bir zeki kayahan coşkun şiiridir,vadesi dolmuş bir sevdanın ardından yazılmış bir ağıt.
http://tinyurl.com/6f4oxp8
Acının dağlandığı anlar vardır
Aramaya gerek yok, o gelir bulur
Beraber gidilen bir lokantanın kapanması bile üzüntüdür
Veyahut lokantanın yerine dükkânı çiçekçinin tutması
Gözyaşından çorba olmaz ama
Dilin, damağın yanar tuzdan
Soğutamazsın
Zamansız, kırmızı bir toka çıkar nereye saklanmışsa
Saçı toplasın diyedir küçük canavarın dişleri
Ve fakat dağıtıp ısırır, acıyan ne varsa
Yaşananları
Yaşanmak için sıraya girmiş ihtimalleri
Yapılmayanları
Sadece erkek olduğum için koridor tarafına oturmak durumunda kaldığım, yani gam kenarının yine bana düştüğü, bir otobüs yolculuğumuz olmadı hiç uzaklara
Sen benim omzumda uyuya kalmadın hareket halindeyken
Biz durduk
Durdurduk
Gidebilirdik oysa
Kimseden gizlenmemiş, sadece bizi gizleyen bir tatile belki
Bir akraba düğününde dans etmedik meraklı akbaba bakışları altında mesela
çok severdim yatakta kahvaltıyı ama, buna uygun bir tepsimiz bile olmadı
Alabilirdik
Biraz daha bekleseydik
Zamanın dövdüğü bir hüzün ustasıyım ben
Kelimelerim tuğla tuğla...
Her satırbaşında turuncu intihar hissi...
Aklım, dilim, cümlelerim hep geçmişte
Geçmiş geçmiş de
Ben geçemiyorum ki
Bazen duruyorum yürüdüğümüz bir yerde
Ayaklarımız diyorum, bir ara aynı anda buradaydı
Beraber bastık bu toprağa
Sahi var mıdır o günden bugüne kalan bir toprak zerreciği?
Tuhaf tutsaklığımın, her şeyden sen çıkarışımın şahidi kalmış mıdır etrafta?
Bu bardaktan su içmişti
Bu sandalyede oturmuştu
Bu bankanın önünde buluşmuştuk ilk kez
Hiç gözümün önünden gitmiyor, çimlerin üstüne denk gelmiş tavla maçımız
Elimizde soğumuş kahveler, tadı bizden önce kaçmış kekimiz
Ve ikimiz de aynı anda mars olduk kıra kıra birbirimizi
Bir Allah'ın pulu durduramadı bizi...
Gidişine türlü anlamlar yükledim
istesem kalırdın
istesen kalırdın
Gözyaşımdan düğümler attım açılması zor olsun diye umudun
Ama sevdim yine de
Seninle alakalı ne varsa sevmeye devam ettim
Son buluşmamızı sevdim
Tam giderken, beni elimden tutup çeken seni sevdim
Sarılmamızı sevdim
Arkama dönüp bakamamayı
Bizim oturduğumuz masada oturan mutlu çifti sevdim nargilecide
Ne olur hep böyle kalın dedim
Ne olur
Bir yıldönümü gününde, engel olamadım kendime yoldan döndüm...
Sen olmasan da sana giden yoldaydım, hatta birazdan evinin önünde
Ağlayarak söndürdüm yeni yasımın mumlarını
Kutlu olmadı ama!..
Biliyorum biz geçtik sevgilim
Bizden geçti
Başka hayatların insanlarıyız artık
Başka umutların
Başka adam
Başka kadınların
Tamam da, silebilir misin yaşadıklarını?
Boyayabilir misin siyahla neşeli günlerimizi?
çıkarıp yüreğimi, kanımın söndürdüğü ateşlere atabilir misin, yangında ilk kurtarılacakken
Yıllar sonrasına yatırılmış acılarımız var artık karanlık mahzenlerde
Beklenmedik bir karşılaşma anında
Bir havaalanında
Bir tesadüfler garında...
Bir kafede
Ya da sinema çıkışında kim bilir..
Birbirine bakan şaşkın gözler
Belki evlenilmiştir, belki çoluk çocuk duvarı örülmüş, anıların üstüne beton dökülmüştür
Işık mı en hızlıdır, ses mi kıyasında; açık farkla galip gelir o anda, hiç hesapta yokken acı
Acı hızlıdır acı
Yaşananlar bir çırpıda, dirhem dirhem koparır etini
Ama ne çare; gurur engel olur
Giyilen sahte mutluluk elbisesinin düğmeleridir tebessüm
Boğazın düğümlenir
Soğuk bir merhabadır dildeki
Ama öpmek, içine çekmek istersin dudaklarından hasretini
"Devam etseydik, tüketseydik bu kadar güzel olur muydu" gözlerinde birikir...
Neden yok ettik birbirimizi ağzına gelir
Susarsın, öfken hükmen mağlup olur sevdana
üşürsün
çok üşürsün
Gidene, kalana, mizahı olmayan haline üşürsün
öyle ki
"Karda donmak üzeresin(dir)
Uyumak tatlı geliyor(dur) ama
Sen öldüğünün farkında değilsin(dir)"
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?