fikret orman'ın gittikçe aziz yıldırım'a benzemesi

(bkz: bu sezon transferleri ben yöneteceğim)
(bkz: bundan sonra onlara bilet satmayacağım)
(bkz: benden başka hiç kimse o stadı yıkamazdı)

tek adamlık olgusunun bokunu çıkaran ve kendini git gide yukarıdan gönderilen mesih zannetmeye başlayan fikret orman'ın evrimleşme sürecidir. yukarıdaki laflar bu durumun bir özetidir.
yanlış yoldur, başkanlık ömrünü kısaltır.

bari sportif olarak takımı da biraz fenere benzetse amk dediğim önerme. adamlar her sene mutlaka son anlara kadar yarışın içindeler.

#353824 ile bu konuda yorumumu yapmıştım. maalesef gelinen nokta çok düşündürücü.

karar vermek için henüz çok erken olan durum. yani birkaç ''ben'' ile olacak değil diye düşünüyorum. umarım yanılmam.

kantarın topuzunun kaçtığını düşündüğüm benzetme.hakem odası basan,hakemleri tehdit eden,şike ve teşvik olaylarında 1 numara olan,hapis cezası kesinleşen birinin beşiktaş jimnastik kulübü başkanı ile kıyaslanması mümkün değildir.fikret orman'ı başarılı bulmuyor olabilirsiniz ancak benzetilen kişinin neler yaptığı ortadayken hiç hoş bir benzetme olmamıştır.

aziz yıldırım'ın ilk yıllarına bakılırsa şu anki fikret orman portresi ondan daha agresif duruyor. unutulmaması gereken nokta 16 yıl sonra gelinen noktada ki aziz yıldım ile değil, 2 yıllık başkan aziz yıldırım ile yapılması gereken karşılaştırmadır. 2 yıllık azizi yıldırım süt dökmüş kedi gibiydi, zamanla iktidar ve güç onu bu duruma getirdi, fikret başkan daha bu gücü arkasına bile almadan saçma bir tavır sergilemeye başladı ki bu çok tehlikeli.

ne şike konusunda, ne de hakem odası basmasından yola çıkarak varılmayan çıkarım. nereden yola çıktığım ilk 3 entryde mevcut ve yine söylüyorum bu daha başlagıç
ben yaptım; ben ettim kafası tehlikelidir.

bence fikret orman'ında beni haklı çıkardığı önerme. bakın ne demiş?

spoiler--

Gece gündüz çalışmak zorundayız. İstişare komiteleri kuruyoruz. Başkanın olmadığı toplantıya kimse katılmak istemiyor. Tek adamlığa gidildiği söylendi. Çok üzüldüm. Ağır oldu

spoiler--

kesinlikle katılmadığım önerme.tabii ki " ben yaptım ", " ben yaparım " demek hoş değil.ancak kıyasladığınız kişi yeryüzünde eşi benzeri olmayan,bir sürü pislik yapmış,bundan sonra da yapmaya devam edecek olan mafya bozuntusu birisi.hiç kimse bana bu önermenin haklı olduğunu izah edemez,savunamaz.aziz yıldırım'dan bahsediyoruz,aziz yıldırım.el insaf!

insaf duygularının bir kenara bırakılmasıyla akla geldiğini düşündüğüm önerme. yanlıştır.

doğrusu yıldırım demirören ve aziz yıldırım arasında olsa daha mantıklı olurdu.

biri taraftarın kendisine sırtını döndüğü hatta istifasını istediği bir dönemde "taraftarın istediği yere tek başıma geleceğim" diyebilen yüreğe sahip biri, diğeri taraftarıyla savaşmak için her fırsatı kullanan biri.

sonuçta seçildiği gün ile gelinen noktada ki söylemleri eylemleri çirkinleşmiş, olgunlaşıp ağır başlı olacağına. iktidar sarhoşluğu ile hareketleri ve söylemleri saçma bir hal almıştır . burada bir benzetme yapılmış ve bence haklı ama diyelim haksız , ona veya buna benzemiyor tamam, ama koşar adım icraatları ve söylemleri kötüye gidiyor.

katılmadığım önerme. stadı ben yaptım demesinin neresi yanlış ? evet o yapıyor, evet o olmasaydı stad şuan yapılamazdı. ileride yapılırdı ama şuan yapılamazdı. 2016'da mi yapılırdı, 2020'de mi bilinmez. uğraşarak değil, kolaya kaçarak müteahhit eliyle yapılırdı. beşiktaş'ın paraları etrafa saçılmış olurdu. şuan stadın yapıldığı maliyetinin 2 katına yapılırdı. adalı veya başkası gelse bu stad müteahhit eliyle yapılacak, masraf neredeyse 2 katına çıkacaktı. şuan ise malzemeyi biz temin ederek sadece işçilik ücreti karşılığında yaptırıyoruz. bu da fikret orman'ın tanıdığı hatrı olduğu inşaat şirketleri kanalıyla .ne müteahhite para veriyoruz, ne müteahhidin temin ettiği malzemelere (vurgula: fazladan) para veriyoruz, ne de müteahhidin temin ettiği işçilere (vurgula: fazladan) para veriyoruz. tabi buradaki fazladanlar işçilere ve malzemelere değil müteahhidin cebine gidiyor. işçinin yevmiyesi her türlü 60 lira, beton her türlü aynı para.

şöyle açıklayayım, geçen yaz memlekette köye 2+1 ev yaptık. malzemeleri de biz aldık, işçileri de biz temin ettik. 14.500 liraya falan oldu evin kabası. müteahhit 35 bine yaparım demişti gerisini siz düşünün. yukarıda özellikle müteahhidin temin ettiği işçi ve malzemeleri de saydım. çünkü müteahhid diyor ki zaten yapımı 30 bin lira ben sadece 5 bin alıyorum kendime. öyle değil işte. aradaki 15.500 bin de cukka. ha n'oluyor inşaatla hiç uğraşmıyorsun 10-12 gün sonra müteahhid seni arıyor evin hazır gel diyor. beşiktaşımız'ın stadı da diğer stadlar gibi böyle yapılsaydı senin benim param sokağa atılacaktı anlayacağın. 24 saatini inşaatta geçiren başkanımızın emeğine hakkına saygısızlık etmeyelim bence. elbette ''ben'' diyecek. 150-200 milyon dolara mal olacak stadın 80-85 milyon dolara mal olacağını hatırlatmak gerekir.

karışık olduğu bazı bölümler farkındayım, umarım anlatabilmişimdir.

onun dışındaki ben ile kurulan cümlelerden de fazla nem kapmamalıyız bence, 10 sene sonra harcadık fikret başkanı diye ağlanmamak için.

unutulmasın ki aziz yıldırım'da tıpkı fikret orman gibi stat ve tesislere sığınarak koltuğunu güçlendirmiş ve bugünkü halini almıştır. yani izlediği yol aziz yıldırım'ın yoludur. hatta kendisi ondan bu konuda sürekli fikirler almakta, topuklu yaylası civarlarında beraber yer bakmaktadırlar. umarım sonu aziz'e benzemez.