ertuğrul sağlam

takımın başına geri gelmesini ve yarım kalan işini tamamlamasını ve beşiktaşımızı şampiyonluğa taşımasına istediğim hoca. zira kendisi görevi bıraktığında 6 maçta 4 galibiyet ve 2 beraberlik ile takımı bırakmıştı ve o sene gelen şampiyonlukta 14 puan ile büyü katkı yapmıştı. ama malum kişinin abuklukları yüzünden haksızlığa uğradı ve dik duruş sergiliyerek , herkesin ağzında pelesenk olan beşiktaşlılık duruşunu gerçekten göstermiştir.

beşiktaşımızı iyi güncü ve eziklerin diline dolamış, herkesin bildiği cemaat lobisiyle bir yerlerde tutunan ortalama teknik direktör.

büyük takım ve büyük maçların hocası değildir, oyuna müdahele yönü sıfırdır böyle maçlarda. bunu ne bizdeki liverpool faciasına ne kadıköy'deki maçlara bakarak söylüyorum. bursaspor'un twente ile deplasmanda oynadığı maçı hatırlayacak olursanız, turun nerelerden gittiğini görebilirsiniz.

transfer konusunda son dönemlerde güzel örnekler vermişse de, esasen başarısız bir teknik adamdır. beş para etmeyecek adamlara milyonlar harcatmaktan geri durmamıştır. holosko için, 5 milyon artı emek hırsızı ve koray nedir abi? zapotocny için 4.5 milyon nedir? tabi bu transferlerde çeşitli pis işler döndüğü ortadaysa da bursaspor'a aldırdığı tagoe, bangoura gibi adamlar da ortada değil midir?

sonra gözlemlediğim kadarıyla gelişimini tamamlamış ve olmuş bir hocadır. görev aldığı takımlara bakacak olursak, diziliş farklılaşmış olsa da, oynattığı futbol karakteristiktir. takım yönetimi adına kafasında belirli doğrular olan ve bunları aşamayacak bir yapısı vardır. oyuncuları disiplin altına alma şekli hep oyuncuları takımdan soyutlayarak ceza verme şeklindedir.

gençlerle çalışmayı sevse ve gençlere değer veren bir yapısı olsa bile eğer çok çok kaliteli değilse gençleri düzenli oynatacak bir cesarete sahip değildir. tersi bir durum olsa bursaspor gibi bir alt yapı fabrikasında parlattığı oyuncu sayısı fazlaca olurdu. oyuncu yetenek ve potansiyel yargılama özelliği ise düşüktür. emek hırsızı dersek, yeterli olur kanımca. yine serdar özkan'daki anlamsız ısrarını da örnek verebiliriz.

ligin dinamiklerini iyi bilir, şapkadan tavşan çıkarmaya çalışmadan doğruları yapmaya çalışır. ancak bu kendi fikrim, kendisine kademe atlatacak teknik adam zekasına sahip değildir kendisi. bu nedenle muhtemelen kariyerindeki zirve noktası abdullah avcı'dan sonra milli takımın başına geçmek olacaktır, eğer ileride beşiktaş kendisine bir şans daha vermezse.

özellikle arjantin orjinli güney amerika pazarından makûl fiyatlara potansiyelli oyuncular çıkarıp hatrı sayılır bonservis bedelleriyle avrupa takımlarına vermenin hayalini kurarak, çalıştırdığı takımları bir-iki vasatî tangocuyla bezeyen teknik direktör. bursaspor'da belluschi, batalla, ergic gibi olmuş oyunculara yönelerek bu saplantısına bir miktar ket vurmuşsa da finlandiyalı forsell transferiyle yine o eski ihtişamlı günlere dönmek istediğinin de sinyallerini vermiştir.

beşiktaş'ta sinan engin ile ortaklaşa pek çok transfer fiyaskosunun altına imza atması kendisini yeterince gözden düşürmüş; uğur inceman karşılığında öz kaynaktan yetişen adem büyük gibi bir yeteneğin manisaspor'a gitmesine göz yumması da bu alanda hepsinin tuzu biberi olmuştur.

en belirgin özelliklerinden birisi de süratli hücum oyuncularını mutlaka ama mutlaka kanat forvet olarak değerlendirme takıntısıdır.

filip holosko, stanislav sestak vb.

kayserispor'e tarihinde ilk kez kupa kazandırmış, bursaspor gibi bir takımı şampiyon yapmıştır. beşiktaş ta çalıştığı ilk sezonda vasat bir kadro ile şampiyonluğu son haftalarda kaçırmış, ikinci yıl 6. haftada 4 galibiyet 2 beraberlik ile takımı teslim etmiştir. en büyük şansızlığı kuşkusuz tüp kafa döneminde takımın başında olmasıydı.

Bana göre uzak ara ligde görev yapan en iyi türk hocadır. yaptığı transferlerde başarısız olanlar yanında başarılı olanlarda vardır. zapo vb. transferler ile hiç bir ilgisi yoktur. o dönemde alınan delgado rico paşa falan hepsi yönetin ve sponsor desteği ile yapılmıştı.

(bkz: lamine diatta)[ybkz]swh[/ybkz]

samsunspor ile anlaşma aşamasında olan hoca. kulüp başkanı; takım bütçesini dahi kendisine ilettiklerini söyledi.

http://www.fanatik.com.tr/ertugrul-saglam-antalyasporda_3_Detail_251_318096.htm

uefa'nın beşiktaş hakkında vereceği karar netleşmeden hiçbir takımla anlaşma yapmayacağı tahmin edilmektedir.

eskişehirspor başkanlığına kendisiyle daha önceden prensip anlaşmasına varan mesut hoşcan'ın seçilmesiyle 2013-2014 sezonundan itibaren büyük ihtimalle kırmızı siyahlıların hocalığını yapacak olan teknik adam.

edit: elbette yine de uefa'nın beşiktaş hakkında açıklayacağı kararı beklememizde fayda var. tıpkı kendisi gibi.

eskişehirspor ile anlaşan teknik direktör. 28 haziran 2013'te imza töreni yapılacak.

spor toto süper lig'de galatasaray ve fenerabahçe'nin yukarıda ayrı bir yerde durduğunu söyleyen antrenör. beşiktaş'ı; trabzonspor, bursaspor, kayserispor, kasımpaşaspor ve eskişehirspor ile bu ikiliyi takiben sürpriz yapabilecek grubun içerisine dahil etti.

sevsinler, sen beşiktaş'tan ayrıldın, takım bu hâle geldi değil mi ertuğrul beyciğim? tekrar dön de takımın başına, o süper ikilinin yanına girsin beşiktaş.

edit: kaynak, trt spor - kamp günlüğü programı.

#292372 açıklamasından sonra beşiktaş taraftarının gözünden tamamen düşmüş olan şahsiyet. cibiliyetini....

yemek yediği kaba sıçmak deyiminin birebir oturduğu şahsiyettir. yaptığı talihsiz açıklama ile bir çok beşiktaşlı'yı incitmiştir.

asla ve asla yemek yediği kaba falan sıçmamıştır, bunu yapacak dünyada ki son kişidir. ertuğrul sağlam'ın söylediklerini daha iki gün önce biliç söylüyordu. ertuğrul eski bir beşiktaşlı ve eskişehir teknik direktörü olarak çok objektif olarak yorumlarını yapmıştır katılırsın katılmazsın ama şu bir gerçek ki stadı olmayan , takım içindeki belirsizlikleri had safhada olan, yeni yapılanma içerisindeki beşiktaş'ın şansı rakiplerine göre az , ancak bu açıklamalar takımın teknik direktörü tarafından yapıldığı zaman asıl sorun işte orada başlıyor.
ayrıca biliç'in bu açıklamaları yapınca tepki almaması ama ertuğrul söylediğinde tuhh kaka olması ironik.

not: ertuğrul sağlam, beşiktaş taraftarının gözünden falan düşmemiştir, bazıları böyle düşünebilir ama onlar asla ve asla taraftarı temsil etmez.

slaven bilic'ten farkı, beşiktaş'ın başındayken söz konusu yorumu yapacak cesaretten yoksun olmasıdır. ortada ertuğrul sağlam'ın söylediği gibi bir gerçek varsa bu her platformda dile getirilmelidir. beğeniriz beğenmeyiz maharet hali hazırda çalıştırdığı takım için bunu açık yüreklilik ile söylebilmek ve camiasına karşı ne düşündüğünü dürüstçe dile getirebilmektedir.

ertuğrul sağlam'ı da az buçuk tanıyorsak, 2013-2014 sezonuna beşiktaş teknik direktörü olarak başlasaydı bu tip bir kategorileştirmeye kesinlikle gitmeyecekti. çünkü kendisini bu tespiti yapmaktan alıkoyan temel dinamikler harekete geçecekti. sağlam da, mizaç olarak statükoya, bugüne kadar alışıla gelmiş vaziyetlere çok da kafa tutacak veya "eyvallah etmeyecek" birisi değildir.

kendisi besiktaş'ın başındayken şartların bugünden farklı olduğu için açıklama yapmayandır. ayrıca yönettiği takımını asla ve asla külüstür bir arabaya benzetecek kadar küçülmez. bununla birlikta beşiktaş gibi bir takımın başındayken asla ve asla rakiplerini favori göstermez, bunu bursa'dayken bile yapmadı. böyle açıklamalar yapmak cesaret örneği değil, yaşatacağı başarısızlıklara kılıf arama çabalarıdır.

not: bursa'yı şampiyon yapan, kayseriye kupa kaldırtan, beşiktaş'ın son şampiyonluğunda büyük hizmetleri olan ( 6 maçta- 14 puan), beşiktaş'a futbolcu olarak büyük hizmetleri olan bir insanı, daha dün bu topraklara gelmiş ne olduğu belli olmayan bir adamla kıyaslamak ayıp oluyor.

objektifliğin ne demek olduğunu öğrenmesi gereken teknik direktör. slaven bilic ile aynı kefeye konması bile saçmalık. daha slaven bilic dün bir bugün iki. bi'tanıyalım birbirimizi. yıllardır bu kulübü tanıyan bir adamın yaptığı açıklama küstahlıktan, küçük görmekten başka bir şey değildir. objektiflik ise bu değildir. kimi göklere çıkardıysak gelip götümüzü kurcalıyor.

hayır ne açıklama yaptığını anlamadığım adam. çıkıp bir yazar desin ki bu sene beşiktaş'ın şampiyonluk şansı galatasaray kadar var. yada bu sene en büyük favori beşiktaş desin. bunu kimse diyemez, sadece temenni edebilir. ertuğrul hoca gerçekleri söylemiş, hakaret etmemiş, küçük görmemiş. neden tuh kaka edildiğine anlam veremiyorum.

not: tamam biliç süper adam, ertuğrul aşağlık bir adam.

bursaspor'un başında olduğu dönemde -hangi maçtı hatırlamıyorum- 90 dakika boyunca beşiktaş'a küfür eden bursaspor taraftarını övmüş ve çok büyük taraftar olduklarından falan bahsetmişti. şimdi düşününce, recep tayyip erdoğan'ın polisimiz taksim'de destan yazdı demesinden pek farkı yokmuş o sözlerin de. sırf bu sebepten bile, adam gibi adam olduğunu iddia edene, güler geçerim.

15 eylül 2013 sivasspor eskişehirspor maçında erkan zengin'in kırmızı kartı sonrası yedek kulübesinde çıldıran teknik adam. ilk defa bu kadar sinirli gördüm kendisini. bıraksalar sahaya girecekti.