futbolun katili türk hakemleri

2 /
newcastle
hepsi ayrı bir hikaye, her biri birbirinden merdanedir.

cüneyt çakır; türk hakemlerinin belki de en özelidir. zira, cüneyt çakır sadece bir hakem değil, hem federasyonun uefa'ya dönük yüzü hem türkiye'nin kamuoyu nezdinde en gözde hakemidir. diplomatik ve siyasi bir yönü vardır yani cüneyt çakır'ın, dokunulmazdır.

fırat aydınus; tam bir iç saha hakemidir. dikkatli izlendiğinde seyirci baskısını çok iyi yönettiğini, maçlarını iç sahada oynayan takımlara karşı daha toleranslı maç yönettiğini görürüz. maç içinde futbolcularla kimi zaman abartıya varır düzeyde sıcak diyalogları vardır. 9 kasım 2012 beşiktaş bursaspor maçına kadar beşiktaş'a karşı belki de en adil davranan hakemlerden biri olmuştur.

halis özkahya; tam bir fenerlidir. 2011-2012 sezonunda oynadığımız antep deplasmanında bizi nasıl doğradığını asla unutmayacağım. rakibine orta sahada faul yapan ismail köybaşı'nın son adam yorumuyla oyundan atılması, maç boyunca devam eden yanlı kararlar... beşiktaş, ritm yakaladığı birçok dönemde kendisine toslamıştır.

kuddusi müftüoğlu; gerçek bir beşiktaş düşmanıdır. ya küçükken okulda beşiktaşlılar bunu çok dövmüştür ya da küçükken beşiktaşlı babası tarafından terk edilmiştir. yani çünkü beşiktaş'ı her maçta bu kadar fazla doğramasını ancak bir çocukluk travmasıyla açıklayabilirim ben. bağıra bağıra beşiktaş düşmanıdır ama beşiktaş aleyhine hiçbir haksız kararı maçtan sonra tartışılmaz. ha eğer adamın hakemliği böyleyse, 10 yıldan fazla süredir hakemlik yapmasını nasıl açıklayabiliriz? hiç unutmuyorum 100. yıl şampiyonluk senesinde bu arkadaşın verdiği kararlar yüzünden mircea lucescu'nun kenardan "kudusiiiiii... kudusiiiii..."[ybkz]swh[/ybkz] diye kendini paraladığını. masum değil, hem de hiç.

yunus yıldırım; bir başka beşiktaş düşmanı. tıpkı kuddusi müftüoğlu gibi beşiktaş'ı birçok maçta net bir şekilde doğramaktadır. en yakın örnek 1 şubat 2013 beşiktaş kdç karabük maçıdır. maç içinde lomana tresor lualua'ya gösterdiği müsamaha, ersan gülüm'e yaptığı faule ses etmemesi, ısrarla her takdir hakkını rakipten yana kullanması...

hüseyin göçek;
(bkz: 16 nisan 2012 beşiktaş galatasaray maçı)


gelelim başarısız ve basiretsiz oldukları için beşiktaş'a devamlı zarar verenlere;


özgür yankaya; kararsızdır, futbolcuya tereddütte olduğunu hissettirir. büyük takım maçlarında kontrolü kaybedip maçı melo'ya/emre belözoğlu'na teslim etmesi toplamda 10 dk'yı geçmez. otorite diye kötü bir alışkanlığı yoktur.

mustafa kamil abitoğlu; maç kondisyonu felaket düşüktür. pozisyonlara uzak kalır. almeida'nın buz gibi golünü yediği ve o karabük maçını katlettiği gün zaten tamamdı benim için.

#265745

tolga özkalfa; bunun da en büyük problemi, pozisyonları süzememesi. yok abi, adam hakemlik yapmamalı. ne futbolu bilir -ki bir hakem için mühim bir durumdur- ne pozisyonu algılayabilir. çok sık yanlış karar verir. yönettiği maçlarda sadece beşiktaş taraftarını değil, diğer takım taraftarlarını da çileden çıkarır.

artık sinirden devam edemeyeceğim sanırım sözlük. bu herifler beşiktaş'ı her sene bitirmeye yönelik yapılan harekatın baş aktörleridir. her sene bir şekilde direncimizi kıran bir-iki maç oynuyoruz ve şampiyonluktan uzaklaşıyoruz. maç içinde hakeme ana avrat sövüyoruz, daha sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatlarımıza devam ediyoruz. beşiktaş'ın diplomasisi hiçbir zaman iyi olmadı ama ne yapılıp edilip federasyon ve hakemler üzerinde baskı oluşturmamız şart. şark kurnazlığıyla yapılan maç öncesi baskıdan bahsetmiyorum tabi. söylemeye çalıştığım şey şu ki, beşiktaş aleyhine hata yapmak artık bir lüks haline gelmeli. alenen beşiktaş'ı doğrayan hakemin üzerine gidilmeli, gerekiyorsa hakemliği bırak baskısı güçlü bir şekilde yapılarak nefes aldırılmamalı. eğer fenerbahçe, ayda yılda bir aleyhine bariz çıkan bir kartın hesabını sorabiliyorsa, fifa kokartlı ve avrupa'da da faal olarak maç yöneten gözde bir hakeme[ybkz]swh[/ybkz] neredeyse hakemliği bıraktıracak düzeye geliyorsa; bizim bence beşiktaş olarak kendimizi sorgulama zamanımız çoktan geldi de geçiyor demektir.
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol