etin tırnaktan ayrılması

kont brakula
düşüncesi bile rahatsız eder. sızı verir. başına gelen bilir.



(bkz: beşiktaş taraftarı)

20 nisan 2003 beşiktaş fenerbahçe maçında dakika 8, gol pascal nouma.
locada serdar bilgili, aziz yıldırım. sahada pascal, el şortta. yıldırım sindiremedi, bilgili dik durmadı, pascal gönderildi. ardından da bilgili.
yapılan terbiyesizlikti, değildi, kişiye göre değişir. biz ne eller kollar gördük, tribündeki taraftara hitaben. ne hareketler gördük, gol sevinci kisvesinde kini ve hırsı görünen. ne hakaretler duyduk, bizi aşıp büyüklerimize sarfedilen. bazılarını affettik, bazılarını unuttuk, bazılarına karşılık verdik, bazılarına gülüp geçtik.
hatta bunlardan birini yapan samet aybaba'ydı. ankaragücü teknik direktörü iken inönü'de el kol hareketleriyle tribünü galeyana getirmişti. bakın unutmuşuz hepimiz. kendisi yuvada şimdi. ama unutulmayacak bir şey var;
"(b: burası benim evim. beni evimden kovamazlar.)" o ağladı, biz ağladık. etimizden parça koparıldı.



(bkz: fenerbahçe taraftarı)

29 eylül 2012 kasımpaşa fenerbahçe maçı sonrası.
soyunma odasında aykut kocaman, aziz yıldırım. gönderilen alex de souza. sıradaki yıldırım.[ybkz]swh[/ybkz]
kaptanın terbiyesizliği yok. senelerce forması altında döktüğü teri, hakkı var; üzülmekte de, kırılmakta da. ama o taraftarı? yıldırım fb cumhuriyeti der, galeyana gelir. statta biri 2-2 mi der, galeyana gelir. şike denir, galeyana gelir. heykel dikilir, galeyana gelir. alex kadro dışı denir, galeyana gelir. bir haltı da normal çerçevede değerlendirdiği görülmedi. mantıksızca her olaya bodoslama atlar. bu gidişle daha çok kazıkta hoplar.


pascal giderken keyfe gelmişlerdi. şimdi alex gidiyor. canları acıdı. bizim canımız da çok acımıştı.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol