"afedersiniz, ingilizce konuşabiliyor musunuz" manasına gelen söz öbeği cümleciktir. bu gün hayatımın en güzel muhabbetlerinden birinin başlamasına vesile olmuştur. çok sevgili lilly; mecidiyeköyde yanıma yaklaşıp bu soruyu sormuş ve sohbeti başlatmıştır. mutlaka bilinmesi gereken cümleciktir sözlük
excuse me do you speak english
ingilizce bilmiyosa bu sölediğini nerden anlıyacak die düşündüğüm başlık
bence yabancılar türkçe 'ingilizce konuşabiliyo musunuz?' demeyi ögrensin ki bilmeyen türk arkadaşlarda ne diyo bu laa adres mi soruyo şekline bürünmesin.
bence yabancılar türkçe 'ingilizce konuşabiliyo musunuz?' demeyi ögrensin ki bilmeyen türk arkadaşlarda ne diyo bu laa adres mi soruyo şekline bürünmesin.
"ben türküm abi"
"pardon bacım!"
"pardon bacım!"
genellikle yes,so..so şeklinde cevap verilir..sonra tarzan ingilizcesine bağlanır..bol bol also ve and kullanılarak devam edilir..he tabi bir de ses yükselitilir..malum ingilizce yüksek sesle daha anlaşılır olmaktadır..
gururla yes ı do diye cevaplandıracağım sorudur because ı am an English teacher:)
yamacınıza gelen gavurcanların sizinle irtibata geçebilmek adına kullandıkları ilk soru.
(i: don't speak)
(i: i know just what you're saying)
şeklinde bir nodoubt klasiği ile cevaplamak ise benim hayalim.
(i: don't speak)
(i: i know just what you're saying)
şeklinde bir nodoubt klasiği ile cevaplamak ise benim hayalim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?