kendilerini eleştiriyoruz diye beşiktaşlılığımız da kalmamış, siktir olup gidecekmişiz bir de. emriniz olur paşam.
bazen aynı şeyleri anlatmaktan sıkılıyorum ben, götüyle değil de gözüyle okuyanlar da okumaktan sıkılıyodur ama diğer kesim anlasın diye bolca tekrara düşüyoruz yapacak bir şey yok.
bir yönetim zor dönemde kulübün başına geldi diye her yaptığına alkış tutulmaz. yanlış yapıyorsa yanlış denir, eleştirilir. eleştiriliyor diye "siktirin gidin, siz yıldırım demirören'e layıksınız" diyecek adamın aklından şüphe ederim her şeyden önce.
bir kulüp düşünün zor dönemdeyiz diye şube kapatıyor, ama aldığı 1 futbolcu[ybkz]swh[/ybkz] için 1 milyon dolar bonservis verebiliyor. üstüne 1 yıllık alacağını eklersen yaklaşık 2 milyon dolara çıkar bu para ki 2 milyon dolar dediğin para erkek voleybol şubesinin yıllık maliyeti. hani siz futbolcuya değil armaya aşıksınız ya, hah ben de onu diyorum işte bir olcay şahan alınmasaydı da o şube açık kalsaydı diyorum. ama bunu söyleyince demirörenci oluyorum eleştirdiğim için. tezata gel.
bir de quaresma konusu var. bir futbolcuyu satmaya çalışıyorsan eğer yapman gereken onu sezon öncesi kampına götürüp kondüsyonunu iyi seviyede tutmak, hazırlık maçlarında oynatıp piyasasının oluşmasını sağlamaktır. "sen istanbulda kal kendi kendine çalış" dersen o adam sezona hazır olmaz. sezona hazır olmayan bir futbolcuya da talip bulamazsın.
bu eleştiriler daha uzar gider. ama dikkat edilmesi gereken şu ki yapılan eleştirilerin gerekçeleri var ve altları dolu. kimse sırf zor zamanda geldiler diye yaptıkları acemiliklere susulmasını beklemesin. hatalar eleştirilmeli ki ders çıkarmayı öğrenelim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?