günün anlam ve önemine binayen gençliğime dokunma girişi yerinde olmuş dediğim site.
forza beşiktaş
gündem konularında verdiği introları beşiktaş taraftarlarının çektiği çile ve kulüp içerisinde dönen entrikalar zamanlarında da kullanmalarını öneriyorum zira buradan bakınca hiç hoş gözükmüyor. gerçi gündemi değiştirmeyeyim ama tamer kıranla ilgili koyduğunuz intro basitliğinden sonra "tamer kıran masumdur" başlıklı açıklamanız geldi. ne çektirdin be forza.
"Tamer Kıran Masumdur" İsimli Yazıyı Forzabeşiktaş forumlarında bulan ve getirene 100 bin lira veriyorum.Önce açıklamayı kim yapmış öğrenelim sonra forza ne yapmış ne duruş sergilemiş onu öğrenelim.Ondan sonra çamur atalım sayın sözlük yazarları
içinde serdal adalı'nın paralı askerlerini bulundurduğunu sandığım, fikret orman'a türlü hakaretlerin rahatça yapılabildiği ve buna rağmen hiçbir şekilde cezai işlemin uygulanmadığı -ki yd döneminde dahi beşiktaş başkanı'na hakaretten ceza alanlar vardı- rezil forum sitesi.
yani elbette görüş farklılığı olması çok doğal, ancak pes dedirtecek şeyler okuyorum çoğu zaman. 5 senedir takip ediyorum, ancak bu sene öyle üyeler türemiş ki, futbol bilgisi yerlerde sürünen ancak bunun yanında egosu tavan adamlar bunlar. ve işin kötüsü bunlar içinde yaşını başını almış, mantıklı düşünebilecek yaşa gelmiş insanlar da var. gerçekten yazık.
ayrıca, renkliler fakir muhabbeti yaparken gocunan adamların, serdal adalı'yı desteklerken kullandığı "umudun adı, serdal adalı" mottosu son derece ibretlik bir itiraf taşır;
(bkz: umut fakirin ekmeğidir)
yani elbette görüş farklılığı olması çok doğal, ancak pes dedirtecek şeyler okuyorum çoğu zaman. 5 senedir takip ediyorum, ancak bu sene öyle üyeler türemiş ki, futbol bilgisi yerlerde sürünen ancak bunun yanında egosu tavan adamlar bunlar. ve işin kötüsü bunlar içinde yaşını başını almış, mantıklı düşünebilecek yaşa gelmiş insanlar da var. gerçekten yazık.
ayrıca, renkliler fakir muhabbeti yaparken gocunan adamların, serdal adalı'yı desteklerken kullandığı "umudun adı, serdal adalı" mottosu son derece ibretlik bir itiraf taşır;
(bkz: umut fakirin ekmeğidir)
Rüşvet alan, para pul padişahı değiliz.
Paramparça olmuş gönül hırkalarını diker, yamarız biz.”
Mağduriyetimiz ve mazlumiyetimiz sınanırken, vicdanı icarlanmamış halkımızın, hakikate olan inancından güç alarak diyoruz ki: Mutluluğun resmini yapamadık belki; ama -15 derecede, naylon çadırların içerisinde güneşin doğuşunu hayal etmenin ne olduğunu resmettiğimiz icin hiçbir pişmanlık duymuyoruz.
Beyaz formalarımız bize kefen olsun ki kanlarımızı satmadık, tek celsede bağışladık. "Helal-i hoş olsun" diyoruz.
Çocuk Esirgeme Kurumları’nda, ağlayan çocukların gözyaşlarını gördüğümüz için boğazımıza bir yumruk oturmuştu ve sıkılıydı.
Yaşlılarımızı ziyarete gittiğimizde, analarımızın-babalarımızın olduğunu onlar ölmeden önce öğrendik.
Tabelada yerlere çöp atmayınız yazdığı için değil, engelleri tek tek aşmaya calıştığımız için ceplerimizde mavi kapaklarla gezdik.
Uluslararası Astronomi Birliği, Pluton için “o artık gezegen değil” dediğinde, kandırılmışlık duygusuna kapılmanın ne olduğunu iyi bildiğimiz için “bi dakkaaa!” dedik… “hepimiz Pluton’uz”!
Hasankeyf, yunuslar, sokak hayvanları…
Bilemedik, bilemedik, bilemedik.
Daha çok sevmemekmiş asıl suçumuz, bilemedik.
Karadeniz için haykırdık; kimsenin diline, genzine o çaylar dökülmesin diye. Karadeniz’e kanser araştırma hastaneleri yapılsın diye inim inim inledik.
Van'a 8 değil, 18 konteynır alamamaktır vicdani suçumuz.
17 Ağustos’taki acıyı biz neden daha çok hafifletemedik ki?
Henüz biber gazı da icat olmadıydı üstelik.
Biz buna yangınız.
İçimizde yangın çıkardık, suçluyuz…
Kaz Dağları ile akrabalığımız, Ferhat’a olan hayranlığımızdan olmadı.
Peki ya Şirin bilseydi Munzur Çayı’nın gizemini, Ferhat’ın hali nice olurdu ?
Biz de geç kalmışız be Schindler, evet. İnsanlık için, halkımız için daha çok güzellikler yapabilirdik.
Düğün nedir bilemedik; ama cenazelerimizi hep kendimiz kaldırdık.
Evvellerimiz ve geleneğimiz olduğu için, dayatılana karşı çıkıp başka bir dünyayı mümkün görebiliyoruz. O yüzdendir ki, “her şeyin, herkesin bir fiyatı vardır” diyen meymenetsiz patronun suratına parayı çarpan güzel abimizi sinema salonunda alkışladığımız anın heyecanını hep içimizde yaşıyoruz.
Tarih, bugüne kadar söylediğimiz her sözün ve yaptığımız her şeyin şahididir. Bizim hakikatimiz, isnat edilenlerle değişmez.
“Ağaçları sulamanın bir adalet, dikene su vermenin ise bir zulüm olduğunu” çok ama çok, çok iyi biliyoruz.
Bizim aradığımız şey bambaşka...
Şairin dediği gibi, “ne ağaca benzer ne de buluta”
Hukuk ve ahlak kurallarının kesiştiği yerde vicdan arıyoruz biz, vicdan !
Paramparça olmuş gönül hırkalarını diker, yamarız biz.”
Mağduriyetimiz ve mazlumiyetimiz sınanırken, vicdanı icarlanmamış halkımızın, hakikate olan inancından güç alarak diyoruz ki: Mutluluğun resmini yapamadık belki; ama -15 derecede, naylon çadırların içerisinde güneşin doğuşunu hayal etmenin ne olduğunu resmettiğimiz icin hiçbir pişmanlık duymuyoruz.
Beyaz formalarımız bize kefen olsun ki kanlarımızı satmadık, tek celsede bağışladık. "Helal-i hoş olsun" diyoruz.
Çocuk Esirgeme Kurumları’nda, ağlayan çocukların gözyaşlarını gördüğümüz için boğazımıza bir yumruk oturmuştu ve sıkılıydı.
Yaşlılarımızı ziyarete gittiğimizde, analarımızın-babalarımızın olduğunu onlar ölmeden önce öğrendik.
Tabelada yerlere çöp atmayınız yazdığı için değil, engelleri tek tek aşmaya calıştığımız için ceplerimizde mavi kapaklarla gezdik.
Uluslararası Astronomi Birliği, Pluton için “o artık gezegen değil” dediğinde, kandırılmışlık duygusuna kapılmanın ne olduğunu iyi bildiğimiz için “bi dakkaaa!” dedik… “hepimiz Pluton’uz”!
Hasankeyf, yunuslar, sokak hayvanları…
Bilemedik, bilemedik, bilemedik.
Daha çok sevmemekmiş asıl suçumuz, bilemedik.
Karadeniz için haykırdık; kimsenin diline, genzine o çaylar dökülmesin diye. Karadeniz’e kanser araştırma hastaneleri yapılsın diye inim inim inledik.
Van'a 8 değil, 18 konteynır alamamaktır vicdani suçumuz.
17 Ağustos’taki acıyı biz neden daha çok hafifletemedik ki?
Henüz biber gazı da icat olmadıydı üstelik.
Biz buna yangınız.
İçimizde yangın çıkardık, suçluyuz…
Kaz Dağları ile akrabalığımız, Ferhat’a olan hayranlığımızdan olmadı.
Peki ya Şirin bilseydi Munzur Çayı’nın gizemini, Ferhat’ın hali nice olurdu ?
Biz de geç kalmışız be Schindler, evet. İnsanlık için, halkımız için daha çok güzellikler yapabilirdik.
Düğün nedir bilemedik; ama cenazelerimizi hep kendimiz kaldırdık.
Evvellerimiz ve geleneğimiz olduğu için, dayatılana karşı çıkıp başka bir dünyayı mümkün görebiliyoruz. O yüzdendir ki, “her şeyin, herkesin bir fiyatı vardır” diyen meymenetsiz patronun suratına parayı çarpan güzel abimizi sinema salonunda alkışladığımız anın heyecanını hep içimizde yaşıyoruz.
Tarih, bugüne kadar söylediğimiz her sözün ve yaptığımız her şeyin şahididir. Bizim hakikatimiz, isnat edilenlerle değişmez.
“Ağaçları sulamanın bir adalet, dikene su vermenin ise bir zulüm olduğunu” çok ama çok, çok iyi biliyoruz.
Bizim aradığımız şey bambaşka...
Şairin dediği gibi, “ne ağaca benzer ne de buluta”
Hukuk ve ahlak kurallarının kesiştiği yerde vicdan arıyoruz biz, vicdan !
şu aralar winamp'tan müzik açmak yerine forzabesiktas.com'u açıp müzik dinlediğim site.
(bkz: çarşı 4d ye karşı)
şems'ten bir söz ile abbasağa parkı'nda ramazan ayını selamlayan grup. der ki : "kapımıza değil, kalbimize vuran buyursun."
kara temmuz ayı için yaptıkları introyla sabah sabah hayattan kopardı.
iyi ki beşiktaş.
http://www.forzabesiktas.com/
iyi ki beşiktaş.
http://www.forzabesiktas.com/
http://www.forzabesiktas.com/
gözler dolu dolu
gözler dolu dolu
http://www.forzabesiktas.com/ maç havasına sokan, mükemmel bir intro daha
led zeppelin stairway to heaven eşliğinde; "güç, halkındır; halkın takımı, beşiktaş'tır. kulüp, en önemlisidir. ben veya oyuncular, kulüpten önemli değiliz." slaven bilic.
https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/q71/s720x720/530502_575164242519104_133883963_n.jpg
http://www.forzabesiktas.com/
https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/q71/s720x720/530502_575164242519104_133883963_n.jpg
http://www.forzabesiktas.com/
SPOR KULÜBÜNÜN ÖTESİNDEYİZ"
"Bizler için Beşiktaş; sadece spor kulübü değil bunun çok daha ötesidir" diyen grup, Yaşananlarla ilgili olarak "Şiddete maruz kaldık ama asla şiddetten yana olmadık" dedi.
AÇIKLAMA ŞÖYLE
"Öncelikle 'Beşiktaş Fizan'a da gitse gideriz' diyen ve bunu 22 Eylül akşamı geçici ikametgah Olimpiyat Stadı tribünlerinde yerini alarak gösteren bütün Beşiktaşlılara teşekkür ederiz.
"HAYATI FUTBOLA DEĞİL, FUTBOLU HAYATA FEDA EDERİZ"
Bizler için Beşiktaş, sadece bir spor kulübü değil, bunun çok daha ötesidir. Bize onu emsalsiz kılan şey sahip olduğu değerleri ve duruşudur. Hayatı futbola değil, futbolu hayata feda edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Lakin bu güzel oyunu çirkinleştirenler de bunun hesabını vermelidir ki öfkemiz ve nefretimiz onlaradır.
"BEŞİKTAŞ SEN BİZİM AHLAKIMIZSIN"
Hakemin rakiplerimiz aleyhine dahi olsa verdiği yanlış bir kararı doğru kabul etmeyiz. Galip gelenin değil, haklı olanın yanında yer aldık. 'Beşiktaş sen bizim ahlakımızsın' derken bize bu mirası devredenlerin izinden gittik. Beşiktaşlılık bir aşk halidir, bunu böyle bildik ve böyle yaşadık. Şeref ve haysiyet gibi kavramları hep kıskançlıkla sahiplendik.
''ZAFER TABELADA YER ALAN SAYILAR DEĞİL''
Beşiktaşımız için zafer dediğimiz şeyin tabelada yer alan sayılar olmadığını, onunla yaşadığımız en güzel zaferlerin yüreğimizde yer aldığını hep hissettik. Bizler için nihai zafer denilen, asla ipi birinci göğüslemek olmadı.
"ŞİDDETE MARUZ KALDIK AMA ASLA ŞİDDETTEN YANA OLMADIK"
Düşüncelerimizi gerçekleştirecek evvellerimiz ve geleneklerimiz var olduğu sürece öylesine başı dik, alnı açık, onurlu ve gurur dolu tertemiz bir geçmişi geleceğe de aktaran ve gelecekte yaşatacak olan Beşiktaşımızın var olabilmesidir; zafer. Bizim için en adil hakem Şeref Bey, en dürüst sporcu Hakkı Yeten'dir. Bunlar böyle bilinsin. Defalarca kez söyledik, anlamamakta ısrar edenler için tekrar söylemek bize zul gelmez. Şiddete maruz kaldık ama asla şiddetten yana olmadık.
"KAYBETTİĞİMİZ ŞEY 3 PUANDAN ÖTESİ DEĞİLDİR"
En güzel rekabetin her zaman maneviyatta yaşanması gerektiğine hep inandık. Bu inancımızı koruyarak adalet ve hakkaniyetten yoksun merciler ve emek hırsızı soysuzlar için bir kez daha şunun altını çizmek isteriz; Beşiktaş'a, Beşiktaşlılara yapılan her haksızlık karşılığını bulur, zira Çarşı sizde olmayan vicdandır. 'Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Yine dene, yine yenil, daha güzel yenil!' Akbabalar ve çakal sürüleri bilsin ki, sevinciniz kursağınızda kalacak. Kaybettiğimiz şey 3 puandan ötesi değildir.
''TEK BİLEK, TEK YUMRUĞUZ''
Hocamızdan top toplayıcımıza, malzemecimizden sporcumuza, yavru kartalımızdan en yaşlımıza, kulübümüzün hizmetkarından yöneticilerimize kadar hepimiz tek bilek tek yumruğuz. Kendi yaralarımızı kendimiz sararız ve biz sadece ve sadece Beşiktaş'a sarılırız
"Bizler için Beşiktaş; sadece spor kulübü değil bunun çok daha ötesidir" diyen grup, Yaşananlarla ilgili olarak "Şiddete maruz kaldık ama asla şiddetten yana olmadık" dedi.
AÇIKLAMA ŞÖYLE
"Öncelikle 'Beşiktaş Fizan'a da gitse gideriz' diyen ve bunu 22 Eylül akşamı geçici ikametgah Olimpiyat Stadı tribünlerinde yerini alarak gösteren bütün Beşiktaşlılara teşekkür ederiz.
"HAYATI FUTBOLA DEĞİL, FUTBOLU HAYATA FEDA EDERİZ"
Bizler için Beşiktaş, sadece bir spor kulübü değil, bunun çok daha ötesidir. Bize onu emsalsiz kılan şey sahip olduğu değerleri ve duruşudur. Hayatı futbola değil, futbolu hayata feda edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Lakin bu güzel oyunu çirkinleştirenler de bunun hesabını vermelidir ki öfkemiz ve nefretimiz onlaradır.
"BEŞİKTAŞ SEN BİZİM AHLAKIMIZSIN"
Hakemin rakiplerimiz aleyhine dahi olsa verdiği yanlış bir kararı doğru kabul etmeyiz. Galip gelenin değil, haklı olanın yanında yer aldık. 'Beşiktaş sen bizim ahlakımızsın' derken bize bu mirası devredenlerin izinden gittik. Beşiktaşlılık bir aşk halidir, bunu böyle bildik ve böyle yaşadık. Şeref ve haysiyet gibi kavramları hep kıskançlıkla sahiplendik.
''ZAFER TABELADA YER ALAN SAYILAR DEĞİL''
Beşiktaşımız için zafer dediğimiz şeyin tabelada yer alan sayılar olmadığını, onunla yaşadığımız en güzel zaferlerin yüreğimizde yer aldığını hep hissettik. Bizler için nihai zafer denilen, asla ipi birinci göğüslemek olmadı.
"ŞİDDETE MARUZ KALDIK AMA ASLA ŞİDDETTEN YANA OLMADIK"
Düşüncelerimizi gerçekleştirecek evvellerimiz ve geleneklerimiz var olduğu sürece öylesine başı dik, alnı açık, onurlu ve gurur dolu tertemiz bir geçmişi geleceğe de aktaran ve gelecekte yaşatacak olan Beşiktaşımızın var olabilmesidir; zafer. Bizim için en adil hakem Şeref Bey, en dürüst sporcu Hakkı Yeten'dir. Bunlar böyle bilinsin. Defalarca kez söyledik, anlamamakta ısrar edenler için tekrar söylemek bize zul gelmez. Şiddete maruz kaldık ama asla şiddetten yana olmadık.
"KAYBETTİĞİMİZ ŞEY 3 PUANDAN ÖTESİ DEĞİLDİR"
En güzel rekabetin her zaman maneviyatta yaşanması gerektiğine hep inandık. Bu inancımızı koruyarak adalet ve hakkaniyetten yoksun merciler ve emek hırsızı soysuzlar için bir kez daha şunun altını çizmek isteriz; Beşiktaş'a, Beşiktaşlılara yapılan her haksızlık karşılığını bulur, zira Çarşı sizde olmayan vicdandır. 'Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Yine dene, yine yenil, daha güzel yenil!' Akbabalar ve çakal sürüleri bilsin ki, sevinciniz kursağınızda kalacak. Kaybettiğimiz şey 3 puandan ötesi değildir.
''TEK BİLEK, TEK YUMRUĞUZ''
Hocamızdan top toplayıcımıza, malzemecimizden sporcumuza, yavru kartalımızdan en yaşlımıza, kulübümüzün hizmetkarından yöneticilerimize kadar hepimiz tek bilek tek yumruğuz. Kendi yaralarımızı kendimiz sararız ve biz sadece ve sadece Beşiktaş'a sarılırız
ne zaman açılacağı merak edilen site.
forum hayatına geri dönen beşiktaş oluşumu. yeni halini hiç beğenmedim. bazen alışkanlıklardan vazgeçmek zor oluyor.
phpbb'den vbulletin'e geçişi yüzüne gözüne bulaştırmış yöneticilerinin bulunduğu foruma sahip internetin kapalı tribünü.
eski forumun bitmek bilmeyen üyelik problemleri devam edecekse eski popüleritesi devam eder mi bilemiyorum doğrusu. kalite olarak yerlerde olsa bile haber1903'ün forumunun sitenin ekmeğini yediği şu günleri de düşünürsek; "zor dostum zor".
eski forumun bitmek bilmeyen üyelik problemleri devam edecekse eski popüleritesi devam eder mi bilemiyorum doğrusu. kalite olarak yerlerde olsa bile haber1903'ün forumunun sitenin ekmeğini yediği şu günleri de düşünürsek; "zor dostum zor".
kapanması halinde en büyük yararı beşiktaş tribünlerinin göreceği, sanal taraftar grubu sitesi. burada kibriti bi ver tüm tribüne etki ediyor. ayrıca burada ki muhabbet tarzının tribün kültürümüze çok etki ettiğini düşünmekteyim. misal; büyüğünü küçüğünü bilmeden tribünde ona buna gelişigüzel ses etme terbiyesizliği.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?