırım demirören'in kulüpler birliği başkanlığı ile fazlaca haşır neşir olmasına bağlamak son derece yüzeysel kalmaktadır. yani demirören, tamamen beşiktaş'a konsantre iken herşey sorunsuz işliyordu da bu işlere girdikten sonra camia hem maddi hem de manevi anlamda tepe taklak gitmeye başladı öyle mi sayın güntekin onay? aynı kişi yine sizin programınızda portekizli oyuncuları fon yardımıyla nasıl transfer ettiğini ballandıra ballandıra anlatırken "tebrikler başkan." "gerçekten önemli bir iş başarmışsınız." "türkiye'de bir ilk" tarzı cümleler havalarda uçuşuyordu?
mesela carlos arroyo bu takımdan giderse neden skandal olur sayın güntekin onay? onun gidecek olması camia adına utanılacak bir şey midir? başka kimler giderse skandal olur mesela? gittikleri takdirde insan içine çıkmayacağımız kaç isim sayabilirsiniz bize? hayır kendimizi hazırlayalım o açıdan. siz nasıl böyle bir bilinç altını genç taraftara enjekte edersiniz? hangi hakla? oyunculara tatil parası verilseydi sorun hâllolur muydu dersiniz? culûs mu dağıtıyoruz sayın onay?
sizin çizdiğiniz piyasa jargonuyla bezenmiş "yarışmacı", "rekabetçi" beşiktaş tarifi benim tahayyülümle örtüşmüyor sayın güntekin onay. ben doğup büyüdüğü ilçe itibariyle, hem aile hem okul çevresi itibariyle, oturduğu evin stada konumu itibariyle ve sizin kriter olarak ortaya koyduğunuz büyük oyuncuların transfer edilmesi itibariyle pek alâ fenerbahçe'yi tutabilirdim. hem de henüz takımlar arası geçişin son derece esnek oladuğu bir yaşta sayılabilirken. ama ben beşiktaş'ı tercih ettim. farklı olduğu için. farklılaşmayı amaçladığı için değil. başka olduğu için. başkalaşmaya çalıştığı için değil. şimdi siz bize diyorsunuz ki "ey beşiktaşlılar! ayakta durabilmeniz için, büyük kalabilmeniz için onlar gibi olun." çizdiğiniz portre benim beşiktaş'ı tercih etme nedenlerimle tamamen zıt olduğundan, ortaya koyduğunuz beşiktaş idealini ben fert olarak reddediyorum sayın onay. benim idealimdeki beşiktaş bünyesine uygun olan modeli hayata geçiren beşiktaştır. ümraniye nevzat demir tesisleri benzeri ve hatta ondan daha güzel bir kompleksi inşa edip özkaynak düzeninin hizmetine veren bir beşiktaş benim görmek istediğim beşiktaştır. orayı bir futbol akademisine çevirip, alanında yetkin eğitmenleri ciddi paralar vererek çalışmalarını sağalayan ve 5-10 yıl içinde kendi yıldız oyuncu jenerasyonunu kendisi yetiştiren bir beşiktaşır benim idealimdeki beşiktaş. kitleleri peşinden sürükleyen oyuncuları kendisi çıkarır. akıl dışı borçlanarak transfer etmez. bana göre bizim için en uygun büyüme modeli budur.
çok romantik. sizce de öyle değil mi? ha unutmadan beşiktaş'ın david ospina'yı alacağı söyleniyor. büyük beşiktaş olma yolunda önemli bir adım atmış oluruz böylece. mazallah ya mcgregor beşiktaş kalecisi olsaydı ne olacaktı? anadolu takımı beşiktaş olacaktı. "ne alâkası var?" demeyin. sizin çizdiğiniz yoldan bu profil çıkar. beğendiği pahalı oyuncağı aldıramayınca ebeveynlerine omuzlarını yukarı doğru kaldırıp ağlayarak tavır yapan çocukları andıran taraftar prototipi yaratırsınız.
son olarak "sadece ruhla bu işler yürüseydi herkes o yoldan giderdi." demişsiniz. ruhu önemser gibi gözüküp alaya aldığınızı hissettim. ben bir şey demeyeyim. gündüz tekin onay desin:
"çocuklar, topu kâlbinize yakın tutun."
fosildaşlarım, taşkınlığa sebebiyet vermeden sessizce dağılıyoruz.
düzenli olarak beşiktaş'ı kötüleme, elaleme güldürme politikası izleyen spiker.
biz de farkındayız takımda bütün işlerin tıkırında olmadığının, biz de farkındayız büyük kitleleri peşinden sürükleyen hareketler yapılmadığının ama bu sürekli yerme çabası nedir anlamış değilim. adam yanan eve girdim diyor sen hala övülecek bir şey yok diyosun. oğlum adam yanıyor yanıyor. anlatabildim mi? sen bir bardak su dökeceğine ateşe benzin döküyorsun farkında mısın? destek olman gerektiğini anlayamadın mı ey güntekin!
bu yönetimin yerilecek tek noktası var : olcay şahan'a verilen para. onu da öğrendik: cinconluların çıtayı yükseltmesi olduğunu ve olcay'ın tuttuğu takım olması sebebiyle beşiktaş'a geldiğini.
yanlış yoldasın güntekin. bizim armamıza yakışmayan hareketler bunlar.
not : bu satırları güntekin onay'ı çok seven biri yazmıştır. hala seviyorum.
biz de farkındayız takımda bütün işlerin tıkırında olmadığının, biz de farkındayız büyük kitleleri peşinden sürükleyen hareketler yapılmadığının ama bu sürekli yerme çabası nedir anlamış değilim. adam yanan eve girdim diyor sen hala övülecek bir şey yok diyosun. oğlum adam yanıyor yanıyor. anlatabildim mi? sen bir bardak su dökeceğine ateşe benzin döküyorsun farkında mısın? destek olman gerektiğini anlayamadın mı ey güntekin!
bu yönetimin yerilecek tek noktası var : olcay şahan'a verilen para. onu da öğrendik: cinconluların çıtayı yükseltmesi olduğunu ve olcay'ın tuttuğu takım olması sebebiyle beşiktaş'a geldiğini.
yanlış yoldasın güntekin. bizim armamıza yakışmayan hareketler bunlar.
not : bu satırları güntekin onay'ı çok seven biri yazmıştır. hala seviyorum.
yazılarını okuduğumda "helal olsun lan" dediğim fakat bazen yaptığı basiretsiz açıklamalar nedeniyle nefretimi kazanan "beşiktaşlımsı". özel günü yaklaşan bayanlar gibi tahammül ve dimah zorlayan açıklamaları ile tekme tokat dalasım gelir kendisine.
hayır gündeme gelmek için mi yapıyorsun bunu, yoksa orjinalinde mi kodun bozuk anlayamıyorum fakat acayip tepki çekiyorsun gültekin haberin olsun. ipini çekmemiz yakındır.
hayır gündeme gelmek için mi yapıyorsun bunu, yoksa orjinalinde mi kodun bozuk anlayamıyorum fakat acayip tepki çekiyorsun gültekin haberin olsun. ipini çekmemiz yakındır.
---------------alıntı---------------
"Stadın en güzel yerinde (kapalı tribünün ortasında) gerçek değerinin 5`de 1 fiyatına oturalım.
Kapalı tribüne loca yaptırmayalım.
Stadın isim hakkını sponsorlara vermeyelim.
Formanın arkasında önünde sponsor olmasın.
Forma ve kombine satışları bir dünya kulübünün sadece 2 günde ulaşacağı rakamlarda kalsın.
Ama Schuster, Guti, Quaresma geldi! Yetmez Robinho ve Klose de gelsin.
Hiç bir şey yapma, yapılanı beğenme ama sürekli iste.
Beşiktaş bu yıldızlara en az 27-28 bin kombine satmalı, forma satışları da yüzbinler ile ölçülmeli.
Schalke bir kaç gün içinde 50 bin Raul forması satıyorsa, Aletico Madrid 48 bin 600 olan geçen yılki kombine sayısını bu sezon 50 binin üstüne çıkartmayı hedefliyorsa, taraftar olarak Beşiktaşlılar`ın da öğreneceği bir şeyler olmalı.
Böyle dünya kulübü olunmaz, yapılan transferler de karşılıksız kalır."
---------------alıntı---------------
ve
---------------alıntı---------------
Beşiktaş geleneklerin kulübüdür. Bizim çocukluğumuzdan beri, hatta 70'lı yıllardan beri inönü Stadı'nda, Beşiktaş'ın kapalı tribününü özel kılan bir taraftarı vardır. Yani Beşiktaş'ı Fenerbahçe'den, Galatasaray'dan ve diğer rakiplerinden daha farklı kılan özel bir taraftarı, çarşı Grubu vardır. Yıllar boyunca babadan oğula, ağabeyden kardeşe geçen bir bütünlük çerçevesinde hareket eden ateşli bir taraftar grubudur. Beşiktaş'ı Beşiktaş yapan özelliklerden bir tanesi de budur. Taraftarın tribündeki gücü, hakimeyeti, desteği, coşkusu rakip takım tarafından bile hep dile getirilmiştir. Uğur Boral, Fenerbahçe'de oynarken bunu söylemişti. Yine Arda Turan da bunu söylemişti. Fenerbahçe ve Galatasaray'da oynayan oyuncuların Beşiktaş'ın kapalı tribüne bir hayranlığı vardır. Futbolu izleyen herkes hayrandır. Açıkçası bunu değiştirmek, bu geleneği bozmak ne derece doğru? Zaten rakamsal olarak Fenerbahçe ve Galatasaray ile baş edemiyorsun. Yönetimin başka kaynaklar yaratması lazım. Bu geleneğin bozulmaması gerekir
---------------alıntı---------------
iki alıntı da kendisine aittir. yorum sizin.
"Stadın en güzel yerinde (kapalı tribünün ortasında) gerçek değerinin 5`de 1 fiyatına oturalım.
Kapalı tribüne loca yaptırmayalım.
Stadın isim hakkını sponsorlara vermeyelim.
Formanın arkasında önünde sponsor olmasın.
Forma ve kombine satışları bir dünya kulübünün sadece 2 günde ulaşacağı rakamlarda kalsın.
Ama Schuster, Guti, Quaresma geldi! Yetmez Robinho ve Klose de gelsin.
Hiç bir şey yapma, yapılanı beğenme ama sürekli iste.
Beşiktaş bu yıldızlara en az 27-28 bin kombine satmalı, forma satışları da yüzbinler ile ölçülmeli.
Schalke bir kaç gün içinde 50 bin Raul forması satıyorsa, Aletico Madrid 48 bin 600 olan geçen yılki kombine sayısını bu sezon 50 binin üstüne çıkartmayı hedefliyorsa, taraftar olarak Beşiktaşlılar`ın da öğreneceği bir şeyler olmalı.
Böyle dünya kulübü olunmaz, yapılan transferler de karşılıksız kalır."
---------------alıntı---------------
ve
---------------alıntı---------------
Beşiktaş geleneklerin kulübüdür. Bizim çocukluğumuzdan beri, hatta 70'lı yıllardan beri inönü Stadı'nda, Beşiktaş'ın kapalı tribününü özel kılan bir taraftarı vardır. Yani Beşiktaş'ı Fenerbahçe'den, Galatasaray'dan ve diğer rakiplerinden daha farklı kılan özel bir taraftarı, çarşı Grubu vardır. Yıllar boyunca babadan oğula, ağabeyden kardeşe geçen bir bütünlük çerçevesinde hareket eden ateşli bir taraftar grubudur. Beşiktaş'ı Beşiktaş yapan özelliklerden bir tanesi de budur. Taraftarın tribündeki gücü, hakimeyeti, desteği, coşkusu rakip takım tarafından bile hep dile getirilmiştir. Uğur Boral, Fenerbahçe'de oynarken bunu söylemişti. Yine Arda Turan da bunu söylemişti. Fenerbahçe ve Galatasaray'da oynayan oyuncuların Beşiktaş'ın kapalı tribüne bir hayranlığı vardır. Futbolu izleyen herkes hayrandır. Açıkçası bunu değiştirmek, bu geleneği bozmak ne derece doğru? Zaten rakamsal olarak Fenerbahçe ve Galatasaray ile baş edemiyorsun. Yönetimin başka kaynaklar yaratması lazım. Bu geleneğin bozulmaması gerekir
---------------alıntı---------------
iki alıntı da kendisine aittir. yorum sizin.
taraftara oynamayı çok sever, ortama göre konuşur. evladım olsa bir dağ başına bırakır cebine de jammer koyarım ki kaybolsun gitsin pezevenk.
(bkz: sen ne sevimsiz bi adamsın amk )
(bkz: sen ne sevimsiz bi adamsın amk )
---------------alıntı---------------
- (b: AMRABAT'IN 9 MiLYON EURO ETTiği YERDE QUARESMA 40 MiLYON EURO EDER) -
Galatasaraylı futbolcu Amrabat'ın 9 milyon Euro ettiği yerde Quaresma'nın 40 milyon Euro ettiğini savunan Onay; " Geçen gün programda da söyledim. şu oyun planında sol kanatta Mehmet Akyüz yada Mustafa Pektemek oynayacağına Quaresma oynasın. Galatasaraylı Amrabat'ın 9 milyon Euro ettiği yerde Quaresma 40 milyon Euro eder. Amrabat, Quaresma'dan daha mı hızlı, daha mı yetenekli, daha mı fazla gol atıyor? Ben Quaresma hayranı değilim. Quaresma'nın dünyanın en yetenekli bir kaç futbolcudan biri olduğunu kabul ediyorum. Fakat iş yapmıyor. Senin mahallende bir tane vasat bir marangoz vardır ama her gün bir şeyler üretir. Dünyanın en iyi marangozu vardır ama hiç bir şey yapmıyordur. Neticede hangisi tercih edilir? " dedi.
- (b: QUARESMA NE YAPMIş, SUç MU işLEMiş?) -
Kadro dışı kalan Quaresma hakkında da yorum yapan Onay; " Birde son günlerde Quaresma affedilsin, affedilmek üzere gibi söylemler var. Quaresma ne yapmış suçmu işlemiş? Quaresma'nın maaşı yüksek diye kadroya alınmadı. Quaresma maaşını kendisi mi belirledi? Buda saçma bir düşünce. Adam belli bir ücret karşılığında kulüp ile sözleşme yapmış. Bu sözleşmeden dolayı adam kenara atılıyor ve oynatılmıyor. Bence Quaresma kesinlikle bir takım oyuncusu değil. Genel anlamda takıma faydadan çok zarar getirdiğini düşünüyorum. O başka bir konu. "
- (b: QUARESMA'NIN UYMADIğI OYUN SiSTEMi HANGiSi?) -
Beşiktaş Kulübü Teknik Direktörü Samet Aybaba'nın "Quaresma oyun sistemime uymuyor" açıklamalarınada tepki gösteren Onay; " Samet Aybaba'ya oyun sistemime uymuyor diye açıklama yaptırdılar. Hangi oyun sistemimiymiş? Biz uymayan bir oyun sistemi göremedik. Mehmet Akyüz'ün uyduğu Quaresma'nın uymadığı oyun sistemi hangisiymiş? Bunu merak ediyorum. Buda enteresan bir durum. çok Quaresma'cı olmamak ile birlikte Quaresma gibi değerli bir oyuncudan faydalanmanın yollarını arayacaksın. Bunun başka bir çaresi yok" dedi.
- (b: GALATASARAY KARşISINA MEVCUT EN GüçLü KADRO çIKMALI) -
Beşiktaş Kulübü Teknik Direktörü Samet Aybaba'nın Galatasaray karşısında mevcut en güçlü kadrosunu sahaya sürmesi gerektiğini savunan Onay; " Samet Aybaba, Galatasaray karşısında maceraya girmeden mevcut kadrosundaki en güçlü kadroyu sahaya sürmelidir. Genç oyuncular tabii ki oynayacaktır. Güzelde bir proje. Fakat Galatasaray karşılaşmasında Escude ve Sivok'un da içinde olduğu en güçlü kadroyu sahaya sürmelidir. " dedi.
- (b: G.RANGERS'I 48.000 Kişi iZLED)i -
Son olarak Beşiktaşlı taraftarlara seslenen Onay; " Birde Beşiktaş taraftarına buradan seslenmek istiyorum. Bilindiği gibi G.Rangers, 4.lige düşürüldü. Beşiktaş'ın yaşadığının 100 misli daha kötü durumdalar. Beşiktaş Avrupa kupalarında oynayamıyor ama Spor Toto Süper Lig'de oynayabiliyor. Eski kadronun iskeleti duruyor. Geçen hafta G.Rangers'in içerideki maçını 49.000 kişi izledi. Taraftar dediğin böyle olur. Beşiktaş taraftarlarıda takımını desteklemelidir." diyerek sözlerini tamamladı.
Haber Kaynağı: HABER1903 öZEL HABER
---------------alıntı---------------
- (b: AMRABAT'IN 9 MiLYON EURO ETTiği YERDE QUARESMA 40 MiLYON EURO EDER) -
Galatasaraylı futbolcu Amrabat'ın 9 milyon Euro ettiği yerde Quaresma'nın 40 milyon Euro ettiğini savunan Onay; " Geçen gün programda da söyledim. şu oyun planında sol kanatta Mehmet Akyüz yada Mustafa Pektemek oynayacağına Quaresma oynasın. Galatasaraylı Amrabat'ın 9 milyon Euro ettiği yerde Quaresma 40 milyon Euro eder. Amrabat, Quaresma'dan daha mı hızlı, daha mı yetenekli, daha mı fazla gol atıyor? Ben Quaresma hayranı değilim. Quaresma'nın dünyanın en yetenekli bir kaç futbolcudan biri olduğunu kabul ediyorum. Fakat iş yapmıyor. Senin mahallende bir tane vasat bir marangoz vardır ama her gün bir şeyler üretir. Dünyanın en iyi marangozu vardır ama hiç bir şey yapmıyordur. Neticede hangisi tercih edilir? " dedi.
- (b: QUARESMA NE YAPMIş, SUç MU işLEMiş?) -
Kadro dışı kalan Quaresma hakkında da yorum yapan Onay; " Birde son günlerde Quaresma affedilsin, affedilmek üzere gibi söylemler var. Quaresma ne yapmış suçmu işlemiş? Quaresma'nın maaşı yüksek diye kadroya alınmadı. Quaresma maaşını kendisi mi belirledi? Buda saçma bir düşünce. Adam belli bir ücret karşılığında kulüp ile sözleşme yapmış. Bu sözleşmeden dolayı adam kenara atılıyor ve oynatılmıyor. Bence Quaresma kesinlikle bir takım oyuncusu değil. Genel anlamda takıma faydadan çok zarar getirdiğini düşünüyorum. O başka bir konu. "
- (b: QUARESMA'NIN UYMADIğI OYUN SiSTEMi HANGiSi?) -
Beşiktaş Kulübü Teknik Direktörü Samet Aybaba'nın "Quaresma oyun sistemime uymuyor" açıklamalarınada tepki gösteren Onay; " Samet Aybaba'ya oyun sistemime uymuyor diye açıklama yaptırdılar. Hangi oyun sistemimiymiş? Biz uymayan bir oyun sistemi göremedik. Mehmet Akyüz'ün uyduğu Quaresma'nın uymadığı oyun sistemi hangisiymiş? Bunu merak ediyorum. Buda enteresan bir durum. çok Quaresma'cı olmamak ile birlikte Quaresma gibi değerli bir oyuncudan faydalanmanın yollarını arayacaksın. Bunun başka bir çaresi yok" dedi.
- (b: GALATASARAY KARşISINA MEVCUT EN GüçLü KADRO çIKMALI) -
Beşiktaş Kulübü Teknik Direktörü Samet Aybaba'nın Galatasaray karşısında mevcut en güçlü kadrosunu sahaya sürmesi gerektiğini savunan Onay; " Samet Aybaba, Galatasaray karşısında maceraya girmeden mevcut kadrosundaki en güçlü kadroyu sahaya sürmelidir. Genç oyuncular tabii ki oynayacaktır. Güzelde bir proje. Fakat Galatasaray karşılaşmasında Escude ve Sivok'un da içinde olduğu en güçlü kadroyu sahaya sürmelidir. " dedi.
- (b: G.RANGERS'I 48.000 Kişi iZLED)i -
Son olarak Beşiktaşlı taraftarlara seslenen Onay; " Birde Beşiktaş taraftarına buradan seslenmek istiyorum. Bilindiği gibi G.Rangers, 4.lige düşürüldü. Beşiktaş'ın yaşadığının 100 misli daha kötü durumdalar. Beşiktaş Avrupa kupalarında oynayamıyor ama Spor Toto Süper Lig'de oynayabiliyor. Eski kadronun iskeleti duruyor. Geçen hafta G.Rangers'in içerideki maçını 49.000 kişi izledi. Taraftar dediğin böyle olur. Beşiktaş taraftarlarıda takımını desteklemelidir." diyerek sözlerini tamamladı.
Haber Kaynağı: HABER1903 öZEL HABER
---------------alıntı---------------
yine ekranda beşiktaş`ın haklarını savunan spiker.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?