önce stadın bitmesi, ardından futbol takımının şampiyonluk potasında ilerlemesi ile fikret orman'ın kendisini herkesten üstün görmeye başlamasıdır. ben yaptım, ben olmasam siz yoksunuz, zaten eziktiniz lafları pek hoş olmadı
fikret orman'ın aziz yıldırım'a benzemeye başladığı gerçeği
yaklaşık 1 senedir var olan gerçektir. hatta ben tayyip'e de benzemeye başladığı düşünüyorum. ''biz biliriz, biz yaparız'' hastalığına yakalandı bay kibir.
insanda en korktuğum huy olan kibrin pençesinde kişilik savaşı verdiğini görebilen herkesin katılacağı gerçektir.
bir röportajda galatasaray'ın durumuyla ilgili sorulan soruya "biz rakibimizin başarısızlıklarıyla sevinen bir camia değiliz, umarım en kısa sürede toparlanıp yine yarışın içinde olurlar" şeklinde bir cevap vermişti. işte ben hep o fikret orman'ı görmek istiyorum.
işinde dünyanın en iyisi de olsan alçak gönüllülüğü hiçbir zaman elden bırakmamak gerek. hem süleyman seba'yı ağzından düşürme, hem de son zamanlarda sürekli çam deviren açıklamalar yap. doğuştan bir beşiktaş'lı olarak gerçekten üzülerek izliyorum.
mesela başkanımızın hitabet problemi varsa ders alabilir. bunda ayıplanacak bir şey yok. mesela ben de topluluk karşısında iki lafı bir araya getiremem. toplum içinde böyle bir mevkiye sahip olsaydım düşünmeden ders alırdım. türkçede aynı cümle farklı tonlamalarla bile çok farklı anlamlar ifade edebilir.
buraları okuyorsanız bizler kulübün başına geçtiği ilk zamanlardaki fikret orman'ı geri istiyoruz. evet harika bir eser ortaya çıkarıp beşiktaş jk tarihine adınızı yazdırdınız ancak bunun büyüsüne kapılıp nereden başladığınızı unutmamanız gerekir.
şeytan bile "kibir en sevdiğim günahtır" der...
bir röportajda galatasaray'ın durumuyla ilgili sorulan soruya "biz rakibimizin başarısızlıklarıyla sevinen bir camia değiliz, umarım en kısa sürede toparlanıp yine yarışın içinde olurlar" şeklinde bir cevap vermişti. işte ben hep o fikret orman'ı görmek istiyorum.
işinde dünyanın en iyisi de olsan alçak gönüllülüğü hiçbir zaman elden bırakmamak gerek. hem süleyman seba'yı ağzından düşürme, hem de son zamanlarda sürekli çam deviren açıklamalar yap. doğuştan bir beşiktaş'lı olarak gerçekten üzülerek izliyorum.
mesela başkanımızın hitabet problemi varsa ders alabilir. bunda ayıplanacak bir şey yok. mesela ben de topluluk karşısında iki lafı bir araya getiremem. toplum içinde böyle bir mevkiye sahip olsaydım düşünmeden ders alırdım. türkçede aynı cümle farklı tonlamalarla bile çok farklı anlamlar ifade edebilir.
buraları okuyorsanız bizler kulübün başına geçtiği ilk zamanlardaki fikret orman'ı geri istiyoruz. evet harika bir eser ortaya çıkarıp beşiktaş jk tarihine adınızı yazdırdınız ancak bunun büyüsüne kapılıp nereden başladığınızı unutmamanız gerekir.
şeytan bile "kibir en sevdiğim günahtır" der...
son dönemlerde net bir şekilde görülen olaydır. taraftarı aşşağılamak , kendini çok üstün görmek , herşeyi ben bilirim demek . umarım etrafında ki insanlar başkanı pohpohlamak yerine yaptığının yanlış olduğunu uygun bir şekilde söylemelidir.
en fazla dünya tepsi şeklindedir olabilecek gerçeklik, şu adamın aziz yıldırım'a benzeme olasılığı var mı? öyle olsa şenol güneş durmaz burada, adam takımın şampiyonluğuna odaklanmış herkes yok gökhan töre'yi niye bozdu yok gomez giderse nolacak, töre sezon başından beri ne yaptı formu ne düzeyde, tabiki hesabını soracak, fenerbahçe maçı dışında ne yaptı sadece gs'ye attığı bir gol oda biraz bala göte olmuş, aynı muhabbetin içerisinde futbolcuların ödemelerinden de bahsetti geçen sene'yi hatırlayın ödemeler yapılmadığı haberleri varken takım'ın oyunu birden nasıl düşmüştü, tabi ki bu adamda elindeki değeri en kârlı şekilde değerlendirecek burası beşiktaş çemişgezekspor değil oynayan adamlarda 3 kuruşa oynayan futbolcular değil, açık açık söyledi 3 senedir ortalıkta olmayan adamlar şimdi ortaya çıkmış beşiktaş'ı rant kapısı olarak kullanmaya devam etmek istiyorlar bundan sonrası açık fikret orman olduğu sürece çarşı denen oluşum beşiktaş'ı kullanamayacaktır.
doğruluğu tartışılır önerme.
yorgunluk ve yılların verdiği öfkenin patlamasıdır. bu adam 7 gün 18 saat çalışıyor. koskoca bir kulübü idare ediyor ve stadyumu yetiştirmeye çalışıyor. dün akşam katıldığı canlı yayında özeleştirisini de yapmıştır. aziz yıldırım'ın siz özeleştiri yaptığını gördünüz mü? göreve geldiğinden beri yaptıkları yenir yutulur cinsten işler değil. bırakın da biraz havasını atsın. kulüp icralarla boğuşurken, davalarla yoğrulurken bu adamlar mücadele etti.
yorgunluk ve yılların verdiği öfkenin patlamasıdır. bu adam 7 gün 18 saat çalışıyor. koskoca bir kulübü idare ediyor ve stadyumu yetiştirmeye çalışıyor. dün akşam katıldığı canlı yayında özeleştirisini de yapmıştır. aziz yıldırım'ın siz özeleştiri yaptığını gördünüz mü? göreve geldiğinden beri yaptıkları yenir yutulur cinsten işler değil. bırakın da biraz havasını atsın. kulüp icralarla boğuşurken, davalarla yoğrulurken bu adamlar mücadele etti.
katılmadığım iddia.
son zamanlarda biraz agresifleştiği doğrudur ancak batma noktasına gelen bir kulübü "mali olarak" nasıl rayına soktuğu gayet ortadadır. yıllardır maketlerle kandırılan bir camianın en büyük hayali olan futbol stadının şurada 2 hafta sonra açılışını yapacak. sportif açıdan sınıfta kaldığı doğrudur ancak bunu kendisinden bekleyecek zemin başkanlık yaptığı dönemde bir türlü oluşmadı.
entry geçmişime bakarsanız zaman zaman benim de kendisini eleştirdiğimi göreceksiniz ancak şu yaşadığımız 3 yıllık geçiş döneminde camianın en yıpranan ismi şüphesiz kendisiydi. kulübün kapısına dayanan icralar, eski futbolcularla olan alacak-verecek meseleleri, stat inşaatı süresince çıkarılan zorluklar, internete düşen ve kendisi için alenen sarf edilen küfürler, milyonlarca taraftarı olan bir camiayı memnun etme çabası ve bizim bilmediğimiz daha neler neler. üstelik şimdi bir de camia olarak stadı verilen tarihe yetiştirme stresi yaşamaktayız.
psikolojik olarak bitkin düşmüş, fiziken yorulmuş bir insanın vermesi doğal tepkileri vermekte son günlerde. sinirlerinin çok gerildiği her halinden belli. taraftarlar olarak sayın fikret orman'ın içinde bulunduğu durumu biraz empati yaparak anlamaya çalışmamız gerekir. adam robot değil ki yağını, suyunu koyalım, bakım zamanı geldiğinde servise götürüp gerekli kontrolleri yaptıralım sonra çalışmaya kaldığı yerden devam etsin.
bir beşiktaş taraftarı olarak desteklediğim kulübün başkanının bazı "ovospu çocuklavı" ile karşılaştırılması bile beni üzmekte. hayırlısıyla şu stadı açalım, allah izin verirse ilk galibiyetimizi alalım, gerisi çorap söküğü gibi gelecektir. yanlışları tabii ki vardır. fakat futbol takımımızın ligdeki konumunu göz önüne alırsak bu yanlışları dile getirmek için bu zamanı seçmenin bize nelere mal olabileceğini düşünmek büyük beşiktaş taraftarının sorunudur.
son olarak biraz sağduyu arkadaşlar. rakiplerin arayıp da bulamadığı fırsatı kendi elimizle onlara biz vermeyelim. unutmayın ki hangi deplasmanda oynarsak oynayalım, camia olarak "ibne beşiktaş olamazsın şampiyon" tezahüratı dinlemekteyiz. bu takım bu şampiyonluk mücadelesini sadece lacili orospuya karşı vermiyor. ayık olun...
düzenleme: yukarıda yazdığım bir girdide tam tersi şeylerden bahsetmiştim ancak dün akşam katıldığı yayında verdiği demeçlerle fikirlerim değişti. belirteyim de gel git akıllı demeyin arkamdan[ybkz]swh[/ybkz].
son zamanlarda biraz agresifleştiği doğrudur ancak batma noktasına gelen bir kulübü "mali olarak" nasıl rayına soktuğu gayet ortadadır. yıllardır maketlerle kandırılan bir camianın en büyük hayali olan futbol stadının şurada 2 hafta sonra açılışını yapacak. sportif açıdan sınıfta kaldığı doğrudur ancak bunu kendisinden bekleyecek zemin başkanlık yaptığı dönemde bir türlü oluşmadı.
entry geçmişime bakarsanız zaman zaman benim de kendisini eleştirdiğimi göreceksiniz ancak şu yaşadığımız 3 yıllık geçiş döneminde camianın en yıpranan ismi şüphesiz kendisiydi. kulübün kapısına dayanan icralar, eski futbolcularla olan alacak-verecek meseleleri, stat inşaatı süresince çıkarılan zorluklar, internete düşen ve kendisi için alenen sarf edilen küfürler, milyonlarca taraftarı olan bir camiayı memnun etme çabası ve bizim bilmediğimiz daha neler neler. üstelik şimdi bir de camia olarak stadı verilen tarihe yetiştirme stresi yaşamaktayız.
psikolojik olarak bitkin düşmüş, fiziken yorulmuş bir insanın vermesi doğal tepkileri vermekte son günlerde. sinirlerinin çok gerildiği her halinden belli. taraftarlar olarak sayın fikret orman'ın içinde bulunduğu durumu biraz empati yaparak anlamaya çalışmamız gerekir. adam robot değil ki yağını, suyunu koyalım, bakım zamanı geldiğinde servise götürüp gerekli kontrolleri yaptıralım sonra çalışmaya kaldığı yerden devam etsin.
bir beşiktaş taraftarı olarak desteklediğim kulübün başkanının bazı "ovospu çocuklavı" ile karşılaştırılması bile beni üzmekte. hayırlısıyla şu stadı açalım, allah izin verirse ilk galibiyetimizi alalım, gerisi çorap söküğü gibi gelecektir. yanlışları tabii ki vardır. fakat futbol takımımızın ligdeki konumunu göz önüne alırsak bu yanlışları dile getirmek için bu zamanı seçmenin bize nelere mal olabileceğini düşünmek büyük beşiktaş taraftarının sorunudur.
son olarak biraz sağduyu arkadaşlar. rakiplerin arayıp da bulamadığı fırsatı kendi elimizle onlara biz vermeyelim. unutmayın ki hangi deplasmanda oynarsak oynayalım, camia olarak "ibne beşiktaş olamazsın şampiyon" tezahüratı dinlemekteyiz. bu takım bu şampiyonluk mücadelesini sadece lacili orospuya karşı vermiyor. ayık olun...
düzenleme: yukarıda yazdığım bir girdide tam tersi şeylerden bahsetmiştim ancak dün akşam katıldığı yayında verdiği demeçlerle fikirlerim değişti. belirteyim de gel git akıllı demeyin arkamdan[ybkz]swh[/ybkz].
pek katılmadığım önerme. bu kibiriyle daha çok uzun adama benziyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?