tamamen katıldığım bir yorum yapmıştır, 8-10 puan farkla şampiyon olamazsınız her zaman, çok büyük avantajın var dün şöyle bir entry #435300 girmiştim. burada hırsından kaybetme tahammülsüzlüğün olur gözlerinden sinirden bir iki yaş akar anlarımda, böyle elinden şekeri alınmış çocuk gibi ağlanmaz bunu demek istedik goygoy yapıyosun falan denmişti enteresan işler yani, oynadığın takım türkiyenin en iyi takımı, hocası türkiye liglerinde puan ortalaması en yüksek hoca bunları bünyeye iyi yedirmek gerek.
güntekin onay
Super tespitler.Bu adam bi sekilde kulupte gorev almali.
----alıntı----------
"ferrari ile gezerken stres yaşamıyorsun, lamborgini ile gezerken stres yaşamıyorsun 5 puan öndeyken stres yaşamayacaksın"
-----alıntı------
adam fatality yapmış. tamamı şuradan dinlenebilir. her kelimesi doğru.
https://www.youtube.com/watch?v=bG_4XPKfZuU
"ferrari ile gezerken stres yaşamıyorsun, lamborgini ile gezerken stres yaşamıyorsun 5 puan öndeyken stres yaşamayacaksın"
-----alıntı------
adam fatality yapmış. tamamı şuradan dinlenebilir. her kelimesi doğru.
https://www.youtube.com/watch?v=bG_4XPKfZuU
futbolu güzel gözlerle izleyen ve yorumlayan adam.
böyle adamlara ihtiyacımız var.
böyle adamlara ihtiyacımız var.
beşiktaş futbol kulübünde uygun bir çalışma alanı bulunması gereken insan, yorumculuk gerçekten artık ona fazla geliyor. bunu kaldırabilecek iş disiplini, tecrübe ve akıl olduğunu da görebiliyor zerre aklı olan insan; gücümüze güç katmaya gelsin artık.
edit :https://www.facebook.com/WK1998/videos/989322267770275/
linkteki 19 dakikalık konuşmasını soluksuz dinleyip iyi ki beşiktaş'lı diye şükrettiğim adamdır, terfi lütfen!
edit :https://www.facebook.com/WK1998/videos/989322267770275/
linkteki 19 dakikalık konuşmasını soluksuz dinleyip iyi ki beşiktaş'lı diye şükrettiğim adamdır, terfi lütfen!
açık ara en sevdiğim beşiktaşlı spor yazarı.son konuşmasıyla ( #435691 ) sevgim ve saygım bir kat daha arttı.
tespitleri gerçekten tüm Beşiktaşlılar tarafından iyice içselleştirilmesi gereken adamdır. "rakibin 5 puan geride şampiyon olacağım diyor, sen 5 puan öndesin ağlıyorsun" yorumu başyapıttır gerçekten.
doğru şeyleri yanlış zamanda söyleyen spor yorumcusu. özgüvensiz bir adama neden özgüvensizsin ulan diye bağırmak onu daha da özgüvensiz yapar. onun da zamanı var ama 4 maç kala değil. kendi primini yapmaya çalıştığını düşünüyorum, başarılı da oluyor. bu serdar'ın ağlama rezilliğiyle ilgili en iyi yorumu metin tekin yapmıştır. lafı çevirip aslında iyi birşey istediğini gösteriyor falan dedi. öyle düşünmediğini biliyoruz ama o oyuncular bu adamları izliyor diye düşünüyorsak metin tekin'in yorumu çok daha rahatlatıcı ve güven aşılayıcıdır. güntekin onay'ın yaptığı olur iş değil.
--alıntı--
MUHTEŞEM bir stadyum, müthiş bir taraftar ve harika bir takım..
Şampiyonluk maçı öncesinde Osmanlıspor gibi aylardır mağlubiyeti unutmuş bir deplasman ekibi önünde doğal olarak soru işaretleri vardı. İlk 10 dakika temkinli başlayan Beşiktaş, daha sonra üstünlüğü eline aldı ve kurduğu baskı ile sonuca gitti. Özellikle Marcelo’nun ilk golü sonrasında bulduğu moral ile oyun olarak da zirveye çıkan Beşiktaş, Osmanlıspor’u ceza alanına hapsetti ve 2-0’ı yine Brezilyalı stoperi ile buldu. Sosa’nın direkten dönen topu ile 3. gole yaklaşan ‘Şampiyon’ devrenin sonlarına doğru vites düşürdü.
İKİNCİ yarıda Quaresma’nın çalımlar ile getirdiği ve Mario Gomez’e bıraktığı topu Alman gol kralı nefis bir birleşik hareketle bitirdi ve siyah-beyazlı takımın gövde gösterisine dönüşen şampiyonluk karşılaşmasını taçlandırdı.
ŞAMPİYONLUĞU sonuna kadar hak eden ligin en çok maç kazanan, en çok gol atan, deplasmanda en çok maç kazanan, en çok topa sahip olan takımı Beşiktaş dün de neden bu ligin şampiyonu olduğunu gösteren bir futbol sergiledi. Gol ve asist krallarının da Beşiktaş’tan çıkması bir belgedir.
SEZONA Rhodolfo-Ersan Gülüm tandemiyle başlayıp, Marcelo-Tosic ile tamamlayan; sezon boyunca Veli Kavlak ve Tolgay gibi 2 değerli oyuncusundan faydalanamayan; Gökhan Töre gibi bir yıldızını 2. yarıda kullanamayan Beşiktaş, tüm bu olumsuzluklara rağmen şampiyonluk ipini göğüsledi. Üstelik evinden uzakta geçirdiği bir sezonda...
BU şampiyonluk öyküsünün baş aktörü böyle harika bir takımı inşa eden, geliştiren Şenol Güneş’tir. Gole yönelik, hızlı tempolu ve coşkulu bir oyunla; görsel açıdan da taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan bir futbol oynadı Beşiktaş.. Forma giyen, ter döken her oyuncunun bu şampiyonlukta büyük katkısı var. Ancak Gomez-Atiba-Sosa ve Oğuzhan sezon boyunca istikarlı oyunlarıyla şampiyonluk hikayesinin mimarları oldular. Bu bir takımdaşlık ve inanmışlık öyküsüdür.
BRAVO Beşiktaş, hem futbolun, hem de gönüllerin şampiyonusun. Zor günlerde elini taşın altına sokup Beşiktaş’ı bu noktaya getiren, harika bir stadyum kazandıran başkan Fikret Orman ve arkadaşlarına da yürekten tebrikler...
--alıntı--
MUHTEŞEM bir stadyum, müthiş bir taraftar ve harika bir takım..
Şampiyonluk maçı öncesinde Osmanlıspor gibi aylardır mağlubiyeti unutmuş bir deplasman ekibi önünde doğal olarak soru işaretleri vardı. İlk 10 dakika temkinli başlayan Beşiktaş, daha sonra üstünlüğü eline aldı ve kurduğu baskı ile sonuca gitti. Özellikle Marcelo’nun ilk golü sonrasında bulduğu moral ile oyun olarak da zirveye çıkan Beşiktaş, Osmanlıspor’u ceza alanına hapsetti ve 2-0’ı yine Brezilyalı stoperi ile buldu. Sosa’nın direkten dönen topu ile 3. gole yaklaşan ‘Şampiyon’ devrenin sonlarına doğru vites düşürdü.
İKİNCİ yarıda Quaresma’nın çalımlar ile getirdiği ve Mario Gomez’e bıraktığı topu Alman gol kralı nefis bir birleşik hareketle bitirdi ve siyah-beyazlı takımın gövde gösterisine dönüşen şampiyonluk karşılaşmasını taçlandırdı.
ŞAMPİYONLUĞU sonuna kadar hak eden ligin en çok maç kazanan, en çok gol atan, deplasmanda en çok maç kazanan, en çok topa sahip olan takımı Beşiktaş dün de neden bu ligin şampiyonu olduğunu gösteren bir futbol sergiledi. Gol ve asist krallarının da Beşiktaş’tan çıkması bir belgedir.
SEZONA Rhodolfo-Ersan Gülüm tandemiyle başlayıp, Marcelo-Tosic ile tamamlayan; sezon boyunca Veli Kavlak ve Tolgay gibi 2 değerli oyuncusundan faydalanamayan; Gökhan Töre gibi bir yıldızını 2. yarıda kullanamayan Beşiktaş, tüm bu olumsuzluklara rağmen şampiyonluk ipini göğüsledi. Üstelik evinden uzakta geçirdiği bir sezonda...
BU şampiyonluk öyküsünün baş aktörü böyle harika bir takımı inşa eden, geliştiren Şenol Güneş’tir. Gole yönelik, hızlı tempolu ve coşkulu bir oyunla; görsel açıdan da taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan bir futbol oynadı Beşiktaş.. Forma giyen, ter döken her oyuncunun bu şampiyonlukta büyük katkısı var. Ancak Gomez-Atiba-Sosa ve Oğuzhan sezon boyunca istikarlı oyunlarıyla şampiyonluk hikayesinin mimarları oldular. Bu bir takımdaşlık ve inanmışlık öyküsüdür.
BRAVO Beşiktaş, hem futbolun, hem de gönüllerin şampiyonusun. Zor günlerde elini taşın altına sokup Beşiktaş’ı bu noktaya getiren, harika bir stadyum kazandıran başkan Fikret Orman ve arkadaşlarına da yürekten tebrikler...
--alıntı--
bu sene şampiyonluğun medya ayağında çok büyük ve olumlu rol oynadı. özellikle özel spor kanallarında bir çok beşiktaşlı bize karşı yapılan hakem hatalarına, ertelemelere susarken kendisi işini kaybetmekten zerre korkmayarak açıkca takımı korudu. ama yinede 3-4 senedir yaptığı bir hata var-galatasarayı beşiktaşlılara en büyük düşman gibi göstermek. bakın galatasaray ve beşiktaş iki farklı sosyolojik yapıda olan camia ve rakip camialar ama kesinlikle galatasaray spor kulübü düşman olarak belirlememiz gereken camia değil. güntekin feneri değil galatasarayı düşman olarak görüyor. ben bunun bilerek yaptığının kanaatinde değilim ama o da bu rüzgara kendini kaptırmış. kendisi burayı okuyorsa belirtmek isterim ki italyada juventus medyası [ybkz]swh[/ybkz] aynı burdaki fener medyası gibi interi napoliye düşman olarak sundu ve sarri juventusla şampiyonluk yarışında kapışırken manciniyle kavga etdi ve sonunda şampiyonluğu kaybetdi. ama napolinin rakibi juventusdu inter değil. aynı bizim muhtemelen gelecek senelerde şampiyonluk rakibimizin fenerbahçe olacağı gibi. yani doktorları doping diye gönderen, medyada oyuncularımıza iftiralar atan, takımıza karşı kampanya yürüten, bürokraside önümüzü tıkamak isteyen gs değil fener. onun için başta güntekin onay olmakla beşiktaşlı spor yazarlarının düşmanı doğru belirlemesi ve gereksiz algı operasyonlarından uzak olmaları gerekiyor.
alıntı--
gün gelecek feda diye dalga geçtiğiniz beşiktaş puan kaybetsin diye dua edeceksiniz.
alıntı--
gün gelecek feda diye dalga geçtiğiniz beşiktaş puan kaybetsin diye dua edeceksiniz.
alıntı--
beşiktaş'ın transfer gündemini değerlendirmiştir.
--alıntı--
Beşiktaş'ın transfer gündeminde olan Gökhan Gönül'ü değerlendiren Onay; " Gökhan Gönül kendini ispat etmiş, iş ahlakı yüksek çok iyi bir futbolcu. Transfer ihtiyaç doğrultusunda yapılır. Evde süt yoktur, gider süt alırsın. Evde süt yokken gidip sucuk almazsın. Beşiktaş'ta ihtiyaç doğrultusunda transfer yapılmalı. Bana göre Beck iyi bir sağ bek. Maalesef 2016 yılına geldik hala çalım üzerinden futbolu yorumlayanlar var. Çalım bir silahtır ama günümüz futbolunda kurtarıcı değil. 2-0'lık B.Münih maçını seyrediyorsun atılan gollerde bir tane çalım yok. Bu oyunda pas ve tempo daha önemli. Beck çalım atmıyor diye daha düşük kategoride olduğu söyleniliyor, değerlendiriliyor. Bence harika bir oyuncu. Beşiktaş'ın şampiyonluğunda büyük katkısı var. Savunmada pozisyon bilgisi, defansif yönü güçlü bir oyuncu. Beck olmasaydı Beşiktaş savunmasının ciddi sıkıntılar yaşayabileceğini düşünüyorum. Bu anlattıklarım Gökhan-Beck kıyaslaması değil. Beşiktaş'ın hazırda bir sağ beki var. Bunu vurgulamak istedim. Beşiktaş'ın daha zayıf olduğu taraflara transfer yapması bence daha doğru olur. Koşullar maddi olarak uygun olursa Gökhan neden olmasın? " dedi.
Beşiktaş'ın diğer bölgelere transfer yapması gerektiğini savunan Onay; " Kimler gidiyor, kimler kalıyor onuda bilmiyoruz. Beşiktaş ihtiyaç bölgelerine transfer yapmalı. İhtiyaçların hangi pozisyon olduğunu biliyoruz. Bir tane stoper, bir tane sol bek, olursa dünya çapında bir kaleci, Gomez giderse tabii ki bir santrafor, Töre giderse ofansif bir kanat oyuncusu lazım. Bence sağ bek mevkii şuanda öncelik değil. Eğer Serdar Kurtuluş gidiyor, oraya iki oyuncu lazım derseniz oda farklı bir bakış açısı olur. Beck ve Gönül 60 maçlık periyodu tabii ki kaldırır. Bu açıdan bakarsak ihtiyaç var" diyerek sözlerini tamamladı.
--alıntı--
--alıntı--
Beşiktaş'ın transfer gündeminde olan Gökhan Gönül'ü değerlendiren Onay; " Gökhan Gönül kendini ispat etmiş, iş ahlakı yüksek çok iyi bir futbolcu. Transfer ihtiyaç doğrultusunda yapılır. Evde süt yoktur, gider süt alırsın. Evde süt yokken gidip sucuk almazsın. Beşiktaş'ta ihtiyaç doğrultusunda transfer yapılmalı. Bana göre Beck iyi bir sağ bek. Maalesef 2016 yılına geldik hala çalım üzerinden futbolu yorumlayanlar var. Çalım bir silahtır ama günümüz futbolunda kurtarıcı değil. 2-0'lık B.Münih maçını seyrediyorsun atılan gollerde bir tane çalım yok. Bu oyunda pas ve tempo daha önemli. Beck çalım atmıyor diye daha düşük kategoride olduğu söyleniliyor, değerlendiriliyor. Bence harika bir oyuncu. Beşiktaş'ın şampiyonluğunda büyük katkısı var. Savunmada pozisyon bilgisi, defansif yönü güçlü bir oyuncu. Beck olmasaydı Beşiktaş savunmasının ciddi sıkıntılar yaşayabileceğini düşünüyorum. Bu anlattıklarım Gökhan-Beck kıyaslaması değil. Beşiktaş'ın hazırda bir sağ beki var. Bunu vurgulamak istedim. Beşiktaş'ın daha zayıf olduğu taraflara transfer yapması bence daha doğru olur. Koşullar maddi olarak uygun olursa Gökhan neden olmasın? " dedi.
Beşiktaş'ın diğer bölgelere transfer yapması gerektiğini savunan Onay; " Kimler gidiyor, kimler kalıyor onuda bilmiyoruz. Beşiktaş ihtiyaç bölgelerine transfer yapmalı. İhtiyaçların hangi pozisyon olduğunu biliyoruz. Bir tane stoper, bir tane sol bek, olursa dünya çapında bir kaleci, Gomez giderse tabii ki bir santrafor, Töre giderse ofansif bir kanat oyuncusu lazım. Bence sağ bek mevkii şuanda öncelik değil. Eğer Serdar Kurtuluş gidiyor, oraya iki oyuncu lazım derseniz oda farklı bir bakış açısı olur. Beck ve Gönül 60 maçlık periyodu tabii ki kaldırır. Bu açıdan bakarsak ihtiyaç var" diyerek sözlerini tamamladı.
--alıntı--
--alıntı--
Sosa,Beşiktaş'ı şampiyon yapan kare asın bir parçası.Sosa.oğuzhan,Atiba ve Gomez.Beşiktaş,öncelikle bu 4'lüyü takımda tutmalı.
Bu dörtlü dışında Şenol Güneş önemli katkı sağladı. Bu dörtlüyü koruyup 1-2 takviye yapması gerekiyordu. Bu takviyeyi de yapıyor.
Ama bu dörtlünün muhafazası konusunda şu anda Gomez, Atiba ve Sosa’da sorun var gibi gözüküyor.
Sosa,bu takımın yıldız futbolcusu değil mi?Hem takımda hem de başka takımlarda oynayan diğer oyuncuların aldığı maaşları duyuyor.
Ben bu takımın yıldız oyuncusuyum. Evet, düşük bir mukavele ile geldim. Ama kendimi ispat ettim. Şampiyonlukta da rol oynadım diyor.
M.Pektemek’in falan aldığı maaşı da duyuyor,görüyor ve haklı bir şekilde maaşında artış istiyor.Bu çok doğal.Sosa,sonuna kadar haklı.
Mustafa'ya Sosa’dan fazla para veriyorsan zaten tartışılacak bir şey yok.2 senedir kaleye şut attığı yok.Bu tabloda konuşacak bir şey yok.
Beşiktaşlı yöneticiler, dengeleri ve adaleti sağlamalı. Bu konuda sorunun çözüleceğine inanıyorum.
Gökhan Töre, iyi oynayıp Premier Ligi ayağa kaldırırsa zaten ucuza gitmiş olacak. Kötü oynarsa, performans ortaya koyamazsa zaten sana geri gelecek.Kiralama bedeli olarak da 3 Milyon Euro da önemli bir para değil. Bu yüzden bu kiralık işini Beşiktaş açısından karlı bir alışveriş olarak görmüyorum.
--alıntı--
Sosa,Beşiktaş'ı şampiyon yapan kare asın bir parçası.Sosa.oğuzhan,Atiba ve Gomez.Beşiktaş,öncelikle bu 4'lüyü takımda tutmalı.
Bu dörtlü dışında Şenol Güneş önemli katkı sağladı. Bu dörtlüyü koruyup 1-2 takviye yapması gerekiyordu. Bu takviyeyi de yapıyor.
Ama bu dörtlünün muhafazası konusunda şu anda Gomez, Atiba ve Sosa’da sorun var gibi gözüküyor.
Sosa,bu takımın yıldız futbolcusu değil mi?Hem takımda hem de başka takımlarda oynayan diğer oyuncuların aldığı maaşları duyuyor.
Ben bu takımın yıldız oyuncusuyum. Evet, düşük bir mukavele ile geldim. Ama kendimi ispat ettim. Şampiyonlukta da rol oynadım diyor.
M.Pektemek’in falan aldığı maaşı da duyuyor,görüyor ve haklı bir şekilde maaşında artış istiyor.Bu çok doğal.Sosa,sonuna kadar haklı.
Mustafa'ya Sosa’dan fazla para veriyorsan zaten tartışılacak bir şey yok.2 senedir kaleye şut attığı yok.Bu tabloda konuşacak bir şey yok.
Beşiktaşlı yöneticiler, dengeleri ve adaleti sağlamalı. Bu konuda sorunun çözüleceğine inanıyorum.
Gökhan Töre, iyi oynayıp Premier Ligi ayağa kaldırırsa zaten ucuza gitmiş olacak. Kötü oynarsa, performans ortaya koyamazsa zaten sana geri gelecek.Kiralama bedeli olarak da 3 Milyon Euro da önemli bir para değil. Bu yüzden bu kiralık işini Beşiktaş açısından karlı bir alışveriş olarak görmüyorum.
--alıntı--
haber1903'ün radyo programına katılan ve orada beşiktaş'ın gündemi ile ilgili konuşan kişi.
http://haber1903.com/n-21265-guntekin-onay-besiktas-gundemini-haber1903radyoda-degerlendirdi.html
http://haber1903.com/n-21265-guntekin-onay-besiktas-gundemini-haber1903radyoda-degerlendirdi.html
bana göre ülkenin en iyi yorumcusudur.
#443782
--alıntı--
“Beşiktaş, B Grubu veya C Grubu’na düşecekti. Direkten döndü. Çok güçlü gruplar vardı. PSG-Arsenal, B.Dortmund-Real Madrid ya da Barcelona-Manchester City grubuna düşmüş olsaydı açık olalım hiç şansı yoktu. “Futbol bu, 11’e 11 oynanıyor, futboldan neyi ne olacağı belli olmaz” gibi klişe sözler orada sökmezdi. Ama Beşiktaş’ın şimdi şansı var. 1. Torba’dan Benfica, harika oldu. Ama yine de çok saygı duyulacak güçlü ekipler. Benfica, geçen yıl Şampiyonlar Ligi’nde 10 puan aldı gruptan çıktı, Dinamo Kiev 11 puan aldı, gruptan çıktı. Bu takımlar Şampiyonlar Ligi’nin gediklisi takımlar. Avrupa’da hepsinin kupaları var. Benfica ile Dinamo Kiev ülkelerinin en büyük takımları. Shakhtar Donetsk’i takımlarımıza karşı de gördük ve bu Dinamo Kiev onlara 7 puan fark atarak şampiyon oldu. Diğer gruplarla kıyasladığımızda Beşiktaş, ilk 2’yi kovalayabilir ve ciddi derecede şansları var. Napoli, göze hoş gelen bir takım ve ofansif oynayan bir takım. Özellikle ofansif bölgede forvet arkasında Hamsik, Callejon, Insigne, Mertens gibi çok önemli oyunculara sahipler. Yüksek kalitesi var, pasa dayalı, ofansif oynuyorlar. Özellikle kendi evlerinde kolay kolay bileği bükülecek bir takım değil. 36 gol atmış Higuain gitti ve Milik geldi. Deplasmanların hepsi zor. Beşiktaş, dışarıdan ne puan getirirse kar olacak. İç saha maçlarının büyük önem taşıdığını düşünüyorum. Beşiktaş, içeride 7 puan alabilirse gruptan çıkma adına önemli bir adım atmış olabilir. İlk iki için 4 takım da savaş verecek. Benfica’da Renato Sanchez takımın geçen sezon en önemli yıldızıydı. Gaitan en iyi oyuncusuydu. İki oyuncu da gitti, Talisca da Beşiktaş’a geldi. Benfica’nın biraz zamana ihtiyacı var, güç kaybettiler. Ama Avrupa’da 10 tane finali olan güçlü bir kulüp. UEFA klasmanında da 6. sıradalar. Beşiktaş, 60 binin üzerindeki statlarda maçlarını oynayacak. Deplasmanlar zor” dedi.
“Beşiktaş, Konyaspor maçındaki kadrosuyla maçlara çıkarsa grupta sonuncu olur. Çok ciddi bir kadro zafiyeti ile sezona girildi. Transferler gecikti. Özellikle stoper transferinin gecikmesini anlamakta güçlük çekiyorum. Çünkü Mayıs ayında lig bitti ve ligi Marcelo-Tosic ile bitirdi. Aradan 3 ay geçti hala onlar oynuyor. Hatta Necip stoper oynamak zorunda kaldı. Stoper transferinde ciddi derecede geç kalındı. Stopere çok kaliteli uluslararası düzeyde birsinin alınması şart. Atiba’nın da alternatifi yok. Atiba, sürekli oynayamaz. Bir tane Atiba var. Bu kadar yük bindirmemek lazım. Talisca o mevkide oynar ama Atiba kadar rakibi bozar mı? Gökhan inler transferi gerçekleşirse Atiba da alternatiflenir” ifadelerini kullandı.
--alıntı--
“Beşiktaş, B Grubu veya C Grubu’na düşecekti. Direkten döndü. Çok güçlü gruplar vardı. PSG-Arsenal, B.Dortmund-Real Madrid ya da Barcelona-Manchester City grubuna düşmüş olsaydı açık olalım hiç şansı yoktu. “Futbol bu, 11’e 11 oynanıyor, futboldan neyi ne olacağı belli olmaz” gibi klişe sözler orada sökmezdi. Ama Beşiktaş’ın şimdi şansı var. 1. Torba’dan Benfica, harika oldu. Ama yine de çok saygı duyulacak güçlü ekipler. Benfica, geçen yıl Şampiyonlar Ligi’nde 10 puan aldı gruptan çıktı, Dinamo Kiev 11 puan aldı, gruptan çıktı. Bu takımlar Şampiyonlar Ligi’nin gediklisi takımlar. Avrupa’da hepsinin kupaları var. Benfica ile Dinamo Kiev ülkelerinin en büyük takımları. Shakhtar Donetsk’i takımlarımıza karşı de gördük ve bu Dinamo Kiev onlara 7 puan fark atarak şampiyon oldu. Diğer gruplarla kıyasladığımızda Beşiktaş, ilk 2’yi kovalayabilir ve ciddi derecede şansları var. Napoli, göze hoş gelen bir takım ve ofansif oynayan bir takım. Özellikle ofansif bölgede forvet arkasında Hamsik, Callejon, Insigne, Mertens gibi çok önemli oyunculara sahipler. Yüksek kalitesi var, pasa dayalı, ofansif oynuyorlar. Özellikle kendi evlerinde kolay kolay bileği bükülecek bir takım değil. 36 gol atmış Higuain gitti ve Milik geldi. Deplasmanların hepsi zor. Beşiktaş, dışarıdan ne puan getirirse kar olacak. İç saha maçlarının büyük önem taşıdığını düşünüyorum. Beşiktaş, içeride 7 puan alabilirse gruptan çıkma adına önemli bir adım atmış olabilir. İlk iki için 4 takım da savaş verecek. Benfica’da Renato Sanchez takımın geçen sezon en önemli yıldızıydı. Gaitan en iyi oyuncusuydu. İki oyuncu da gitti, Talisca da Beşiktaş’a geldi. Benfica’nın biraz zamana ihtiyacı var, güç kaybettiler. Ama Avrupa’da 10 tane finali olan güçlü bir kulüp. UEFA klasmanında da 6. sıradalar. Beşiktaş, 60 binin üzerindeki statlarda maçlarını oynayacak. Deplasmanlar zor” dedi.
“Beşiktaş, Konyaspor maçındaki kadrosuyla maçlara çıkarsa grupta sonuncu olur. Çok ciddi bir kadro zafiyeti ile sezona girildi. Transferler gecikti. Özellikle stoper transferinin gecikmesini anlamakta güçlük çekiyorum. Çünkü Mayıs ayında lig bitti ve ligi Marcelo-Tosic ile bitirdi. Aradan 3 ay geçti hala onlar oynuyor. Hatta Necip stoper oynamak zorunda kaldı. Stoper transferinde ciddi derecede geç kalındı. Stopere çok kaliteli uluslararası düzeyde birsinin alınması şart. Atiba’nın da alternatifi yok. Atiba, sürekli oynayamaz. Bir tane Atiba var. Bu kadar yük bindirmemek lazım. Talisca o mevkide oynar ama Atiba kadar rakibi bozar mı? Gökhan inler transferi gerçekleşirse Atiba da alternatiflenir” ifadelerini kullandı.
--alıntı--
3 eylül 2016 beşiktaş gaziantepspor maçını ve yeni transferleri değerlendirmiştir.
https://twitter.com/KartalSozluk/status/772757258379952128
--alıntı--
“Özel bir maç olduğu için çok fazla baz almamak gerekir diye düşünenlerin sayısı çok olabilir. Ben de genelde özel maçları çok önemsemem ama özel maç burada Beşiktaş’ın dezavantajına. Çünkü güçlü, favori olan Beşiktaş ve evinde oynuyor. Özel maçta çok fazla yüksek tempo yapmazsın ve çok fazla efor sarf etmezsin. Yani Beşiktaş’ı Gaziantepspor’a oranla daha avantajlı kılacak olan pres gücü, baskı daha eksik kalır. Lig maçı olsa daha yüksek enerji ve daha ciddiyetle oynarsın. O gözle bakarsak özel maç fikrinden sıyrılabiliriz”
“Caner Erkin, maçın yıldızıydı. Fenerbahçe’de çok başarılı olduğu, 15 asist yaptığı dönemlerdeki oyununu hatırlayalım. Hücumda çok etkili, topu her ayağına aldığında rakip savunma için tehlike yaratacak aksiyonların içinde olan, topu taşıyan, etkili ortalar kesen, ikiye birlerde rakiplerini eksilten bir Caner izledik. Fizik olarak da iyi durumdaydı. İstek olarak da zirve yaptı. Hem iki asist yaptı hem de topu her ayağına alışında arkadaşlarına pozisyon hazırladı. Gökhan İnler, tam bir oyun lideri. Hiç boş hareketi yok. Topu hem olumlu kullanıyor, hem de kısa, uzun ve öne oynuyor. Dripling yapıp oyuncu eksiltebiliyor. Fizik olarak çok hazır olmamasına rağmen saha içinde gerçek bir maestro görüntüsü verdi. Gökhan Gönül, çok aktifti ve kusursuza yakın oynadı. Çok top kaybetmedi ve al verlerde başarılıydı. Ama Gökhan Gönül’ün genel anlamda temposu daha yüksektir. Sürekli gider, arar ve taşır. Biraz daha idareli Gökhan Gönül izledik ama kötü değildi”
“Talisca’nın çok iyi bir sol ayağı var. Özellikle Aboubakar’a yaptığı asistte sırtı dönükken tek pasta önüne bıraktı. Çok güzel ve etkileyici bir asist. Bir tane sol ayağının iç üstüyle kalecinin sağına müthiş kesti. Kaleci iyi çıkarttı. Kafayla gol attı. Bence Talisca da ilk maçında sınıfı geçti. Aboubakar da güzel bir gol attı. Topla olan ilişkilerinde açıkçası beklediğimden daha yumuşak buldum. Ama oyunun içerisinde biraz daha aktif olmalı. Oynadıkça takım içerisindeki rolü daha da aktif hale gelecektir. Adriano’nun fizik olarak çok hazır olmadığını düşünüyorum. Beşiktaş, bir de penaltı kaçırdı ve net pozisyonları da vardı. Beşiktaş, diğer oyuncuların da katılmasıyla birlikte Vodafone Arena’da özellikle bu tip takımlara karşı kolay galibiyetler alabilecek bir ekip görüntüsü verdi”
“Rakip kaleye kolay giden bir takım izledik. Özellikle Gökhan İnler ve Caner Erkin’in çok fazla seviye atlattığını, kalite koyduğunu görüyorum. Beşiktaş’ı farklı bir seviyeye taşıdıklarını düşünüyorum. Bundan sonra Şenol hocanın işi zor. Tercihlerinde nasıl karar verecek? Gökhan İnler gibi üst düzey önemli bir futbolcu var. Atiba, Oğuzhan, Talisca var. bu dörtlüden hangi 3’ünü oynatacaksın? Hangisini keseceksin? Adriano ce Caner var. Beck-Gökhan Gönül var. O yüzden tercihlerinde zorlanacak” ifadelerini kullandı.
--alıntı--
https://twitter.com/KartalSozluk/status/772757258379952128
--alıntı--
“Özel bir maç olduğu için çok fazla baz almamak gerekir diye düşünenlerin sayısı çok olabilir. Ben de genelde özel maçları çok önemsemem ama özel maç burada Beşiktaş’ın dezavantajına. Çünkü güçlü, favori olan Beşiktaş ve evinde oynuyor. Özel maçta çok fazla yüksek tempo yapmazsın ve çok fazla efor sarf etmezsin. Yani Beşiktaş’ı Gaziantepspor’a oranla daha avantajlı kılacak olan pres gücü, baskı daha eksik kalır. Lig maçı olsa daha yüksek enerji ve daha ciddiyetle oynarsın. O gözle bakarsak özel maç fikrinden sıyrılabiliriz”
“Caner Erkin, maçın yıldızıydı. Fenerbahçe’de çok başarılı olduğu, 15 asist yaptığı dönemlerdeki oyununu hatırlayalım. Hücumda çok etkili, topu her ayağına aldığında rakip savunma için tehlike yaratacak aksiyonların içinde olan, topu taşıyan, etkili ortalar kesen, ikiye birlerde rakiplerini eksilten bir Caner izledik. Fizik olarak da iyi durumdaydı. İstek olarak da zirve yaptı. Hem iki asist yaptı hem de topu her ayağına alışında arkadaşlarına pozisyon hazırladı. Gökhan İnler, tam bir oyun lideri. Hiç boş hareketi yok. Topu hem olumlu kullanıyor, hem de kısa, uzun ve öne oynuyor. Dripling yapıp oyuncu eksiltebiliyor. Fizik olarak çok hazır olmamasına rağmen saha içinde gerçek bir maestro görüntüsü verdi. Gökhan Gönül, çok aktifti ve kusursuza yakın oynadı. Çok top kaybetmedi ve al verlerde başarılıydı. Ama Gökhan Gönül’ün genel anlamda temposu daha yüksektir. Sürekli gider, arar ve taşır. Biraz daha idareli Gökhan Gönül izledik ama kötü değildi”
“Talisca’nın çok iyi bir sol ayağı var. Özellikle Aboubakar’a yaptığı asistte sırtı dönükken tek pasta önüne bıraktı. Çok güzel ve etkileyici bir asist. Bir tane sol ayağının iç üstüyle kalecinin sağına müthiş kesti. Kaleci iyi çıkarttı. Kafayla gol attı. Bence Talisca da ilk maçında sınıfı geçti. Aboubakar da güzel bir gol attı. Topla olan ilişkilerinde açıkçası beklediğimden daha yumuşak buldum. Ama oyunun içerisinde biraz daha aktif olmalı. Oynadıkça takım içerisindeki rolü daha da aktif hale gelecektir. Adriano’nun fizik olarak çok hazır olmadığını düşünüyorum. Beşiktaş, bir de penaltı kaçırdı ve net pozisyonları da vardı. Beşiktaş, diğer oyuncuların da katılmasıyla birlikte Vodafone Arena’da özellikle bu tip takımlara karşı kolay galibiyetler alabilecek bir ekip görüntüsü verdi”
“Rakip kaleye kolay giden bir takım izledik. Özellikle Gökhan İnler ve Caner Erkin’in çok fazla seviye atlattığını, kalite koyduğunu görüyorum. Beşiktaş’ı farklı bir seviyeye taşıdıklarını düşünüyorum. Bundan sonra Şenol hocanın işi zor. Tercihlerinde nasıl karar verecek? Gökhan İnler gibi üst düzey önemli bir futbolcu var. Atiba, Oğuzhan, Talisca var. bu dörtlüden hangi 3’ünü oynatacaksın? Hangisini keseceksin? Adriano ce Caner var. Beck-Gökhan Gönül var. O yüzden tercihlerinde zorlanacak” ifadelerini kullandı.
--alıntı--
https://twitter.com/KartalSozluk/status/774893899861073920
(bkz: 13 eylül 2016 beşiktaş kardemir karabükspor maçı)
--alıntı--
Beşiktaş'ın Karabük maçının büyük bölümünde yanan bocalamasının nedeni bir çok oyuncusunun yeni olması kadar Kardemir Karabük'ün diri bir ekip olmasından kaynaklandı.
İlk 30 dakikadaki Beşiktaş yeni, oyun ve iştah ise aynıydı. Öyle ki geçen sezon bu takımı şampiyonluğa taşıyan Atiba-Ouzhan, Sosa ve Gomez'in olmadığı bir takımın yepyeni isimler ile sahaya çıkıp özellikle ilk 30 dakika bu k adar etkili bir futbol ortaya koymasını hiç kimse tahmin etmiyordu.
Karabük'e yoğun ve nitelikli baskı yapan Beşiktaş, rakibine nefes aldırmadı. Gökhan Gönül ve Caner ile bu bölümde kanatları etkili kullanan Kartal, Cenk ile pozisyon ve golü de buldu. Ancak bu heyecan veren oyun 2-0'dan sonra etkisini yitirdi.
Nitekim maçı 2-1'e getiren Karabük karşısında Cenk Tosun ile 3-1'e yaklaşsa da Beşiktaş, kalesinde tehlikeler yaşadı. Bu durum karşısında tepkisiz kalmayan Şenol Güneş, Oğuzhan ve Adriano'yu oyuna sokarak hamle yaptı. Fakat Kartal'ın ritmi geri gelmedi.
Beşiktaş'ta Tolgay istekli görünse de merkez orta alan oyuncusu olarak ayağında çok fazla top tutuyor. Top kayıplarını azaltmalı ve daha hızlı oynamalı. Ancak yine de maça damga vuranlardandı.
Tosic zaman zaman aksadı. Dün en çok Gökhan İnler'i beğendim. Bir maestro gibi oynadı ve rakibe iyi baskı yaptı. Caner ofansif olarak iyi işler yapsa da fiziksel olarak devamlılığını arttırmalı. Fabri de kendinden emin bir görüntü ortaya koydu. Talisca ise Ömer'e asisti dışında verimsizdi.
Dünkü oyunda karşılaşmanın büyük bölümünde yanan bocalamanın nedeni bir çok oyuncusunun yeni olması kadar Kardemir Karabük'ün diri bir ekip olmasından kaynaklandı. Oyunun büyük bölümünde zorlansa da Beşiktaş evinde yine gollü kazandı. Görünün o ki Anadolu takımları karşısında bu tip gollü galibiyetler gelecek
--alıntı--
(bkz: 13 eylül 2016 beşiktaş kardemir karabükspor maçı)
--alıntı--
Beşiktaş'ın Karabük maçının büyük bölümünde yanan bocalamasının nedeni bir çok oyuncusunun yeni olması kadar Kardemir Karabük'ün diri bir ekip olmasından kaynaklandı.
İlk 30 dakikadaki Beşiktaş yeni, oyun ve iştah ise aynıydı. Öyle ki geçen sezon bu takımı şampiyonluğa taşıyan Atiba-Ouzhan, Sosa ve Gomez'in olmadığı bir takımın yepyeni isimler ile sahaya çıkıp özellikle ilk 30 dakika bu k adar etkili bir futbol ortaya koymasını hiç kimse tahmin etmiyordu.
Karabük'e yoğun ve nitelikli baskı yapan Beşiktaş, rakibine nefes aldırmadı. Gökhan Gönül ve Caner ile bu bölümde kanatları etkili kullanan Kartal, Cenk ile pozisyon ve golü de buldu. Ancak bu heyecan veren oyun 2-0'dan sonra etkisini yitirdi.
Nitekim maçı 2-1'e getiren Karabük karşısında Cenk Tosun ile 3-1'e yaklaşsa da Beşiktaş, kalesinde tehlikeler yaşadı. Bu durum karşısında tepkisiz kalmayan Şenol Güneş, Oğuzhan ve Adriano'yu oyuna sokarak hamle yaptı. Fakat Kartal'ın ritmi geri gelmedi.
Beşiktaş'ta Tolgay istekli görünse de merkez orta alan oyuncusu olarak ayağında çok fazla top tutuyor. Top kayıplarını azaltmalı ve daha hızlı oynamalı. Ancak yine de maça damga vuranlardandı.
Tosic zaman zaman aksadı. Dün en çok Gökhan İnler'i beğendim. Bir maestro gibi oynadı ve rakibe iyi baskı yaptı. Caner ofansif olarak iyi işler yapsa da fiziksel olarak devamlılığını arttırmalı. Fabri de kendinden emin bir görüntü ortaya koydu. Talisca ise Ömer'e asisti dışında verimsizdi.
Dünkü oyunda karşılaşmanın büyük bölümünde yanan bocalamanın nedeni bir çok oyuncusunun yeni olması kadar Kardemir Karabük'ün diri bir ekip olmasından kaynaklandı. Oyunun büyük bölümünde zorlansa da Beşiktaş evinde yine gollü kazandı. Görünün o ki Anadolu takımları karşısında bu tip gollü galibiyetler gelecek
--alıntı--
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?