27 haziran 2013 tarihinde yerinde iki maçı takip edebildiğim organizasyon;
ilk maç güney kore-nijerya idi ve statta izlediğim en sıkıcı maçtı. korelilerin fizik dezavantajı bir yana, heyecandan sürekli bocalaması işleri berbat etti. nijerya rahat kazanırken 9 numaralı oyuncuları, maçın tek golünün de sahibi olan kayode dikkat çekti. şimdiki haliyle koy çaykur rizespor'a iş yapar. emenike etkisi yaratır. adam nijerya ligi'ndeyken çökmek lazım. tek etkilediği ben değilmişim ki hakkında şöyle bir yazı da var;
http://www.fourfourtwo.com.tr/2013/06/27/kara-tren-olarenwaju-kayode/
sonraki maç herkesin beklediği ispanya-fransa maçıydı. öncesinde çok merak ediyorduk fransa'nın basiretsiz teknik direktörü mankowski hatalarından ders alacak mı diye, almamış. geniş rotasyona giden ispanya karşısında hala saçma sapan bir kurguyla, has merkez oyuncusu kondogbia'yı kenarda başlatması fiyaskoydu. ispanya 2-1 kazanırken real madridli jese rodriguez toplamda 4 gole ulaştı. daha atar, attırır.
bu maç hakkında bir analiz bulunuyor, ispanya'yı şampiyonluktan etmek için insan olmak yetmez, süpermen olmak lazım;
http://www.fourfourtwo.com.tr/2013/06/28/sampiyon-belli-mi/
edit: basın toplantısında herkes mankowski'ye ayar verme çabası içindeydi. ben "geniş rotasyona giden ispanya karşısında bu kadar tanınmış oyuncularınız olmasına rağmen yine mağlup oldunuz. iki turnuvadır ispanya'ya mağlup olmanızın arkasında yatan sebep futbol mantaliteleri arasındaki fark mı sizce?" diye sordum, kendisi her zamanki gibi yuvarlak cevap verdi. "ee işte mücadele ettik de ispanya güçlü de,gruptan çıktık da.."
bu arada ispanya teknik direktörünün telefonu çaldı basın toplantısında, bangır bangır godfather theme çalınca herkes yarıldı. adam şimdiden şampiyonluğa hazır, verdiği mesaj o bence. godfather ne lan?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?