dün davası görülen eski yoldaşım, arkadaşım, kardeşim.
bugün ailesiyle yaptığım görüşme sonrası anladım ki beşiktaş tribününden de, semtinden de tam zamanında ayrılmışım.
ferdi öldürülmeden 4-5 ay evvel terk-i diyar eylemiştim. sanki anlamıştım kötü birşeyler olacağını. anlamamak ne mümkündü ki ? at izi, it izine karışmıştı. herkes birbirinin dedikodusunu yapıyor, herkes birilerini, birilerine karşı dolduruyor, dolduruyordu. ve nihayetinde de olanlar oldu. sarı murat olarak bilinen murat akyıldız halen daha net şekilde aydınlatılamayan cinayetin katil zanlısı oldu. ferdi gibi bir arslan hakka yürüyerek toprak oldu. beşiktaş tribünü ise un ufak oldu. semt artık renklilerin hafta sonu yada içi olan maçlarında toplanma/eğlenme yeri oldu.
ferdi sağlığında hele ki son zamanlarında etrafında yüzlerce kardeşi, arkadaşı olan bir liderdi. semte indiğinde meyhanelerin orada herkes kendi masasına davet ederdi. kardeşleri yanından ayrılmaz, adeta emir eri gibi hareket ederdi. etrafındaki dostları ise birbirinden değerli ve beşiktaş tribününde sevilen kişilerdi.
şimdi ise hiçbiri hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyor.
bunları anlatma sebebim ise şu. beşiktaş tribününde kiminle ne yaptığınız değil, beşiktaş için ne yaptığınız önemli olmalı. kişilerin peşinden gitmek yerine, beşiktaş'ın peşinde olmayı tercih etmelisiniz. en büyük, en güçlü olduğunuz an en zayıf anınızdır ve o anı değerlendiren birileri çıkarsa sonrasında hatıranıza sahip çıkan kimse kalmaz ailenizden başka.
ferdi arslan beşiktaş tribününde isim olmak idealindeki herkes için bir örnektir. iyi ya da kötü orası tartışılır ama örnek olduğu tartışılmaz. ben bu tribüne başkoydum, çarşının askeriyim/neferiyim ve lideri olacağım diyen herkes önce ferdi'nin neler yaptığını ve nasıl öldüğünü öğrenmelidir. hem de etraflıca.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?